Serebral palsili Kübra Çevik, lösemiyle 5 yıl süren savaşı kazandı

Halk arasında "beyin felci" olarak bilinen serebral palsi (SP) ile dünyaya gelen 22 yaşındaki Kübra Çevik, yaşama azmi ve yanından bir an olsun ayrılmayan annesinin desteğiyle 5 yıldır mücadele ettiği lösemiyi yendi.

SP hastalığı sebebiyle yürüme ve konuşma güçlüğü yaşayan Kübra Çevik, annesi Fatma Çevik'in desteğiyle karşısına çıkan tüm engelleri tek tek aştı, okul sıralarında başarılı bir öğrenci oldu.

Fizyoterapist olmayı hayal eden ve bunun için üniversite sınavına hazırlanan Kübra Çevik, 2017'de yaşadığı rahatsızlıklar sonrası annesiyle gittiği hastanede lösemi olduğunu öğrendi.

SP'nin yanında bir de lösemi sebebiyle yaşamları alt üst olan anne-kız, 5 yıllık tedavinin ardından zaferle sonuçlanan kanserle mücadele sürecini AA muhabirine anlattı.

"Hastanede 55 gün birlikte yattık"

Löseminin kızında başlangıç evresinde tespit edilmesinin büyük bir şans olduğunu vurgulayan Fatma Çevik, kızının tedavisinin yürütüldüğü Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarına ve hemşirelerine teşekkür etti.

Anne Çevik, kızının hastane süreçlerini şu sözlerle anlattı:

"Kanser çok zor, onu çeken bilir. Allah'ım kimseye yaşatmasın. Hastanede kızıma önce hasta olduğunu söyleyemedim, sakladım. Meğerse Kübra'm, internette kullandığı ilaçları araştırıp lösemi olduğunu anlamış. Ben bir taraftan parçalanırken, gelip 'anne benden saklama, kanserim ama hiç üzülme, bu Rabb'imden geldi. Ne yapıp edip bunu yeneceğiz' dedi. Ben ondan sonra, çocuğum sayesinde ferahladım.

Hastanede 55 gün hiç dışarı çıkmadan birlikte yattık. Sonra da kemoterapi başladı. Ağzında çok şiddetli yaralar oldu, yemek yiyemedi, yürümeye hali yoktu, sürekli yataktaydı."

"Kızımın yaşama azmiyle bugünlere geldik"

Kübra Çevik'in hayatta kalabilmek için zorlanarak da olsa yemek yediğini, saçlarının dökülmeye başlamasını umursamayıp son birkaç tel kalana kadar kestirmediğini anlatan anne Çevik, "Kızım 45 hafta kemoterapi aldı. 'Bu hastalığı yeneceğim' dedi ve yendi. Onun yaşama azmi, Allah'ın yardımıyla çok şükür bugünlere geldik. Bir daha çıkmayacak sandığı saçları tekrar uzadı." dedi.

Eve gelen öğretmenleri sayesinde liseyi takdirle bitirdi

Anne Fatma Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kübra, kemoterapi alırken lise 2. sınıfa geçmişti. Okula devam edemeyecek diye çok üzülüyordu. Okul müdürümüzden, öğretmenlerimizden Allah razı olsun, eve devamlı öğretmen geldi. Onlar sayesinde kızım kanser tedavisi görürken liseyi bitirdi. Hem de takdir ve teşekkürle bitirdi.

Kızım daha birinci sınıftayken ilkokul öğretmeni bana, 'bundan ne köy olur ne kasaba. Götür bulaşık yıkamayı öğrensin' demişti. Ama kızım, bugüne kadar sürekli takdir ve teşekkür alarak okullarını bitirdi. Üniversite sınavında da elinden geleni yaptı, geçen sene barajı aştı ama sonra tercih yapmayıp beklemek istedi."

"Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum"

Kızının bu ay Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na gireceğini ve memur olmak istediğini aktaran Çevik, şu an sadece 6 ayda bir doktor kontrolüne gittiklerini dile getirdi.

Çevik, "Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum. Hiç kolay değildi ama çok şükür kızım sağlığına kavuştu. Bütün hastalara da şifa diliyorum. 'Kanser yenilmez' demesinler, ümitle baksınlar, hayal kursunlar. Ölümcül hastalık diye bakmasınlar, o eskidenmiş. Devletimizden Allah razı olsun, her şeyimizi karşılıyor, ilaçlarımız sağlanıyor." diye konuştu.

"Gelecekte 'hem engeli hem kanseri yendim' diyebilsin"

Vatandaşlardan hastaların tedavisinde kullanılması için düzenli olarak kan ve kök hücre bağışı yapmasını isteyen Çevik, şöyle devam etti:

"Kızım inşallah gelecekte kendi evlatlarına aldığı takdirleri, kitaplarını gösterip, 'hem engeli hem kanseri yendim' diyebilir. Her zaman için evladımın arkasındayım, onunla gurur duyuyorum. O olmasa ben ne olurdum bilmiyorum. Bütün anneler de umarım duyarlı olurlar. Çocuklarını terk eden annelere çok sinirleniyorum. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, umudumuz."

Hayatını anlatan kitap yazıyor

Kübra Çevik da kanseri yenmekten duyduğu mutluluğu "Kanseri yendim, bir daha bu hastalığı yaşamak istemiyorum. Hayalim memur ve fizyoterapist olabilmek. Hastalara yardım etmek istiyorum. Hayatımı anlatan bir kitap yazıyorum." sözleriyle aktardı.

Tüm hastaların mücadeleden vazgeçmemesini isteyen Kübra Çevik, "Başaracağınıza inanın, korkmayın ve savaşın." çağrısında bulundu.