Şeker-İş Sendikası Başkanı Gök'ten Gıda Sahtekarlığına Sert Tepki
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, gıda üretiminde hile yapanlara verilen cezaların ağırlaştırılmasını istedi. Gök, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı hileli gıda listelerine dikkat çekerek, sağlığı tehdit eden ürünler için etkili denetimlerin şart olduğunu vurguladı.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, gıda üretiminde tağşiş ve hileli yapanlara verilen cezaların ağırlaştırılmasını istedi.
Gök, yaptığı yazılı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığının taklit ve hileli gıda listelerini tekrar yayımlamaya başladığını anımsattı.
Yayımlanan listelerde sahte zeytinyağından at ve eşek etinden sucuklara, boyalı çay ve baharattan domuz etinden köfteye kadar çok sayıda sahtekarlığın tespit edildiğine dikkati çeken Gök, şunları kaydetti:
"Gıdalarda kullanılan sağlıksız yağlar, yüksek yoğunluklu yapay tatlandırıcılar, glikoz, sahte et ürünleri, hastalıklara yol açabilecek katkı maddeleri ve sağlıksız koşullarda üretilmiş malzemeler, vücudumuzda geri dönüşü olmayan kanser başta olmak üzere diyabet ve kalp-damar hastalıklara sebebiyet veriyor. Toplum sağlığını tehdit eden hileli gıdalara karşı son dönemde yürütülen çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın gıda sahtekarlığı yapanların üzerine kararlılıkla giderek, kamuoyuna ifşa etmesi insan sağlığı ve gıdada güvenliğinin sağlanması ve toplumun vicdanı adına oldukça önemlidir."
Gök, taklit ve hileli gıda üreticilerine verilen cezalarının yeterince caydırıcı olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Gıda üretiminde sahtekarlığa karışan şahıslar, sonraki süreçte kurdukları başka markalar altında faaliyetlerine devam ediyor. Bu nedenle tağşiş ve hile yapanlara verilen cezaların ağırlaştırılmasını istiyoruz. Yayımlanan listelerde, sahteciliğin belli il ve ilçelerde özellikle yoğunlaştığını görüyoruz. Zeytinyağı, sucuk, köfte, peynir, baharat ve bal tağşiş ve sahteciliği yoğun yapılan ürünler. Tüketiciler bu ürünleri alırken çok dikkatli olmalılar. Gıda toplum sağlığını etkileyecek söz konusu denetimler kamusal bir hizmet niteliğinde olup hiçbir şekilde piyasanın insafına bırakılmamalıdır. Bu konudan hareketle önümüzdeki sürecin, kamuoyunu net bir şekilde aydınlatacak şekilde ele alınmalıdır. Hatta üretim aşamasından başlayarak, raf ve tezgahlardaki satışına kadar tüm zincirin denetlenmesi öncelikli hale gelmelidir."