Haberler
Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Bakan Güler: Zap'ta kilit kapatıldı, toplamda 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildi

"Zap'ta kilit kapatıldı" diyen Güler ses getirecek rakamı ilk kez paylaştı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Selam Tevhid"De Kumpas Davası Yargıtayda

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında, tutuksuz sanıklardan Cumhuriyet Gazetesi soruşturmasını yürüten savcı Murat İnam, suçlandığı teknik...

Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında, tutuksuz sanıklardan Cumhuriyet Gazetesi soruşturmasını yürüten savcı Murat İnam, suçlandığı teknik takip kararındaki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilmediğini belirterek, bilirkişi incelemesi istedi.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince görülen davanın dördüncü duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtaydaki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.

Duruşmada, heyete Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Öztunç başkanlık etti.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar ile avukatları ve çok sayıda müşteki katıldı. Davanın firari sanıklarından 28 Ocak 2016'da Yalova'da yakalanan Şike ve Odatv davalarının eski hakimi Mehmet Ekinci ile davanın tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet Gazetesi soruşturmasını yürüten Savcı Murat İnam ve emekli Savcı Mustafa Çavuşoğlu katıldı.

Duruşmada savunma yapan İnam, hakkındaki suçlamaları reddederek, savunmasını yazılı olarak mahkemeye sundu.

İnam, Başkan Mehmet Öztunç'un sorularını da yanıtladı. Suçlamalara konu teknik takip ve izlemeyle ilgili ilk kararı havale ettiğinin belirtilmesi üzerine İnam, "Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı iken, görevli savcının yerinde olmaması nedeniyle havale evrakı bana imzalattırılmış. İmza benim imzama benzemekle birlikte sürekli attığım bir imza değil. Bilirkişi incelemesiyle netlik kazanmasını istiyorum." dedi.

Kız kardeşinin FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantılı olduğu ileri sürülen bir dershanede görev yaptığı iddiası sorulan İnam, "Bilmiyorum, 2014 Şubat ayından önce bazı dershanelerde öğretmen olarak görev yaptığını biliyorum." diye konuştu.

Yurt dışı bağlantılı telefon görüşmelerine ilişkin sorular üzerine de iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen İnam, numaraların tekrar incelenmesini talep etti. İnam, görüştüğü iddia edilen FETÖ şüphelisi Hüseyin Avcı'nın Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı olduğunu, Kaan Özkubat'ın ise Çağlayan Adliyesi Sosyal İşler Müdürlüğü görevini yürüttüğünü anlattı.

Terör örgütü üyeliğinden hakkında soruşturma yürütülen Özkubat'a ilişkin takipsizlik kararı verildiğini bildiren İnam, yaptığı iddia edilen diğer telefon görüşmelerinin kendisine ait olmadığını, konuştuğu kişilerin başkalarıyla yaptığı görüşmelerin iddianameye suç unsuru olarak konulduğunu savundu.

Savunmasının ardından İnam'a, 2013 yılında izleme talepli yazıya attığı imza gösterildi. İnam, "Benim imzama benziyor ama olmayabilir." diyerek beraatını ve duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.

İnam, bir başka soru üzerine, görev yaptığı dönemde bir savcıya günde 50-150 arası dinleme ve izleme takip evrakı geldiğini tahmin ettiğini dile getirdi.

Tutuksuz sanık Mustafa Çavuşoğlu da Selam Tevhid soruşturmasında tek bir dinleme kararına imza attığını, bu kişinin politikacı veya kamuoyunda tanınan birisi olmadığını ileri sürdü.

Yurt dışı telefon görüşmelerine ilişkin iddiaları da yanıtlayan Çavuşoğlu, telefonunun yurt dışı görüşmeye kapalı olduğunu, kimseyle görüşmediğini iddia etti.

Görev yaptığı dönemde bazı basın yayın organlarınca "Ergenekoncu" olarak gösterildiğini ileri süren Çavuşoğlu, dönemin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Ali Suat Ertosun ve Başkanvekili Kadir Özbek tarafından göreve getirildiğini belirterek, bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

Çavuşoğlu'nun avukatı da müvekkilinin Ergenekon davası sürecinde aralarında Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Fatih Hilmioğlu'nun bulunduğu onlarca kişi hakkında çeşitli defalar tahliye talep ettiğini, Mehmet Baransu'nun yargılandığı bir davada ceza istediğini ve beraatını temyize götürdüğünü bildirdi.

Daha sonra, önceki duruşmada hazırlanamadığı gerekçesiyle savunma yapmayan sanık Vedat Dalda, söz istedi.

Kamuoyunda eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u tutuklayan hakim olarak bilinen Dalda, 16 dinleme kararı verdiğini, ardından hakkında soruşturma açıldığını, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tutuklandığını söyledi.

Hain darbe girişiminin ardından dört gün meydanlarda darbeye karşı durduğunu iddia eden Dalda, böyle bir örgütle ilişkilendirildiği için hicap duyduğunu öne sürdü.

Önüne gelen dinleme talep yazılarına bakarak, vicdani kanaatine göre ve yasalara uygun şekilde karar verdiğini savunan Dalda, Selam Tevhid örgütünün Yargıtay tarafından terör örgütü olduğunun kabul edildiğini, dinleme kararı verdiği 16 kişi arasında politikacıların, siyasilerin bulunmadığını kaydetti.

Dalda'nın savunmasının uzaması üzerine salonda bulunan müştekiler, "Hikaye anlatıyor, yalan söylüyor, daha ne kadar dinleyeceğiz." diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan Öztunç, müştekileri savunmaya müdahale etmemeleri konusunda uyardı.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Kaynak: AA / Güncel
title