'Senin Annen bir Melekti Yavrum' isimli sergisi 6 Mayıs'ta açılıyor
Kezban Arca Batıbeki'nin "SENİN ANNEN BİR MELEKTİ YAVRUM"isimli sergisi 6 Mayıs'ta Merdiven Art Space'de açılıyor!
1984'ten bu yana, farklı platformlarda, kadın ve popüler kültür üzerine yaptığı işlerle tanınan, Türkiye'de Güncel sanatın değerli isimlerinden Kezban Arca Batıbeki; "Senin Annen bir Melekti Yavrum" isimli kişisel sergisiyle sanatseverlerle bir kez daha buluşmaya hazırlanıyor. Annesinin sinema fotoğraflarından yola çıkarak hazırladığı ve çeşitli sanat pratiklerini bir araya getirdiği sergi 6 Mayıs'ta Merdiven Art Space'de açılıyor.
Sanat pratiğinde nostalji öğelerinin belirginliğiyle de tanınan Kezban Arca Batıbeki,yeni sergisinde,Türk Sinema tarihinde önemli yerleri olan babası Yönetmen Atıf Yılmaz ve Sinema/Tiyatro oyuncusu annesi Nurhan Nur' la paylaştığı çocukluğunun izlerini; sinematografik sahneler, fotoromanlar, alt kültür, klişe, kitsch ve pop kavramları çerçevesinde gerçekleştirdiği sanatsal üretimleriyle izleyiciyle paylaşır.
Sanatçının çoğu yapıtında izleyici, tanıdık duyguların eşlik ettiği bir filmin fragmanı içinde geziniyor gibidir. Sanatçının kişisel hafızasından, anılarından, sinemadan kısacası yaşamından beslenen; yalnızlık, özlemler, hayaller ve hüznün melankolisi ilesarmalanan, ve bu kez salt "kadın" a değil aslında annesine yönelikiçsel ve dışsal kuşatmayıele alan son sergisi "Senin Annen BirMelektiYavrum ", Batıbeki' nin duygu yüklü andaçlara sahipüretimlerinden önemli bir örnek olacaktır.
Kebzan Arca Batıbeki'nin tuval resimlerinden foto-kolajlarına, enstalasyonlarından kısa filmlerine kadar tüm sanat pratiğinde, sıradan görünen imgeler birer ikona dönüşür. Sanatçı, her ne kadar tüketim toplumu ve pop imgelerini kullansa da kendi resimsel/plastik anlayışı içinde bu imgeleriyeniden biçimlendirerek yapıtlarına geniş birtoplumsalbağlamkazandırır. Bu anlamda sıradan olanıelealışı, estetik araştırmadan çok, sosyoloji /tarihve toplumsal hafıza çizgisine yakınlaşır. Batıbeki, sanatsal söylemi ve çalışmalarınıngerisindeki düşünsel ortamı, topladığı objeleri, efemeralarıkullanarak kurgular. Sanatçının yapıtlarında yer bulan her bir nesne, sosyo-kültürel hafızanın ve bireysel deneyimlerin ortak donanımları olarak başkalaşır. Nihai olarak yapıt, rastlantısal öğelerin yeniden düzenlenmesi değil, nesneler ve deneyimler arasındaki kurucu bağıntıların ifadesidir. Çünkü, nesneler, izleyiciye bir semboller ve alegoriler sahnesisunarken sanatçının hafızasını diri tutanbüyük bir mizansen de oluşturur."
Sanatçının annesi Nurhan Nur' un, gerçek film karelerine referans gönderen tıpkı kostümler ve pozlarla yapılan güncel çekimlerinin geçmiş/bugün arasında zihni ve bedeniyle yaptığı içsel yolculuk ve anne/kız arasında yaşanan duygusal metaforlar serginin hareket noktasını oluşturuyor.Sergide ayrıca Nur'un Türkiye'de bir dönem Türk Sinemasının yerini alan Fotoromanlara yaptığı çekimlerden seçilmiş örnekleri kullandığı resimler, mekan yerleştirmesi ve Video yerleştirmeleri gibi farklı işler, iki farklı jenerasyonun; fotoğraf, video, enstalasyonlar ve yeni teknoloji üzerinden kendi dönemlerine bakışlarını irdeliyor.
Yazar , şair ve fotoğrafçı Merih Akoğul serginin küratörü ve metin yazarı.
Sergiye özel Fanzin üreten Görsel Sanatçı Deniz Başer'in, 150 Edisyonla sınırlı, el yapımı Fanzin' ini, içinde bulunduğumuz Dijital dünyaya naif bir dokunuşlagöz kırpıyor.