Sevda Erdan Kılıç'tan PTT'ye 'Sürgün' Tepkisi: "Hizmet Gereği Uygulama, Kanser Hastası Sendikacıyı Tam Teşekkülü Hastane Olmayan Yere Göndermek Midir?
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Haber-Sen üyesi 27 PTT çalışanının sürgün edildiğini ileri sürerek, "PTT, sürgünleri, ‘hizmet gereği’ yaptığını ifade etmektedir. ‘Hizmet gereği’ dedikleri konu, insanlık dışı uygulamalardır. Hizmet gereği uygulama, bir sendika yöneticisini İstanbul’dan 1.800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca’ya, kanser hastası olan başka bir sendikacıyı tedavi olamayacağı, tam teşekküllü hastane olmayan yere göndermek midir?" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Haber-Sen üyesi 27 PTT çalışanının sürgün edildiğini ileri sürerek, "PTT, sürgünleri, 'hizmet gereği' yaptığını ifade etmektedir. 'Hizmet gereği' dedikleri konu, insanlık dışı uygulamalardır. Hizmet gereği uygulama, bir sendika yöneticisini İstanbul'dan 1.800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca'ya, kanser hastası olan başka bir sendikacıyı tedavi olamayacağı, tam teşekküllü hastane olmayan yere göndermek midir?" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, PTT'deki sürgün iddialarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Kılıç, PTT'nin anonim şirket olduktan sonra liyakatsiz idarecilerin iş başına geldiğini, yönetici olarak görevlendirildiğini ve çalışanlara yönelik mobbingin arttığını ifade etti. Kılıç, "PTT'ye 7 yıldır işçi alımı yapılmamıştır, ancak buna karşın iş yükü yüzde 50 artmıştır. Az personelle çok iş yaptırmayı hedeflemişlerdir. Personel çok yoğun çalışmasına rağmen düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadır" dedi.
PTT'deki Haber-Sen üyelerinin bu haksızlığa göz yummadıklarını ve bu durumu kabul etmeyerek her platformda haklarını aradıklarını dile getiren Sevda Erdan Kılıç, "Kurum yöneticileri, hakaretlerle, mobbinglerle iş yaptırmaya çalışmaktadır. İş bilmezliklerini öyle bir noktaya getirmişlerdir ki artık kendi yönetmeliklerini bile tanımadan iş yaptırmaya çalışmaktadırlar. Ama unuttukları bir şey var; PTT çalışanları asla yılmazlar, haklarını alana kadar mücadele ederler" görüşünü dile getirdi.
Kılıç, çalışanlara yönelik baskı, mobbing ve hakaretlerin giderek artması üzerine Haber-Sen üyelerinin bu durumu protesto etmek amacıyla İstanbul ve Batman'dan Ankara'ya sürgünlere, hukuksuzluğa ve liyakatsizliğe karşı yürüyüş yaptığını kaydetti. PTT yönetiminin, yetkilerini kötüye kullanarak 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanun'un 'sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi' başlıklı 18. maddesini bilerek ve isteyerek çiğnediğini, kendilerini sendikal mücadeleyi koruyan yasalardan üstün gördüklerini ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
"Yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen, Haber-Sen yöneticilerini iş yerlerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzağa ve örgütlenme alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye çalışmışlardır. Kurumda yapılan tayin ve yönetici atamalarında tek kıstas, siyasi iktidara yakınlıktır. Anayasal hakları olan basın açıklaması yapma hakları her defasında engellenmiştir. PTT'de yaşanan sürgün politikası, sendika düşmanlığı aslında iktidarın halka düşmanlığının bir yansımasıdır. Sendika yöneticilerine karşı izlenen düşmanca siyaset halka biat ettirmenin, diz çöktürmenin bir başka yansımasıdır. Ancak bunu PTT çalışanları ve Haber-Sen üyeleri asla kabul etmediler, bizler de onların bu mücadelelerinde yanlarında olacağız."
