Şehit Ömer Halisdemir Meydanı'nda "O Gece"Yi Anlattılar

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek isteyen Tuğgeneral Semih Terzi'yi vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir'in memleketi Niğde'de adının verildiği meydanda düzenlenen programda, 15 Temmuz gecesi halkın darbecilere karşı direnişinde büyük yararlılıklar gösteren bazı vatandaşlar yaşadıklarını anlattı.

Gençlik ve Spor Bakanlığınca organize edilen "Tecrübe Konuşuyor: İçimizdeki Kahramanlar Projesi"nin Niğde'deki bölümü, Şehit Ömer Halisdemir Meydanı'nda gerçekleştirildi.

Etkinlikte konuşan Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu, darbe girişiminde bulunanların yaptıklarını bu millete hiç kimsenin yapmadığını söyledi.

Türk milletinin 15 Temmuz'da vatan hainlerine gereken cevabı verdiğini vurgulayan Peynircioğlu, "Bugüne kadar bu ülke çok darbe gördü ama hiçbiri 15 Temmuz akşamı kadar haince değildi. Bu teşebbüs, vatan hainliğinde en üst noktaya ulaştı ama Türk milleti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu vatan hainlerine gereken dersi verecektir." dedi.

Şehit astsubayın babası Hasan Hüseyin Halisdemir de Niğde toprağından çıkan Ömer Halisdemir'in, o hain darbeciyi bir kurşunla yıktığını hatırlattı.

Oğlunun, kahramanlığıyla Türkiye'nin huzurunu koruduğunu belirten Halisdemir, "Sayın Cumhurbaşkanıma, Sayın Başbakanıma buradan selamlarımı gönderiyorum. Niğde'nin havaalanının bir an evvel yapılıp Ömer Halisdemir'in isminin verilmesini çok arzu ediyorum." dedi.

"Hiçbirimizde ölüm korkusu yoktu"

Darbe girişimi gecesi yaşadıklarını anlatan vatandaşlardan milli karateci Vildan Güvercin, vatan millet aşkıyla darbecilere karşı durduklarını ifade etti.

Güvercin, o gece sokağa çıktığında aklından şehit olmanın geçtiğini dile getirdi.

Askerin silahını tutarak onu vazgeçirmeye çalıştığı sırada çekilen fotoğrafıyla tanınan Turhan Avcı ise o askere ne söylediğini hatırlamadığını anlattı.

Evlerinden dışarı çıktıklarında akıllarında ölüm korkusunun olmadığına dikkati çeken Avcı, şöyle konuştu:

"Bize 'Darbe var' dediler, biz de 'Bu ülkede nasıl darbe olur?' diyerek sokağa indik. Mamak İlçe Teşkilatı'na vardığımızda bizimle birlikte 4 tank geldi. O sıra böyle bir kalabalık yoktu, yaklaşık 80 kişiydik. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Öyle bir mücadele içerisindeydik ki tankın önüne yatılıyor, üstüne çıkılıyor olmuyor ama hiçbirimizde ölüm korkusu yoktu."

"Haşhaşinin ne olduğunu orada bir daha anladım"

Uçakların havalanmaması için Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne giderek, beylik tabancasıyla çevredeki bir elektrik panosuna ateş edip kısa süreli elektrik kesintisi sağlayan Lütfi Çiçek de mıcırla dolu kamyon ve kepçelerle girip üste bulunan pisti kullanılamaz hale getirmeyi planladıklarını aktardı.

Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne, oradaki askerleri vatandaşlar olarak ikna edebilecekleri düşüncesiyle gittiklerini bildiren Çiçek, şunları kaydetti:

"Kapıdaki nöbetçiler bizim gibi insanlardı. 'Onları bir şekilde ikna ederiz' diye düşünüyorduk ama kapıya vardığımızda şok olduk. Bizi İzmir'den gelen MAK timi karşıladı. Resmen robot gibi insanlardı. Sayın Cumhurbaşkanımız haşhaşi diyor ya ben haşhaşinin ne olduğunu orada bir daha anladım."

Program, Dursun Ali Erzincanlı'nın Astsubay Ömer Halisdemir için yazdığı "30 Kuş" şiirini okumasıyla sona erdi. Katılımcıların, şiiri dinlerken duygulandıkları görüldü.