Şengüler, "Üstün Zekalılar Konusunda Yanlış Algı Var"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi'nde " Üstün Eğitimin Önemi" konulu etkinlik düzenlendi.
. Etkinlik Üstün Zekalılar /Yetenekliler Enstitüsü (ÜZYENS) ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı işbirliği ile gerçekleştirildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu bütün akademik eğitiminin Ege Üniversitesi'nde geçtiğini söyleyerek, "Bugün Ege Üniversitesi ailesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmak son derece keyifli. Böyle bir etkinlikte bizleri buluşturduğu için çocuklarımıza ve ailelerimize teşekkür ediyorum. Türkiye'de farklı özelliklerdeki çocuklar eğitim süreci içinde bir kenara itilir. Aileler olarak hepimizin, çocuklarımızın yeteneklerini abartmak gibi bir özelliğimiz var. Ülkemizde gerçekten yetenekleri farklı çocuklar var. Çocuklarımızın zeki veya yetenekli olduğunu fark ettiğimiz zaman ben ne yapacağım korkusuna kapılıyoruz. Eğer bilgimiz yoksa çocuğu yönlendirme konusunda sıkıntıya düşüyoruz. Bu nedenle standart insanların arasında farklı yetenekleri olan birisinin yaşaması çok kolay değil" dedi.
Çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği ve hırpalamadan onların daha mutlu yaşamaları için fazla birşey yapmaya gerek olmadığını belirten Prof. Dr. Aydoğdu, "Kendi düşüncelerini rahatlıkla tartışabilecekleri ve çocukların düşüncelerine saygı gösteren bir ortam oluşması yeterli. Aslında bu durum bütün herkes için geçerli. Bunun sağlandığı bir yuva ile tanışmış olmaktan ve onları buraya davet etmekten gururluyum" diye konuştu.
ÜZYENS Kurucusu ve Eğitim Koordinatörü Dr. Meral Şengüler ise eşi Nejat Şengüler ile beraber kurdukları Enstitü'de üstün zekalı çocukların gerçek ihtiyaçlarını karşılamak, ailelerine ve öğretmenlerine destek olabilmek için burada olduklarını belirtti. Üstün zekalı ve yetenekli çocukların mutlu, topluma katkı sağlayan ve başarılı bireyler olabilmeleri için çalıştıklarını belirten Şengüler, "Hep birlikte el ele verip o çocuklarımızı daha mutlu ve başarılı bireyler haline getireceğiz. Üstün tanımı karşında toplumumuzda çok büyük bir yanlış algı var. Bizler buna karşı çocuklarımızla beraber bir savaşa girdik. Üstün tanımını dahilik olarak algılayıp üstün zekalı kişi herşeyi yapan, herşeyi algılayan hatta yanlış yapmayan birey gibi bir düşünce içindeyiz. Ama öyle değil, akranlarına göre zeka düzeyi bir tık üstte olan birey üstün zekalıdır. Biz, bu üst düzey yeteneklerimizi ve zeka seviyelerimizi doğru beslemez ve doğru yönlendirmezsek çocuklarımızı yitiririz" dedi.
Sosyal ve duygusal alanlarda çocuklar dengelenmezse sosyolojik ve psikolojik sıkıntılar ile baş etmek zorunda kalınacağını belirten Şengüler, "Toplumda IQ testine göre birey üstün zekalıdır veya değildir anlayışı var. Ama bu yanlış bir anlayıştır. Duygusal zeka, resim ve müzik gibi bir çok alanda başarısız olup bir tek alanda çok çok başarılı olunabiliyor. Bu o çocuğun üstün potansiyelli bir çocuk olduğunu gösterir, eğitim ile bunu geliştirmek gerekmektedir. Bunun için annelerimize, babalarımıza, eğitmenlerimize ve hekimlerimize çok fazla görev düşüyor. Çünkü, üstün potansiyelli çocuklarımızın doğru desteğe, doğru eğitime ve doğru yönlendirmeye ihtiyaçları var" diye konuştu.