Şehzade Osmanoğlu'na Sembolik Mezar Taşı
Fatma Esma Arslan - Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid'in torunu Şehzade Mehmed Orhan Osmanoğlu'nun tahrip edilen kabrinin bulunduğu bölgeye sembolik mezar taşı dikildi.
Fatma Esma Arslan - Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid'in torunu Şehzade Mehmed Orhan Osmanoğlu'nun tahrip edilen kabrinin bulunduğu bölgeye sembolik mezar taşı dikildi.
Türkiye'nin Marsilya Başkonsolosu Deniz Erdoğan Barım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nice şehrinde bulunan Orhan Efendi'nin mezarının yaklaşık 10 yıl önce kaldırılmış olduğunun geçtiğimiz yıl aralık ayında öğrenildiğini anımsattı.
Görüştükleri yerel yetkililerin, mezar yerlerinin muhafaza edilmesinin ailelerin tasarrufu olduğunu belirterek, 2004 yılında müteveffanın yakınlarına ulaşamadıklarını ve mezarlığı yeniden düzenlediklerini anlattığını aktaran Barım, yetkililerin, şehzadenin kemiklerinin diğer mezarlarla birlikte götürülerek imha edildiği bilgisini verdiğini kaydetti.
Barım, "Kemiklerin bulunarak tespit edilmesinin ve yeniden defnedilmesinin bu bakımdan mümkün olmadığını üzülerek anladık. Bunun üzerine merhumun anısına en azından bir mezar taşı yapılması arzumuzu yetkililer olumlu yanıtladılar. Makamlarımızın onayıyla yaptırılan mezar taşı, Nice mezarlığında yetkililerin bize gösterdikleri yere dikildi" dedi.
Başkonsolos Barım, mezar taşının Marsilya Başkonsolosluğu öncülüğünde Nice'de faaliyet gösteren Nice Türk Kültür Derneği'nin de yardımıyla yaptırıldığını bildirdi.
AA muhabirine bilgi veren Nice Türk Kültür Derneği Yöneticisi Fikri Pire ise geçtiğimiz aylarda Başkonsolos Barım'la mezarlığı ziyaret ettiklerinde çok etkilendiklerini anlattı.
Pire, Türk toplumu olarak, "atalarının sembolik de olsa bir mezar taşı olması konusunda" konsoloslukla mutabakata vardıklarını söyledi.
- 15 yaşında gitti, 68 yıl sonra döndü
Şehzade Mehmed Orhan Efendi, vefat ettiği dönemde sade bir vatandaş olarak Nice'de Doğu Mezarlığı'na gömülmüş ve uygulama gereği, mezarlık ölümünden 10 yıl sonra yeniden düzenlenmişti.
O süre zarfında merhumun aile yakınlarının talebi olmadığı ve aile üyelerine de ulaşılamadığı için mutad prosedür uygulanarak Mehmed Orhan Efendi'nin kemikleri 2004 yılında kimsesizlere ait mezarların kemiklerinin toplandığı yere bırakılmıştı.
II. Abdülhamid Han'ın oğullarından Şehzade Mehmed Abdülkadir Efendi'nin büyük oğlu Şehzade Mehmed Orhan Efendi, sürgüne henüz 15 yaşındayken gönderilmişti. Galatasaray Lisesi'nden mezun olan Osmanoğlu, 9 dil biliyordu.
Sürgün yıllarını Arnavutluk'ta ve Fransa'da çeşitli mesleklerle uğraşarak geçiren Şehzade Orhan, 1992 yılında, yani ülkeden ayrılışından tam 68 yıl sonra yeniden ve son kez Türkiye'ye gelme fırsatı bulmuştu.
Türkiye'ye gelmeden bir yıl önce de Türk vatandaşlığına geçerek Osmanoğlu soyadını alan Orhan Efendi, İstanbul'da 20 gün kalmış ardından Fransa'ya dönmüştü. Yıllarca vatansız kalan Orhan Efendi, 68 yıl sonra kavuştuğu vatanını bir daha görmek istemiş ancak bu arzusunu yerine getiremeden Nice'de 12 Mart 1994 yılında, 85 yaşında vefat etmişti.