Sessiz Çığlık'ta 91 Hafta Eşlerinin Yerine Vardiya Nöbeti Tuttular

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın komuta kademesini sarsan ve neredeyse amiralsiz bırakan davalarda, son olarak Poyrazköy davasının da beraatle sonuçlanmasının ardından, şimdi gözler emekli edilen askerler ile onların ailelerine çevrildi. Eşleri tutuklandıktan sonra anne-baba ve çocuklarıyla birlikte Gölcük'te soğuk bir kış günü ilk Sessiz Çığlık eylemini başlatan, bunu 91 hafta sürdüren subay eşleri, biran önce bu kumpası kuranların ortaya çakarıp yargılanmalarını istiyor.

Donanma Komutanlığı'nın ana üssünün de bulunması nedeniyle 'Donanma Kenti' olarak da adlandırılan Gölcük İlçesi'nde, art arda gelen tutuklamalardan sonra, 2013 yılı Ocak ayında o gün sayıları 10-15 kadar olan tutuklu subay eşi ve yakını, 'Sessiz çığlık' adı altında eylem başlattı. İlk kıvılcımı Gölcük'te Anıtpark Meydanı'nda yakılan bu sessiz çığlık, bir iki hafta sonra Ak Partili Gölcük Belediyesi'nin "Anıtpark Meydanı'nda düzenleme yapacağım" diyerek parkta yenileme çalışması başlatmasının ardından, Değirmendere semtindeki Çınarlık Meydanı'nda Atatürk Anıtı önüne kaydırıldı. Buradaki sessiz çığlık, kışın soğuğunda, yazın en sıcak günlerinde aksatılmadan her cumartesi günü 91 hafta devam etti.

VARDİYA NÖBETİNİ DEVRALDILAR

Önceleri sayıları 20'yi geçmeyen subay eşleri ve aileleri, "Tutuklu eşlerimizin vardiya nöbetini biz devralıyoruz" diyerek ilerleyen haftalarda içlerindeki feryatlarını sadece hazırlamış oldukları ve üzerinde tutuklu subayların fotoğraflarının da bulunduğu pankartlarla dile getirdi.

Sessiz çığlık eylemi daha sonra başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde de gerçekleştirildi. Ancak düzenli olarak her hafta sadece Gölcük'te devam etti. Genellikle subay eşleri ve aileleri bu protesto eylemlerinde, aralarında seçtikleri bir veya iki sözcü dışında konuşmamaya özen gösterirken, sürekli olarak eşlerinin bir kumpasa kurban edildiklerini, hazırlanan tüm CD ve belgelerin de sahte olduğunu vurguladılar.

"KUMPASI HAZIRLAYANLAR BULUNUP YARGILANSIN"

Son olarak dün sonradan 'sahte CD ve belgelerle hazırlanmış kumpas' olduğu anlaşılan başta Poyrazköy Davası'nda birleştirilen 'kafes eylem planı', 'amirallere suikast', 'Donanma Komutanlığı Gölcük Deniz Üssü'nde çıkan belgeler' ile ilgili davanın da beraatle sonuçlanması buruk bir sevinçle karşılanırken, yaşadıkları mağduriyeti geri plana bırakan subay eşleri, öncelikle bu kumpası hazırlayanların yargılanmalarını istiyor.

EVLERİNİ VE DEĞERLİ EŞYALARINI SATMAK ZORUNDA KALDILAR

Eşleri tutuklu iken, çocuklarını daha önce gönderdikleri okullardan almak zorunda kalan, lojmanlardan çıkarıldıklerı için büyük sıkıntı içine düşen, birçoğu çocuklarının eğitimini sürdürebilmesi ve geçimlerini sağlayabilmek için varsa evlerini, arsalarını ve kıymetli eşyalarını satmak zorunda kalan subay eşleri ve ailelerinin tüm bunlara rağmen öncelikli istekleri şöyle:

"* Donanma Komutanlığı karargahına, içersine sahte veriler yerleştirilmiş hard diski hazırlayanlar, gömenler ve işbirliği yapanlar yargılansın.

1. Ordu Komutanlığı Karargahından harp planlarını çalanlar, servis edenler, bu gerçek belgelerin arasına sahte dökümanlar ve içeriği sahte cd yerleştirenler yargılansın.

TSK ve diğer devlet kurumları ile basın, siyaset ve iş dünyası içerisindeki çete elemanları yargılansın.

TBMM'de kumpas davaları araştırma komisyonu kurularak, aktif ve pasif sorumlular tespit edilsin, haklarında suç duyurusunda bulunulsun ve hazırlanan rapor kamuoyuna açıklansın.