Senarist Ayşe Şasa'nın Vefatı
Gazeteci yazar Dilipak: "Kalabalıklar içinde yalnız başına yürüyen bir kadın.
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, vefat eden senarist Ayşe Şasa'nın kalabalıklar içinde yalnız yürüyen bir kadın olduğunu, hayatının etnik kimliği, ruh dünyası ve fikir çilesiyle Türk aydınının dramı olduğunu belirtti.
Dilipak, yaptığı yazılı açıklamada, üniversite yıllarında sinemayla ilgilendiğini, Milli Türk Talebe Birliğinin sinema kulübündeki 9 kişiden biri olduğunu bildirerek, sonraki yıllarda senarist Şasa ile karşılaştığını aktardı.
Abdurrahman Dilipak, Şasa'nın yaşamına değinerek, şöyle devam etti:
"Seküler bir aile geçmişi vardı. Biraz mutsuz, öğrendiğimiz kadarıyla. Çerkez bir anne ve yarı Çerkez yarı Kürt bir babadan dünyaya gelmişti. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'ne kaydoldu. 27 Mayıs darbesinin olduğu yıl, 1960 yılında mezun oldu. Aynı yıl Robert Koleji'nin İdari Bilimleri Bölümü'ne kaydoldu. Marksist bir düşünceye sahipti ama Kemal Tahir'le tanıştıktan sonra olaylara bakışı değişti. Yazılar yazıyor ve düşüncelerini senaryolar üzerinden kitlelere ulaştırmak istiyordu. Başarısız bir evliliğin ardından, yönetmen Atıf Yılmaz ile evlendi. 1980'lerde siyasi çatışmaların ardından gelen askeri darbe, psikolojisini bozmuştu. Yalnız kalmayı tercih etti. Din, tarih, felsefe, siyaset, gelenek, her şeyi yeniden okudu ve düşündü. Bülent Oran'la yeni bir evlilik daha yaptı. Muhyiddin-i Arabi üzerinden İslam ve tasavvuf, hakikatin kaynağı, vahiy ve akıl ilişkisi üzerinde durdu. Başını örttü ve daha dindar bir hayata 'merhaba' dedi."
Müslüman çevrelerle ilişkisi ve sorgulamalarının Ayşe Şasa'nın önünde yeni dostluklara kapı araladığına dikkati çeken Dilipak, "Çileli bir çocukluk, çileli bir gençlik, çileli bir evlilik, çileli bir ömür, topyekün. Ruh burkuntuları. Biraz Kemal Tahir, biraz Nurettin Topçu. Vahyin gölgesinde dinginleşen bir akıl ve vicdan. Kalabalıklar içinde yalnız başına yürüyen bir kadın. Allah rahmet eylesin. Onun hayatı Türk aydınının dramıdır; etnik kimliği, ruh dünyası ve fikir çilesiyle... 'Nasıl bilirdiniz?' derseniz; iyi bilirdim. Çileli bir hayattan sonra, asude bir bahar ülkesine göçen bir rindin film gibi, hayatından geriye kalan gökkubbede hoş sedası dostlarının gönüllerinde hep yankılanıp duracak" değerlendirmesinde bulundu.
Darülaceze Başkanı Bayhan'dan başsağlığı mesajı
Darülaceze Başkanı gazeteci yazar Nevzat Bayhan da Ayşe Şasa'nın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.
Bayhan mesajında, Şasa'nın Türkiye için büyük bir değer olduğunu belirterek, "Kültür ve sanat dünyamıza unutulmaz katkı sağlamış olan senarist yazar Ayşe Şasa Hanımefendi, Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye Allah'tan rahmet, sevenlerine ve kültür sanat camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerine yer verdi.
Ayşe Şasa'nın özgeçmişi
İstanbul'da 1941'de doğan Şasa, şimdiki adı Robert Koleji olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nden 1960'ta mezun oldu.
Öğrencilik yıllarından itibaren sinemaya ilgi duyan ve yazar Kemal Tahir'le tanışmasını hayatının "dönüm noktası" olarak tanımlayan Şasa, yönetmen, yapımcı ve senarist Atıf Yılmaz'a asistanlık yaptı. Senaristliğe 1963'te başlayan Şasa, 1980'li yıllarda geçirdiği ağır rahatsızlık sonrası sinema dünyasından 10 yıl boyunca çekildi.
"Son Kuşlar", "Ah Güzel İstanbul", "Utanç" ve "Gramofon Avrat" gibi filmlere senarist olarak imza atan Şasa'nın, 1993'te sinemayla ilgili "Yeşilçam Günlüğü" adlı denemeleri yayımlandı. "Delilik Ülkesinden Notlar" isimli eseri Şubat 2003'te piyasaya sunulan Şasa'nın çok sayıda kitabı ve senaryo eseri bulunuyor. - İstanbul