Sessiz Çığlık Eylemine, Tahliye Olan Subaylar Katıldı
Vardiya Bizde Platformu'nun bu hafta yapılan 92'nci eylemine, tahliye olan subaylardan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, üç gün önce istifasını veren Tümamiral Caner Bener, Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Emekli Tümamiral Semih Çetin ve Emekli Tümamiral Fikret Güneş de katıldı.
Vardiya Bizde Platformu'nun bu hafta yapılan 92'nci eylemine, tahliye olan subaylardan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, üç gün önce istifasını veren Tümamiral Caner Bener, Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Emekli Tümamiral Semih Çetin ve Emekli Tümamiral Fikret Güneş de katıldı.
Beşiktaş'ta saat 13.00'de 92'inci haftada bir araya gelen topluluk burada açıklamalarda bulundu. İlk olarak Balyoz davasından tutukluyken, kanser tedavisi yüzünden cezası 6 ay ertelenen emekli Tuğamiral Cem Çakmak'ın gönderdiği mektup, ablası Filiz Çakmak tarafından okundu. Mektupta, "Tutuklu olan askerler Seyfettin Alevcan, Necmi Yıldırım, Adnan Yılmaz, Cemal Temizöz, Koray Eryaşa Engin Çırakoğlu, Bülent Acar, Bülent Akbaş, engin Karatekin, Onur Süer, Coşkun Başbuğ, Onlar için mücadelemize devam edeceğiz. Şimdi düzmece dava tutsaklarının bir kısmı özgürlüklerine kavuşsa da, hala zulme uğrayan arkadaşlarımızın zindanlarda tutulması, sessiz kalabileceğimiz bir durum değildir. Temennimiz Anayasa Mahkemesi'nin evrensel hukuk kuralları gözetilerek özgürlükler adına bir kez daha acilen karar vermesidir. Mücadelemiz son arkadaşımız özgür kalana kadar, adalet ve hukuk adına devam edecektir" denildi.
Bu sırada ezan okunması nedeniyle açıklamaya ara verildi.
"RÜTBEMİ KİMSE ALAMAZ AMA, KENDİ İRADEMLE SİLAHLI KUVVETLERDEN AYRILDIM"
Balyoz davasından tutukluyken Anayasa Mahkemesinin kararıyla yeniden yargılanmak üzere tahliye olan Tümamiral Caner Bener, "Üç gün öncesine kadar Tümamiral Caner Bener'dim. Artık değilim. Rütbemi kimse alamaz ama kendi irademle silahlı kuvvetlerden ayrıldım" dedi. Açıklama yapan Caner Bener, "Nöbet devam edecektir. Geldiğimiz yerde arkadaşlarımızı geride bıraktık. Pırıl pırıl çocuklar. Masum insanlar. Uğradıkları kumpas son derece açık. Bu ülke, bu kurum onların arkasından sadece bakıyor. Şu anda insanlık suçu işleniyor. Bunu mutlaka Anayasa Mahkemesi veya hangi kurumsa, dönüp bu çocukları derhal özgürlüklerine, sevdiklerine kavuşturmak zorunda. Bu yapılmadığı takdirde, bu süreç sonlandırılamadığı takdirde, bunun kefaletini mutlaka yapanlar, sebep olanlar günün birinde ödeyeceklerdir. Bizim de bundan sonraki hayat gayemizin en önemli hedeflerinden biri de bu olacaktır" dedi.
"ZANNEDİLMESİN DURUP DURURKEN YASA DEĞİŞTİ"
Söz verilen Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye tanıdığı sadece iki yıllık bir süre var. Avrupa Birliği'ne biz tam üye değiliz. Ama Avrupa Konseyi'ne birçok Avrupa ülkesinden önce üye olduk. Tam üyeyiz. Avrupa Konseyi'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile birlikte artık Türkiye'den bir beklentisi var. Yeter diyorlar. Avrupa'nın en hukuksuz devleti Türkiye. İtalya'nın, İspanya'nın, Fransa'nın 70-80, Rusya'nın binler seviyesinde ihlalleri var. Ama Türkiye 20 binlerde ihlal yapmış bir ülke. Rest çekti artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. ya bu 20 binleri, adam gibi ülke olarak hukuka geri döner, kendiniz temizlersiniz, ya da benim vereceğim tazminat davalarına sizin bütçeniz yetmez. Bu zannedilmesin durup dururken yasa değişikliği yapıldı da, Anayasa Mahkemesi'ne bu yetkiler verildi. Şimdi siyaset birçok şeye sahip çıkmaya çalışıyor. Evvelsi gün Cumhuriyet Gazetesi'nde HSYK birinci daire başkanının itiraf mahiyetine konuşmaları var. Bunlar hepsi ibret verici, bizleri yargılayan haksız hükümlere sebep olan adamlarla seminerler yapmışlar. Ben onları uyarmıştım diyor. Uyardıysanız, gereğini yapsaydınız. Birinci daire olarak sizler atıyorsunuz bu hakimleri, savcıları. Üçüncü daire hala gereğini yapmıyor. Üçüncü dairede bizlerin onlarca suç duyurumuz var" diye konuştu. - İstanbul