Selam Tevhid"De Kumpas Davası Yargıtayda

Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın beşinci duruşması başladı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince görülen davanın duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtaydaki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.

Heyete Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık ettiği duruşmaya, sanıklar, avukatları ile müşteki avukatları katıldı.

Duruşmada, Hrant Dink davasını karara bağlayan eski hakim Rüstem Eryılmaz, dün başladığı savunmasına devam etti.

Eryılmaz, 2010'da verdiği bir tek dinleme kararı nedeniyle, "siyasal ve askeri casusluk", "silahlı terör örgütü kurma ve yönetmek, kurulan örgüte üye olma", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" gibi birçok ayrı suçtan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasının istendiğini savundu.

Dinleme kararında 3 ismin yer aldığını, İran uyruklu kişilerin de yurt dışında yaşadığını söyleyen Eryılmaz, Başbakanlık, MİT veya devletin üst düzeyinde kritik yerlerde görevli kişiler hakkında iletişimin tespiti kararı vermediğini öne sürdü.

Selam Tevhid'in varlığının kabul edildiğini, örgütün, silahlı terör örgütleri arasında sayıldığını belirten Eryılmaz, dinleme kararı verdiği "Selam Tevhid" örgütü üyesi 3 şüpheli hakkında, İsrail ve ABD Başkonsolosluğu keşfi ve gizli toplantılar yaptıklarına dair istihbarat raporu bulunduğunu iddia etti.

İletişimin tespiti kararı gösterilen Eryılmaz, imzanın kendisine ait olduğunu söyledi.

Rüstem Eryılmaz, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmadığını ileri sürdü, tahliyesini ve beraatini istedi.

Eryılmaz'ın avukatı Özcan Kurnaz da "Selam Tevhid" örgütü şüphelisi 3 kişi hakkında, yurt dışında yaşamaları nedeniyle başka türlü delil elde etme imkanı bulunmadığından, müvekkillinin bu kararı verdiğini savundu.

Avukat Kurnaz, Milli Güvenlik Kurulu, Başbakanlık ve diğer ilgili yerlere yazı yazılarak, örgütün terör örgütü olduğuna ilişkin belgelerin getirtilmesini istedi.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.