Setadan "Rus Müdahelesi Sonrası Suriye Krizi" Paneli
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Rus müdahalesi sonrası Suriye krizi" konulu panel düzenlendi.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Rus müdahalesi sonrası Suriye krizi" konulu panel düzenlendi.
SETA'nın Ankara'daki binasında düzenlenen panele konuşmacı olarak, Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Norman Stone, Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Ammar Kahf ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nden Doç. Dr. Nihat Ali Özcan katıldı.
Kahf, Rusya'nın Suriye'ye müdahalesinin bir kolonyalizm ya da işgal şeklinde yorumlanamayacağını belirterek, "Suriye'ye giren Rus kuvvetlerinin sayısı bize, bunların uzun vadeli bir askeri varlık sürdürmek üzere orada olmadığını gösteriyor. Ancak, Putin'in Ortadoğu'da gücünü gösterme hedefi söz konusudur" dedi.
Rusya'nın müdahalesinden önce muhalif güçlerin ilerleyişine işaret eden Kahf, "Bu durum Rusya'nın uzun vadeli çıkarlarına uymadı. Rusya'nın agresif rol üstleneceğini kimse beklemiyordu. Ruslar DAEŞ'i henüz hedef almadılar. Sadece sivilleri de hedef almadılar. Batı destekli grupları hedef aldılar. Bu durum Esed rejimine daha fazla destek verilmesi olarak yorumlanıyor. Lazkiye'de Rus askerleri bulunuyor. Bu noktayı kullanıyorlar ve İran ile de koordinasyon içindeler" şeklinde konuştu.
Müdahalenin amacının doğru analiz edilmesi gerektiğini belirten Kahf, "Esed rejimi kendi içerisinde de parçalanmış durumdaydı. Rusya, birlik sağlayarak siyasi çözüm hedeflemektedir" ifadesini kullandı.
Nihat Ali Özcan, Suriye'de asimetrik bir savaş yaşandığını kaydederek, "Bir tarafta uluslararası hukukun hala devlet olarak tanımladığı bir ordu var, öbür tarafta da farklı silahlı grupların mücadelesi var. Aslında asimetri içinde bir simetri var. Savaşın bir diğer özelliği de vekaleten yürütülmesi. Savaşan her grubun arkasında bir veya daha fazla destekçisi var" diye konuştu.
Rusya'nın her askeri hamlesinin bir politik sonucu olacağını söyleyen Özcan, "Bu parametler ışığında baktığımızda, Rusya'nın kısa vadedeki planının kuzeye ve batıya doğru, yani şu anda PKK, PYD ve DAEŞ'in bulunduğu yerin dışında kalan alanlarda, Esad rejiminin önünü açtığını görüyoruz" dedi.
PKK'nın kuruluş zamanlarında Rusya'yı ideolojik merkez olarak gördüğüne dikkat çeken Özcan, "Rusya her ne kadar sadece Esed rejimine destek çıkıyormuş gibi gözükse de aslında bu ülkenin PKK, PYD ile de son 4 yıllık ilişkisine bakmak lazım" ifadesini kullandı.
Bir diğer panelist Norman da ülke içindeki ve dışındaki yoksul Suriyeliler için bir an önce barış gelmesi gerektiğini belirterek, "Bu yoksul insanların bir an önce evlerine dönmesi gerekiyor. Rusya müdahalesini farklı bir şekilde görmek istiyorum. Ben bunu umut vaadeden bir durum olarak görüyorum" dedi.