SEU Rektörü Doğan: Bölgenin Harvard'ı Olacağız
Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Üniversitesi (SEU) Rektörü Prof. Dr. Ekrem Doğan, "Bölgenin Cambridge veya Harvard 'ı olmayı hedefliyoruz." dedi.
Selahaddin Eyyubi Üniversitesi, Diyarbakır'daki basın mensuplarıyla tanışma amaçlı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Diyarbakır'daki yerel, ulusal ve yabancı medya kuruluşlarının temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Toplantıda konuşan SEU Rektörü Doğan, öncellikle Soma'daki faciayla ilgili üzüntüsü dile getirdi.
BEYİN GÖÇÜNÜ SAĞLAYACAĞIZ
Sellahadin Eyyubi Üniversitesi'nin misyonunun gelişen ve büyüyen Türkiye ile beraber hızlı bir gelişim ve değişim göstermek olduğun söyleyen Doğan şöyle devam etti.
"Üniversitemizin yetiştireceği gençler de ülkeyi atağa kaldıracak özgüvene sahip, iletişim becerisi yüksek, alanında uzman ve bu uzmanlığı nasıl değerlendireceklerine dair bir fikri olan kişiler olacaktır. Üniversitemiz ile bölgenin ilk etapta ODTÜ'sü daha ileriki yıllarda Cambridge veya Harvard 'ı olmayı hedefliyoruz. Öncelikli komşu ülkeler olmak üzere yurtdışına açılacağız. Oralardan hem bilim insanları hem de öğrenci getirteceğiz. Böylece bölgemize beyin göçünü de sağlamış olacağız."
"KISA SÜREDE EĞİTİME HAZIR HALE GELDİK"
SEU kuruluş aşamasını anlatan Prof. Dr. Doğan, maksimum hızla çok kısa bir sürede eğitime hazır hale geldiklerini belirtti. Eğitim-öğretim kadrosunun büyük bir titizlikle oluşturduklarını ifade eden Doğan, Türkiye ve dünyanın farklı üniversitelerinde alanlarında kariyer yapmış hocalarla çalışacaklarını söyledi.
Rekötür Doğan, YÖK Genel Kurulu kararıyla 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı için hazırlanan tercih kılavuzunda yerini anlatarak şunları kaydetti:
"İlk aşamada beş fakülteyle açıldık. Bunlar; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve 4 yıllık Yabancı Diller Yüksekokulu. Bunların yanı sıra Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Yerel Diller Enstitülülerimiz de açılmış bulunmaktadır. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Meslek Yüksekokullarımız da önlisan eğitimi verilecektir. İlk yılda Hemşirelik 60, İşletme 60, Fizyoterapi 60, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları 50 ve Dış Ticaret 50 olmak üzere toplamda 280 öğrenci alacaktır. Yurtdışından da 100 yakın öğrenci alabilecektir. Türkiye'deki örneklerine de bakılırsa bir vakıf üniversitesinin ilk yılı için bu rakam çok iyi. Hedefimiz izni alınan 50 programın tümüne bir kaç yıl gibi kısa bir zamanda öğrenci almaktır. İlk 5 yılda 5000 öğrenci mevcuduna ulaşmayı, ikinci 5 yılda ise bu sayıyı ikiye katlamayı hedefliyoruz. Yine bu yıl uzun uğraşılar sonucu Sürekli Eğitim Merkezimizde açılmış bulunmakta olup üniversitemizin birikimlerini bölgemizdeki hemşerimizle de paylaşacağız."
ÇOK DİLLİ EĞİTİM İMKANI
Üniversite olarak bölgedeki kamu kuruluşları, STK'lar ve iş dünyasıyla ortak hareket ederek bölgenin ihtiyacı olan konularda sertifikasyon programları açarak istihdamı artırmayı hedeflediklerini aktaran Doğan, "Bölgemizi Avrupa Birliği Projeleri başta olmak üzere birçok Sosyal Hizmet projesinin alındığı bir bölge haline de getirmeyi hedefliyoruz. Güçlü bir proje birimi kurduk ve daha da geliştirmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Selahaddin Eyyubi Üniversite olarak kaliteli bir yüksek eğitim-öğretim vermeyi amaçladıklarının da altını çizen Rektör Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Dünya dili olarak bilinen İngilizceyi çok önemsiyoruz. Bu yüzden bütün öğrencilerimize bir yıl İngilizce hazırlık vereceğiz. Aynı zamanda North American Üniversitesi ile protokol imzaladık. Dileyen öğrencilerimiz İngilizce dil eğitimini ABD'de alabilecekler. Öğrencilerimiz, İngilizceyi etkin bir şekilde öğrenmiş olarak mezun olacaklar ve aynı zamanda kurmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinden birini öğretmeyi hedefliyoruz. Hemşirelik bölümünde öncellikle Kurmanci veya Zazaki'yi Dış Ticaret bölümünde ise Sorani lehçelerini öğreterek dil eğitimini vereceğiz. Bizi tercih edecek öğrencilerimizin önemli bir kısmı bölgeden olacak ve Kürtçe biliyor olacaktır. O zamanda onlara Kürtçe okur-yazarlığını öğreteceğiz. Böylece her bakımdan donanımlı bireyler olarak mezun olup topluma hizmet sunacaklar."
Tarihi gelişim sürecinde önce "sadece eğitime odaklanan" sonra da "eğitim ile birlikte bilimsel çalışmalara odaklanan" üniversite anlayışının yaygın olduğun dile getiren Doğan, "Son 10-15 yıldır gündeme gelen 3.jenerasyon üniversitelerde ise eğitim ile birlikte halkla, sivil toplum kuruluşlarıyla, sanayi ile işbirliği halinde AR-GE çalışmaları yürütmektedirler.. Biz yeni kurulduk ve "tekerleği yeniden keşfetmeye de "niyetli değiliz. Dolayısıyla 3. jenerasyon üniversite olarak planımızı yapmaktayız. Yani halk ile sivil toplum kuruluşlarıyla, İŞKUR ile Kalkınma Ajansı ile sanayi ile ve özellikle de belediyeler ile beraber çalışmayı ve bu bölgenin ihtiyacı olan programları ortak ve beraberce açmayı planlıyoruz." sözlerini kaydetti.
NEDEN SELAHADDİN EYYUBİ İSMİ
Neredeyse dünyanın ortak değeri olduğu için Selahaddin Eyyubi ismini tercih ettiklerini aktaran Prof. Dr. Doğan, sözlerini şöyle noktaladı:
"Aslında kendileri sakli bir hazine ve mutlaka yeniden keşif edilmeye ihtiyaç var. Selahaddin Eyyubi ismi gerek İslam coğrafyasında gerekse batı toplumlarında çok ciddi anlamı olan ortak bir simge. Günümüz dünyasının en çok arzu ettiği ve ulaşmaya çalıştığı barışı da simgelemektedir. Ama aynı zamanda ilme verilen değeri de ifade etmektedir. Çünkü askeri eğitimden ziyade ilim ve sanata meraklıydı. Astronomi, Matematik, Felsefe, Sosyoloji ve Fıkıh gibi ilim-bilim dallarına hakimdi. Ayrıca hükümdarlığı altındaki toplumlara adil davranmış ve adaletiyle de nam salmıştır. Farklı din, inanç ve etnik kökenden topluluklar, egemenliği altında huzur, güven ve hoşgörüyle yaşamıştır. Biz de Selahaddin Eyyubi'nin anlayışıyla bütün farklılıkları kucaklayan ve kültürler arasında köprü kuran bir misyonla yola çıktık"
Doğan, medya mensuplarının sorunları da yanıtladı.