Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Mammadov: "Azerbaycan ile Türkiye arasındakine benzer bir ilişki yoktur"
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin devletler için örnek olduğunu belirterek, "Dünyada kardeş olan halklar çoktur.
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinin devletler için örnek olduğunu belirterek, "Dünyada kardeş olan halklar çoktur. Tarihte de aynı kana, dile sahip devletler bulunuyordu ancak Azerbaycan ile Türkiye arasındakine benzer bir ilişki yoktur." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) Ankara'da "Türkiye-Azerbaycan Diplomatik İlişkilerinin Yeniden Tesisinin 30. Yıl Dönümü" başlıklı konferans düzenlendi.
Konferansa, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran'ın yanı sıra, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Mammadov, SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Daire Başkanı Cavid Veliyev, Türk ve Azerbaycanlı konuşmacılar ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Mammadov, Azerbaycan'ın ulusal lideri Haydar Aliyev'in iki ülke ilişkilerinin altyapısını sağladığını, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de bu mirası takip ederek ilişkileri daha geliştirdiğini söyledi.
"Azerbaycan ile Türkiye arasındakine benzer bir ilişki yoktur"
Mammadov, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin devletler için örnek olduğuna dikkati çekerek, "Dünyada kardeş olan halklar çoktur. Tarihte de aynı kana, dile sahip devletler bulunuyordu ancak Azerbaycan ile Türkiye arasındakine benzer bir ilişki yoktur. Bu tek modeldi ve biz bu ilişkiyi geliştirebildik." diye konuştu.
Mammadov, Türkiye ve Azerbaycan'ın iş birliğinin bölgede hiçbir ülkeye tehdit yaratmadığını, 2. Karabağ Savaşı'nda Türk modelinde kurulmuş Azerbaycan ordusunun, Türk savunma sanayisinin ve ordusunun gücünü dünyaya gösterdiğini anlattı.
Nihai amaçlarının Kafkas bölgesinde kalıcı barışı getirmek olduğunun altını çizen Mammadov, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı gibi projelerin yalnızca iki devlet için değil, bölgede yer alan diğer ülkeler için de alternatif oluşturması anlamında önemini vurguladı.
Mammadov, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha farklı perspektifleri de kapsadığını dile getirerek, "Kars Anlaşması'ndan Şuşa Beyannamesi'ne giden yol şerefli bir tarihti ancak önümüzde daha büyük perspektifler bulunuyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, halklar arasındaki sevgi saygı üzerine çıkıp artık siyasi bir bağlamda müttefiklik seviyesine yükselmiştir. Bu 30 yıl içerisinde ulaşılan çok önemli bir aşamadır." ifadelerini kullandı.
"Türkiye-Azerbaycan ilişkileri yeni bir döneme girdi"
Açılış konuşmalarının ardından Diplomasi Akademisi Başkan Vekili Mesut Özcan'ın moderatörlüğünde, "Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Siyasi ve Askeri Boyutu" başlıklı ilk oturum gerçekleştirildi.
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Daire Başkanı Veliyev, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini vurguladı.
Bunun iki kanıtını gördüğünü kaydeden Veliyev, bunların "Karabağ savaşından sonra ortaya çıkan yeni jeopolitik durum" ve "Suşa Beyannamesi" olduğunu söyledi.
Veliyev, bu yeni dönemde iki ülke arasında daha fazla koordinasyon gerektiğini belirterek, "Gördüğüm kadarıyla savaş sonrası dönemde Azerbaycan ve Türkiye'nin diplomatik üstünlüğü devam ediyor." dedi.
Azerbaycan'ın 2. Karabağ Savaşı'nda elde ettiği askeri zaferin savaş sonrası dönemde diplomatik yollarla elinden alınmaya çalıştığını kaydeden Veliyev, bazı devletlerin Ermenistan'a destek verdiğini, Azerbaycan'ın askeri başarısına "gölge düşürmeye çalıştıklarını" dile getirdi.
"Bazı meseleler var ki oraya Türk Devletleri Teşkilatı'nın da katılmasıyla çözülebilir"
Şuşa Beyannamesi'nin "gelecek yol haritası" olduğunu ancak yeterli olmadığını dile getiren Veliyev, "Şuşa Beyannamesi'nde yer alan meseleler sadece Türkiye-Azerbaycan'ın değil, aynı zamanda bazı meseleler var ki oraya Türk Devletleri Teşkilatı'nın da katılmasıyla çözülebilir." şeklinde konuştu.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin başarılı olmasının nedenlerini de anlatan Veliyev, bunlardan birincisinin "Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin düşünsel temelinin 100 yıl önce atılması" olduğunu söyledi.
2. Karabağ Savaşı'nda liderlerin irade ve cesareti
İkinci nedenin liderler arasındaki güçlü ilişkiler olduğunun altını çizen Veliyev, "Bugün iki ülkenin cumhurbaşkanının siyasi iradesi ve cesareti çok önemli. Bence 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a Türkiye'den verilen destekte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesareti çok önemli rol oynadı. Aynı şekilde Azerbaycan Cumhurbaşkanının da. Bunu devam ettirmek gerekiyor." diye konuştu.
Veliyev, bir diğer nedenin kamuoyu araştırmalarında da ortaya çıkan "iki ülkenin birbirini tek müttefik ve dostu olarak görmesi" olduğunu vurguladı.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin başarılı olmasının son nedeninin ise "ortak çıkarlar" olduğunu kaydeden Veliyev, "Azerbaycan ve Türkiye arasında ortak çıkarlar vardır. " dedi.