Semih İrteş ve Mamure Öz, canlı yayında tezyini sanatları konuştu
Nakkaş Semih İrteş ile tezhip sanatçısı Mamure Öz, canlı yayında tezyini sanatları konuştu.
Nakkaş Semih İrteş ile tezhip sanatçısı Mamure Öz, canlı yayında tezyini sanatları konuştu.
Geleneksel Sanatlar Derneği ve Lale Sanat iş birliğiyle Instagram üzerinden canlı yayında düzenlenen "Tezyini Sanatlarımız" başlıklı programa evlerinden bağlanan sanatçılar, tezyini sanatları ve hocalarıyla eğitimleri sürecinde yaşadıklarını anlattı.
Müzehhibe Mamure Öz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında evlerde kalınmasına ilişkin, "Eminim bütün sanatçılar, besteciler, ressamlar sanatla uğraşan herkes bu dönemde çok önemli eserler üretmiştir." dedi.
Tezhip ve minyatür çalışmalarına 1976 yılında Süheyl Ünver başkanlığındaki dersanede başlayan Öz, hocaları Süheyl Ünver, Melek Anter ve Cahide Keskiner gibi isimlerle yaşadıkları eğitim sürecine ilişkin bilgi verdi.
"Online çizim derslerine başladık"
Öz, talebeleriyle online derslere de başladıklarını belirterek, "Zaman uzun, geri kalmasınlar, eksikleri kalmasın diye çizim derslerine haftanın 2 günü devam ediyoruz. Ödev veriyorum, onlar bana ödevlerini gönderiyorlar. Bu şekilde bir plan yaptık çok da mutlular. Daha ilk ödevlerini teslim edecekler, dayanamayıp erken teslim edenler de var. Onlara da iyi oldu çünkü bir çoğunun yapmayı düşündüğü şeyler, bana danışmadan yapamayacağı işleri vardı. Evde kalınca da boş kaldılar, hem onlar oyalanıyorlar hem ben de oyalanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yaptıkları çalışmaların öğrencileri için yol gösterici olmasını temenni eden Öz, "Onlar da kendi öğrencilerine bizden öğrendikleri gibi öğreterek öderler ve bu sanatlar bir silsile gibi ilelebet devam eder gider, bütün temennim bu." şeklinde konuştu.
Tezyini sanatlar öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Öz, şöyle devam etti:
"Ben aslında yeniliklere açık bir insanım ama bugün yenilik adına yapılan bir sürü saçmalıklar var. İnanıyorum ki bunlar tarihin süzgecinden geçecek, doğru ve güzel eserler Türk sanatı olarak ilelebet kalacak. Bunun için sanatsever gençlere çok iş düşüyor. Eskiden aldıkları feyzi, kendi gönül dünyalarında süsleyerek bugünden de bir şeyler katarak önümüzdeki yüzyıllara taşısınlar."
Tezhip sanatını severek yaptığını vurgulayan Öz, "Allah bana hayırlı uzun ömürler versin. Koronadan kurtulalım, Melek hocam gibi elim ayağım tuttuğu sürece tezhip yapmayı düşünüyorum. Herkese öğretmeyi de istiyorum ve çok seviyorum." diye konuştu.
"10 senedir yapmak istediklerim için fırsat buldum"
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülüne "kalem işi" alanında layık görülen mimar ve nakkaş Muammer Semih İrteş, Gelenekli Sanatlar Merkezi Nakkaşhane'de yoğun bir tempoyla çalıştıklarını, yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında evde kaldıkları bugünlerde de yaklaşık 10 senedir yapmak istedikleri için fırsat bulduğunu söyledi.
Merhum Süheyl Ünver ile 1973 yılında tanıştıklarını dile getiren İrteş, sanatına ilk başladığı yıllarda yaşadıklarını ve hocalarıyla birlikte yaptıkları çalışmaları anlattı.
"Amacım hep kompozisyon yapmak, tasarım öğrenmekti"
İrteş, 1990'lı yıllarda Fatih'te bir nakkaşhane açtıklarını anımsatarak, "Amacım hep kompozisyon yapmak, tasarım öğrenmekti. Hala da bu idealim devam ediyor. Bu idealimi Topkapı Sarayı eğitimleri içerisinde talebelerimle de paylaştım." diye konuştu.
Topkapı Sarayı Harem Dairesi'nde, Sultan III. Ahmed için yapılan Yemiş Odası'ndaki çalışmalara değinen İrteş, "Yemiş Odası'na 1710'ların eski kendi halini verebilmek çok önemliydi. Bu çok her şeyiyle bütün malzemesiyle, üzerindeki çiçek detaylarıyla önemli bir onarım. Birkaç kere elden geçmiş, restorasyonlar yapılmış. Ama en son orijinale dönerek hatta biraz da restorasyon üstü, orijinalin de üstünde bazı çalışmalar yapıldığını biliyorum, elinize sağlık." ifadesini kullandı.