Serpil Öğretmenin Annesinden Savcılık İhmali İddiası
İzmir'in Buca ilçesinde koruma kararı bittiği gün boşandığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serpil Erfındık’ın annesi Tülay Aksakal, kızının ölüm tehditleri almasına rağmen savcılık tarafından yakın koruma verilmediğini öne sürerek, “Kızım göz göre göre öldü.
İzmir'in Buca ilçesinde koruma kararı bittiği gün boşandığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serpil Erfındık'ın annesi Tülay Aksakal, kızının ölüm tehditleri almasına rağmen savcılık tarafından yakın koruma verilmediğini öne sürerek, "Kızım göz göre göre öldü. Yakın koruma talep ettik ama savcılık ilgilenmedi. Dava açacağız ve şikayetçiyiz" iddiasında bulundu.
İzmir'in Buca ilçesinde koruma kararının bittiği gün boşandığı eski eşi V.A. tarafından iki yaşındaki oğlu E.B.A.'nın gözleri önünde hunharca öldürülen Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serpil Erfındık (38), gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Serpil öğretmen için ilk olarak görev yaptığı Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda tören düzenlendi. Cenaze törenine genç öğretmenin annesi Tülay Aksakal, babası Bedri Erfındık, Rektör Mehmet Füzün ile meslektaşları ve öğrencileri katıldı. Meslektaşları ve öğrencileri genç öğretmeni görev yaptığı okulda tabutu başında duygu dolu sözler ile anlattılar. Rektör Füzün de yaptığı açıklamada, "Bir bayan ve bir anne genç bir anne. Nasıl böyle bir şey olur diye düşündüğümde olamaz diyorum ama oluyor. Aslına bakarsanız çok söylenecek bir şey yok. Acımız çok büyük" sözleri ile duygularını dile getirdi.
Genç öğretmenin öğrencilerinden Suna Ezgi Kılıç da, "Dört yıl boyunca derslerime girdi. Burada da kendisi hala öğrenmeye açık bir insandı. Çok gülerdi. Çok mutluydu. Hatalarımızı affederdi. Çok erken kaybettik. Tüm yılımızı birlikte gülerek geçirdik. Tez hocamdı benim. En güzel notlarla beni geçirdi. Hepimizin ona çok büyük borçları var" dedi.
"KIZIMIN CANI GİTTİ"
Almanya'da yaşayan baba Bedri Erfındık ise yaşanan üzücü olayın ardından apar topar Türkiye'ye geldiğini belirtti. Kızının yakın zamanda kendisini ziyarete geleceği bilgisini veren acılı baba, "Almanya'daydım. Olayı duyduktan sonra hemen geldim. Ayın zaten 7'sinde doğum günüydü gelip alacaktım onu birlikte Almanya'ya gidecektik. Götürecektim onu tamam demişti. Ama o cani adam kızımın canına kıydı. Torunumu da daha göremedim. Bir müddet için gelip benim yanımda kalacaktı. Olaylar yatışsın araları soğusun diye. Her gün tehdit ediliyordu benim kızım. Güvenlik anlamında hiçbir adım yeterli olmadı. Evlendikten sonra geçimsizlikleri başladı. Çalışmak yok, uyuşturucu satıcılığı yaptığını öğrendikten sonra kızım ilişkilerini bitirme kararını aldı. Benim kızımın canı gitti" diye konuştu.
Kızı ile olaydan dakikalar öncesinde telefon görüşmesi yaptığını anlatan anne Tülay Aksakal, "Olay günü kızım beni telefonla aradı. Eski eşinin gelip çocuğunu almak istediğini fakat eşine çocuğunun uyuduğunu söylemiş. Ben de kızıma, camdan 1 saat sonra çocuğun uyandıktan sonra gelip almasını söylemesini istedim. Tekrar kızım aradı ve çocuğu uyandırıp vereceğim anne dedi. Ben de, 'peki kızım' dedim ve ben de kendisine gelmek istediğimi söyledim. Yoldayken kızım genellikle bir takım siparişlerde bulunurdu. Telefon açtım ama telefon kapandı. Tekrar aradım bu kez telefon tamamen kapandı. Bu kez bir mesaj geldi ve, 'çocuk hasta. Hastanedeyim müsait olunca ben ararım' yazılı mesaj geldi. Ancak hastaneleri aradım ve kayıtların olmadığını söylediler. Biraz kapının önünde bekledim camdan salona baktım ama anormal bir düzen yoktu. Pek tenha bir yer de değildi. Otobüs durağında durup bekliyor ve ancak ev sahipleri evi terk ettikten sonra kamera kayıtlarında da var eve o şekilde giriyor" dedi.
"SAVCIDAN ŞİKAYETÇİYİZ"
Kızının sürekli tehdit mesajlarını aldığını ve savcılığa delil niteliği gerekçesiyle ilettiklerini ancak yakın koruma kararının çıkarılmadığını iddia eden anne Tülay Aksakal şöyle konuştu: "Koruma talebimiz vardı. Yakın koruma talep ettik ama savcılık ilgilenmedi. Dava açacağız ve şikayetçiyiz. Sayfa sayfa mesajları delil niteliğinde savcılığa ilettik. Kızım göz göre göre öldürüldü. Savcı hatasıydı bu. Savcıdan zaten davacıyım. Kızımı toprağa verdikten sonra sonuna kadar mücadele edeceğim. Belki korumamız olsaydı kızım ölmeyecekti. Kanı yerde kalmayacaktır."
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen törenin ardından Serpil Erfındık, Buca Kaynaklar'da öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verildi.
ESKİ KOCA MESAJI ATTI KAYIPLARA KARIŞTI
Edebiyat Fatültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde Öğretim Görevlisi olan Erfındık'ın, 3 yıl önce V.A. ile evlendiği ve ancak şiddetli geçimsizlik sebebiyle eşinden geçen temmuz ayında boşandığı öğrenildi. Boşanmasının ardından eski eşi kendisini rahatsız etmesi üzerine genç öğretmen soluğu savcılıkta alarak koruma talebinde bulundu. Başvurusu üzerine koruma altına alınan öğretmenin, 6 ay boyunca sağlanan koruma süresi dün bitti. Koruma süresinin bittiği gün eski koca V.A., çocuğunu görmek için Erfındık'ın evine gitti. Çıkan tartışmanın kısa sürede büyümesinin üzerine V.A., eski eşini 6 yerinden bıçakladı. Eski eş ardından, olay yerinde hayatını kaybeden Serpil öğretmenin telefonundan eski kayınvalidesi Tülay Aksakal'a, 'çocuk hasta. Hastanedeyim müsait olunca ben ararım' mesajını attığı öğrenildi. Yaşanan olayın ardından eski koca V.A. çocuğunu babasına bırakarak kayıplara karıştı. - İZMİR