Kılıç, daha önce sürgün edilen arkadaşlarının önceki görev yerlerine dönmesi için basın açıklamaları yapan, onlara destek veren Haber-Sen üyelerinin de sürgün edildiğini üzülerek öğrendiğini bildirdi. 27 PTT çalışanının görev yerlerinden farklı uzak illere veya çalıştıkları il içinde kilometrelerce uzağa sürgün edildiğini belirten Kılıç, şöyle dedi:
"Daha önce gerçekleşen sürgünlere yapılan itiraza yeni sürgünlerle karşılık verdiler. PTT, sürgünleri, 'hizmet gereği' yaptığını ifade etmektedir. 'Hizmet gereği' dedikleri konu, insanlık dışı uygulamalardır. Hizmet gereği uygulama, bir sendika yöneticisini İstanbul'dan 1.800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca'ya, kanser hastası olan başka bir sendikacıyı tedavi olamayacağı, tam teşekküllü hastane olmayan yere göndermek midir? Eşi de posta emekçisi olup iki küçük çocuğu olan başka bir çalışan kadını ailesinden ayırarak Batman'dan Iğdır'a göndermek midir hizmet? Kuruma yıllarca emek vermiş insanların aile birliklerini parçalamak mıdır hizmet? PTT tarihinde görülmemiş, duyulmamış bir biçimde sürgün furyası yaşanmıştır. Müdür, şef, baş dağıtıcı unvanlı sendika üyesi onlarca PTT emekçisi yaşadıkları illerden binlerce kilometre uzak illere kendi istekleri dışında gönderilmişlerdir. Görev yeri değişikleriyle İstanbul'dan Erzurum'a, Trabzon'dan Bitlis'e, İzmir'den Ağrı'ya, Mardin'e gitmek zorunda kalanlar da bulunmaktadır. Bu sürgünlerin önümüzdeki haftalarda da devam edeceği ifade edilmektedir. Geçmişi 182 yıl öncesine dayanan ve ülkemizin en güven veren kurumları arasında yer alan PTT artık zulümle, mobbingle, liyakatsiz yöneticileriyle, kamu zararıyla ve brüt maaşının 36 katı tazminat alan yöneticileriyle anılır oldu. 20 yıllık AKP iktidarları devlet kurumlarının içini boşalttı. Kurumların ne güvenirliği ne de işlerliği kaldı. Bu kurumları tekrar ayağa kaldırmak ise bizim görevimiz. Bunu yaparken de sürgünlere, zorbalığa, mobbinge boyun eğmeyen emekçilerle birlikte yapacağız. Bu sürgünler, bu açığa almalar, bu işten çıkarmalar PTT emekçilerini durduramayacak. Onlar emek mücadelesi veriyorlar. Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir ancak kazananlar mücadele edenlerdir."
İktidara geldiklerinde bu sürgünlere 'dur' diyeceklerini belirten Sevda Erdan Kılıç, şöyle devam etti:
"PTT emekçileri 'üç kuruşa' çalışıp geçim mücadelesi verirken, diğer kamu kurumları ve şirketlerindeki AKP'li bürokratlar ve yöneticiler gibi PTT'deki üst düzey yöneticiler de 3-5 yerden yüksek maaşlar alarak keyif sürebilirler! Ama kimsenin şüphesi olmasın, bu keyiflerine Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı olarak hep birlikte son vereceğiz. Liyakate göre değil sadakate göre yapılan atamalara dur diyeceğiz. Bütün kurumlarda liyakati ön plana çıkaracağız. Ülkemizin pırıl pırıl gençlerinin mülakatlarla devre dışı bırakılmasına müsaade etmeyeceğiz."
Sevda Erdan Kılıç, Bakan Karaismailoğlu'na şu soruları yöneltti:
-Haber-Sen yöneticisi ve üyesi 27 PTT çalışanının görev yaptıkları illerden başka illere veya il içinde başka ilçeye gönderildiği haberleri gerçeği yansıtmakta mıdır? Eğer doğru ise bunun nedeni nedir?
-Son 20 yılda, 5 yılda ve 6 ayda ayrı ayrı belirmek kaydıyla görev yeri değiştirilen personel sayısı kaçtır? Değiştirilme nedenleri nelerdir?
-Beş ve üstü sayıda görev yeri değiştirilen personel bulunmakta mıdır? Varsa sayısı kaçtır?
-Kendisi ve eşi aynı ilde çalışan personelin tayin ve atamasında bu durumu dikkate alınmaktadır? Farklı farklı illerde çalışan evli personel var mıdır? Varsa bu personelin toplam sayısı nedir?
"Hizmet gereği" yapılan tayin ve atamalarda bu gereklilikler nelerdir?
-Başka bir ile atandıktan sonra mahkeme kararı ile eski görev yerine dönen personel sayısı kaçtır?