Seyidoğlu Baklava'dan ihtiyati tedbir talebi
Seyidoğlu firması, Pendik'te içinde hamile kadının bulunduğu araca saldırı olayına ilişkin tutuklanan şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in sahibi olduğu "Seydioğlu Baklava AŞ" ile isim benzerliğinden dolayı süregiden zararın artmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle...
Seyidoğlu firması, Pendik'te içinde hamile kadının bulunduğu araca saldırı olayına ilişkin tutuklanan şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in sahibi olduğu "Seydioğlu Baklava AŞ" ile isim benzerliğinden dolayı süregiden zararın artmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle mahkemeye başvurdu.
Gaziantepli Habeş Seyidoğlu Baklavaları ve Uluslararası Nakliyat Sanayi Ticaret Limited şirketi avukatınca, Bakırköy 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine sunulan dilekçede, firmanın geçen yıl "Seydioğlu Baklava AŞ" hakkında marka hakkına tecavüzün tespiti, markanın kullanımının önlenmesi ve bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle mahkemeye başvurduğu, ancak mahkemenin bu talebi reddettiği hatırlatıldı.
Dosya kapsamında yaşanan yeni gelişmeler ışığında tekrar ihtiyati tedbir kararı talep edilmesi zorunluluğu doğduğu belirtilen dilekçede, davalı şirket olan "Seydioğlu Baklava AŞ'nin" sahiplerinin karıştığı, kamuoyu nezdinde infial yaratan hamile kadının aracına saldırı olayında isim karışıklığı nedeniyle şirketin ticari itibarının ciddi olarak zarar gördüğü belirtildi.
Davalı şirketin yetkilileri olan Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in trafikte seyreden ve hamile bir kadın tarafından kullanılmakta olan bir arabanın önünü kestiği, hakaretler ederek aracın üzerine çıkıp zarar verdiği belirtilen dilekçede, olayın görüntülerinin sosyal medyada hızla yayılmasının ardından söz konusu fiili gerçekleştiren kişilerin davalı Seydioğlu Baklava'nın kurucusu ve yetkilileri olduklarının anlaşıldığı aktarıldı.
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Davalının markası ile müvekkilin markası arasında yalnızca bir harf farkının bulunması ve davalının markasını müvekkilin markasına yaklaştırarak kullanması nedeniyle vatandaşlar nezdinde karışıklık oluşmuştur. Olayın sosyal medyada infial yaratması üzerine, tepkilerini göstermek isteyen vatandaşlar müvekkil şirket şubelerini ve genel merkezini defalarca aramış ve müvekkil
şirket çalışanlarına sinkaflı küfürler etmiştir. Müvekkil şirket sosyal medyada hedef gösterilmiş ve ürünlerinin boykot edilmesi istenmiştir. Müvekkil ciddi bir itibar kaybına ve telafisi imkansız zararlara uğramıştır. Tüm bu hususlar davalının müvekkilin markasını taklit etmesi yüzünden meydana gelmiştir."
Bu durumun, müvekkil şirketin ticari hayatını temelden etkilediği savunulan dilekçede, şirketin ticari itibarının daha fazla zarara uğramaması ve telafisi zor zararlar meydana gelmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edilmesi gerektiği ifade edildi.
Dilekçede, bu kapsamda davacının sinai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması, davacının kullanımında olan tabela, broşür, kutu, kıyafet, logo başta olmak üzere tecavüz konusunu oluşturan tüm ürünlere el konulması ve davalının internet sitesinin erişiminin engellemesini sağlamak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edildi.