Şeker Hastalığı Ameliyatla Tedavi Ediliyor

Almanya'nın Bremen kentinde düzenlenen sağlık sempozyumunda konuşan Opr. Dr. Muzaffer Al, şeker hastalığınını kader olmadığını, yapılacak cerrahi müdahalelerle bu hastalıkta kurtulma şansının olduğunu açıkladı. Delmenhorst İslam Birliği (IGD) tarafından düzenlenen program Gümüş Palast'da gerçekleşti. Şeker hastalığı ve tedavisi konulu sempozyuma çok sayıda vatandaşımız katıldı. Sempozyuma Samsun Büyük Anadolu Hastanesinden Opr. Dr. Muzaffer Al ile Dahiliye Uzmanı Dr. Taner Kaya konuşmacı olarak katıldı. Şeker hastalığını ameliyatla tedavi edilebiliyor Şeker Hastalığının genetiği oynana endüstriyel gıdalardan dolayı hızla çoğaldığını, dünyada 350 milyon insanın bu hastalıkla mücadele ettiğini, gelecek yıllarda bu oranın 600 milyona çıkacağını anlatan Dr. Al, önüne geçilmezse ileride Türkiye'de her üç kişiden birinin şeker hastası olacağını belirtti. Şeker hastalığının kader olmadığını, yaptıkları ameliyatlarla tedavi ettiklerini ve bunda yüzde 90 oranında başarı sağladıklarını vurgulayan Dr. Muzaffer Al, 'TIP 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisi mümkün. Her yaşta hastamızı belirli testlerden sonra ameliyata alıyoruz. Ancak, pankreasında insülin rezevleri bulunanlara bu cerrahi yöntemi uygulayabiliyoruz. Şeker hastalığı dıştan sağlıklı gösterip içten çürüten çok sinsi bir hastalıktır. Hastalığın başlaması ise, rafine endüstrinin hayatımıza girmesiyle olmuştur. Tedavi ettiğimiz hastalarımız kısa zaman içerisinde şeker hapı, insülin ve buna ilişkin tansiyon haplarını bırakıyor veya asgariye indiriyor. Başarı oranımız yüzde 90 oranlarında. Kısaca TIP 2 hastalarını yaptığımız ameliyatla bu hastalıktan kurtarıyoruz' diye konuştu. İnce bağırsağa müdahale ediliyor Şeker hastalığının pankreas organının insülin üretmemesi sonucu oluştuğunu, bununda rafine gıdalardan kaynaklandığını vurgulayan Dr. Al, 'Pankreas organı rafine gıdalardan dolayı vücut için yeterli insülini üretmediği zaman şeker oranı yükseliyor. Bu da vücutta çeşitli zararlara neden veriyor. Tüketilen rafine besinler ince bağırsağın son ucuna gelmeden hızlı bir şekilde glikoz olarak kana karışıyor. Bu da kandaki şeker oranını yükseltiyor. İnsülin üretimi de dengesiz olunca vücut olumsuz etkileniyor. Uzun yıllar yapılan araştırmalar sonucu ince bağırsağın son ucunun ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır. Biz yapılan ameliyatla ince bağırsağın alt kısmını üste, üst kısmını ise alta alıyoruz. Bu ameliyatla hastalar şeker hastalığından kurtuluyor. Hastalarımız bir hafta sonra isterlerse işlerine dönebiliyor' dedi.

Bu yöntemin yıllardır bilindiğini, Avrupa'nın bu alanda çok geri olduğunu, Türkiye'nin ise çok ileride olduğunun altını çizen Dr. Al, 'Şeker hastalığı hap ve iğneyle tedavi edilmez. Siz şimdiye kadar hap ve iğneyle bu hastalıktan kurtulanı gördünüz mü Bu yöntem sadece hastalığın ilerlemesini yavaşlatır. Bunu da doktorlar çok iyi bilir. Ancak biz hastaları bu hastalıktan kurtarıyoruz. Hayatlarınını normal insanlar gibi normalleştiriyoruz. Bu ameliyatı uzun yıllardır yapıyorum ve ameliyat olanların yüzde 90'ı hap ve iğne kullanımını kesip tansiyon ve kilolardan kurtuldular. Bu bilimsel bir ameliyat ve dünyada uygulanıyor. Avrupa bu konuda çok geri. Bunun sebebi ise ilaç firmalarının gücü. Hükümet devirme gücüne sahip bu firmalar bunun kesin tedavisine de karşı gelirler' diye bilgi verdi. Program sonunda IGD yöneticilerinden Tamer Sert, Op. Dr Muzaffer Al ile Dr. Taner Kaya'ya verdikleri bilgilerden dolayı teşekkür edip birer plaket verdi. - Bremen