Kafkaslarda Barış Paneli: Uzmanlar Bölgedeki Barışın Geleceğini Değerlendirdi
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) düzenlenen panelde, uzmanlar "Kafkaslarda Barış" girişimlerini ve bölgede barışın geleceğini değerlendirdi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) düzenlenen panelde, uzmanlar "Kafkaslarda Barış" girişimlerini ve bölgede barışın geleceğini değerlendirdi.
SETA tarafından Ankara'da "Kafkaslarda Barış" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Uğur Ekinci'nin yaptığı panelde, Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi (Kafkassam) Başkanı Hasan Oktay, Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezinde Dış Politika Analizi Bölümü Başkanı Dr. Cavid Veliyev, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kenan Aslanlı ile Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan konuşmacı olarak yer aldı.
Kurumunun çalışmaları hakkında konuşan Hasan Oktay, Kafkasya coğrafyasındaki tarihsel süreçlerle ilgili bilgileri paylaştı.
"Ruslar, Güney Kafkasya'yı kaybedersek Türkistan'ı da kaybederiz endişesiyle Güney Kafkasya'da sürekli problemler üzerinden varlıklarını sürdürdüler." diyen Oktay, Türkiye'nin de Sovyetler dağıldıktan sonra 3 Güney Kafkasya ülkesini tanıdığını, sınır kapılarını açtığını hatırlattı.
Oktay, Sovyet Rusya'nın Ermenistan ve Gürcistan'a ciddi yatırımlar yaptığını belirterek, kavganın tamamen Türkistan coğrafyasını ele geçirmekle ilgili olduğunu söyledi.
"30 yıla yakındır Rusya, Güney Kafkasya'da Ermenistan üzerinden varlığını devam ettirdi, her ne kadar 3 devlet de bağımsız olmasına rağmen." değerlendirmesinde bulunan Oktay, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın iktidara gelmesinin Ermenistan ve Güney Kafkasya için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
"Güney Kafkasya'da Ermenistan'la Azerbaycan arasındaki ihtilaf çözülmeye yaklaştıkça birileri devreye girerek bu çözümü engellemeye çalışıyorlar." değerlendirmesini yapan Oktay, Rusya'nın Paşinyan'a karşı 4-5 defa darbe girişiminde bulunduğunu iddia ederek, "Erivan, Türkiye-Azerbaycan ile ilişkilerini geliştirmek istiyor." dedi.
Oktay, Ermeni halkının Paşinyan ile bir devletleşme ve milletleşme imkanı yakaladığını ve "Paşinyan'ın Ruslarla artık devam etmek istemediğini" ifade etti.
Ermenistan'ın bir değişim arzusunda olduğu yorumunu yapan Oktay, Güney Kafkasya'da normalleşmek için ön şartsız olarak barış ve sınır kapılarının açılması gerektiğini belirtti.
Azerbaycan, Ermenistan'la "kalıcı barış" anlaşması istiyor
Cavid Veliyev, Azerbaycan-Ermenistan arasında devam eden barış görüşmeleri ile Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme süreçlerine değinerek, Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtardığını hatırlattı.
Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış görüşmelerinde birçok başarının elde edildiğini aktaran Veliyev, "Barış Antlaşması'nın önünde Azerbaycan açısından engel olan Ermenistan anayasasıdır." diye konuştu
"Altına mayın döşenmiş bir barış anlaşması istemiyoruz" diyen Veliyev, barış anlaşmasının sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini, Azerbaycan'ın Ermenistan'la "kalıcı barış" anlaşması istediğini söyledi.
Zengezur Koridoru'na değinen Veliyev, bu koridorun barışa hizmet edeceğine işaret ederek, "Ermenistan için Zengezur alternatifi olmayan bir seçenektir. Azerbaycan için Zengezur dışında alternatifler var. Ermenistan eninde-sonunda Zengezur'u kabul etmek zorunda kalacaktır." ifadelerini kullandı.
Veliyev, Türkiye-Ermenistan arasındaki sınır kapılarının açılmasının Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış anlaşmasına bağlı olduğunu, Azerbaycan-Ermenistan arasında nihai olmasa da bir çerçeve barış anlaşmasının imzalanabileceğini anlattı.
Kafkasya'nın "stratejik geçiş noktası" olmasına vurgu
Öğretim Üyesi Kenan Aslanlı ise Kafkasya'da birçok etnik, mezhepsel grubun yaşadığını ve bu farklı etnik grupların tarihsel olarak birbiriyle çatışma halinde olduğunu dile getirdi.
Kafkasya için en önemli kavramın "bağlantısallık" olduğunu ifade eden Aslanlı, Kafkasya'nın "stratejik bir geçiş noktası" olduğuna dikkati çekti.
Aslanlı, dış aktörlerin bu bölge uğruna mücadelelerinin hiçbir zaman bitmediğini, bölgesel ve küresel aktörlerin Kafkasya'da yakın gelecekte gerilimlere rağmen bir konsensüs sağlayabildiğini de kaydetti.
Kafkasya bölgesinin "güç boşluğu"nu kaldıramadığını belirten Aslanlı, bundan dolayı bölgede iç krizlerin yaşandığına işaret etti.
SETA Kıdemli Araştırmacısı Murat Aslan da Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı bir barış anlaşmasına değinerek, "Ermenistan barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasını isterken, Azerbaycan ise bu barışın daha sağlam temeller üzerinde yükselmesine taraftar." dedi.
İki ülkenin sürdürülebilir barış için çok kapsamlı bazı ilave düzenlemelere ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Aslan, Ermenistan'ın durumunda strateji üretememe ile ilgili bir karmaşa olduğunu ve bunun nedeninin iç siyasi istikrar bağlamında gri bölgelerin söz konusu olduğunu söyledi.
Aslan, şunları kaydetti:
"Azerbaycan tarafında tamamen uyumlu bir siyasi atmosfer ve dış angajman söz konusu ama Ermenistan cenahında aynısı söz konusu değil. Bu ne demektir? Anlaşmayı imzaladığınız an reddetme mekanizmaları, direnç mekanizmaları harekete geçebilir Ermenistan tarafında. Böyle bir riskle de Azerbaycan karşılaşmak istemiyor."