Ses Kayıtlarının Yayınlanması Hukuka Aykırıdır'
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, yasadışı yollarla elde edilen ses kayıtlarının yayınlanmasının hukuka aykırı olduğunu ancak kamusal karar verme yetkisi bulunan kişiler hakkında ortaya atılan iddiaların, özel hayatın gizliliğinin ihlali ile açıklanamayacağını söyledi.
Son günlerde gündemde sıkça yer bulan ve tape ismi verilen ses ve telefon kayıtlarının yasal olup olmadığı konusunda değerlendirmelerde bulunan İnternet ve Ceza Hukuku kitabının yazarı ve İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, kamusal karar verme yetkisi bulunan kişilerin özel hayatlarının gizlilik sınırları hakkında açıklamalarda bulundu.
Sosyal medya aracılığıyla veya başka birtakım yollarla öğrenilen telefon görüşmelerinin nasıl elde edildiğine bakılması gerektiğini belirten Sınar, “Bir dinlemenin yasal olabilmesi için Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma çerçevesinde ve kural olarak hakim kararıyla gerçekleştirilmesi gerekir. Bu şekilde elde edilen kayıtlar delil olarak kullanılmaya elverişlidir. Fakat şu an kamuoyunun gündemini meşgul eden tapeler bir ceza soruşturması çerçevesinde yasal olarak elde edilmiş telefon kayıtları değil. Bir yargı işlevine dayanmayan, kim tarafından ele geçirildiği belli olmayan ve belirli zamanlarda gerekli görüldüğü kadarıyla servis edilen bu yayınlar, hukuka aykırıdır. Dolayısıyla ortaya çıkan tapeler, orada işlendiği ileri sürülen suçlarla ilgili delil olarak kullanılamaz. Bunun dışında sahih deliller elde ediliyorsa, onlardan yola çıkılarak bir iddianame tanzim edilip kamu davası açılabilir ve açılan bu davada söz konusu deliller kullanılabilir” şeklinde konuştu.
“Ortaya atılan iddialar özel hayatın gizliliğinin ihlali ile açıklanamaz”
Yayınlanan tapelerle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği yönündeki eleştirileri değerlendiren Sınar, sıradan insanların özel hayatının gizliliği ile kamusal bir görev üstlenen kişilerin özel hayatının gizlilik alanının aynı olmadığını söyledi. ‘Özel hayatımın gizliliği ihlal edildi’ diyen kişinin kim olduğuna bakılması gerektiğini belirten Hasan Sınar, “Kamusal sorumluluk üstlenmiş kişilerin görevlerinin fonksiyonunu yerine getirip getirmedikleri kamuoyu tarafından denetlenmelidir. O kişiler, bu görevleri nasıl irca ettiklerine ilişkin olarak şeffaf ve hesap verilebilir bir yaşantı sürdürmelidir. Eğer bugün Türkiye’de kamusal sorumluluk üstlenen bir siyasetçinin yolsuzluk ilişkisi içerisinde olduğuna yönelik bir iddia varsa, hiçbir şekilde özel hayatın gizliliği ile açıklanamaz. Bu durum kamuoyu tarafından dikkatle incelenmeli ve gözlemlenmelidir. Ortaya atılan iddiaların araştırılması, gerçekten varsa bunun ortaya çıkması ya da iftiradan ibaret ise o siyasetçinin kendisini temize çıkarması açısından önemlidir” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda çok sayıda emsal karar verdiğini ve gelişmiş ülkelerin hukuk sistemlerinde bu şekilde örnekler olduğunu belirten Sınar, “Dünya genelinde kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin özel hayatının ihlal edildiğine yönelik davalarda verilmiş emsal kararlar var. Bunlardan biri de İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin Naomi Campbell hakkında verdiği karar. Uyuşturucu karşıtı kampanyalarda yer alan ve insanlara uyuşturucu kullanmanın zararlarını anlatan ünlü top model Naomi Campbell’ın uyuşturucu kliniğinden çıkarken fotoğrafı çekiliyor ve yayınlanıyor. Bunun üzerine Campbell, özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği yönünde dava açıyor. Mahkeme ise; ‘Ünlü biri dahi olsa kamusal bir fonksiyon üstlenmediği sürece o kişinin özel hayatında uyuşturucu kullanıyor olması kamuoyunu ilgilendirmez. Ancak aynı şahıs bu olaydan kısa bir süre önce uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin kampanyalarda aktif bir biçimde görev üstlenmiş ve daha sonra uyuşturucu kullandığına yönelik bir iddia ortaya çıkmışsa bu durum, onun özel hayatının gizliliği içerisinde değerlendirilmez’ kararını veriyor. Bu olayın kamuoyu tarafından öğrenilmesinde bir kamu yararı vardır” ifadelerine yer verdi.
BANU EZBER
İSTANBUL