Şehit Öğretmenin Ailesi Acısını Dindirmeye Çalışıyor
Terör örgütü PKK tarafından 16 Haziran'da kaçırıldıktan sonra katledilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz'ın ailesi, oğullarından geriye kalan eşyaları özenle saklıyor.
Terör örgütü PKK tarafından 16 Haziran'da kaçırıldıktan sonra katledilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz'ın ailesi, oğullarından geriye kalan eşyaları özenle saklıyor.
Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyünde yaşayan baba Hamit Yılmaz, her gün oğlunun kabrini ziyaret ediyor ve dua okuyor.
Şehit öğretmenin 13 yaşındaki kardeşi Yahya Yılmaz ise ağabeyine ait elektrogitarı ve diğer elektronik eşyaları ile ilgileniyor.
Evinde taziyeleri kabul etmeyi sürdüren Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 27 günlük bir bekleyişin ardından kara haberi aldıklarını anımsattı.
Yılmaz, öğretmen Yılmaz'ı şehit eden teröristlerin öldürüldüğünü öğrendiklerini belirterek, "Rabbime şükürler olsun. Devletimle gurur duyuyorum." dedi.
Allah'tan teröristleri ıslah etmesini dileyen Yılmaz, "Akılları başlarına gelsin. Allahım onları da imanla şereflendirmeyi nasip etsin." diye konuştu.
"Huzurlu ve mutlu bir hayat sürelim vatanımızda"
Evladını kaybetmenin acısının tarif edilemez olduğunu dile getiren Yılmaz, oğlunun çocukluğundan beri müzik ve elektronik eşyalara ilgi duyduğunu anlattı.
Yılmaz, oğlunun elektrik elektronik mühendisi olmayı hayal ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Elektriğe ve elektroniğe çok meraklıydı. Boş zamanlarında, tatile geldiğinde aletlerle uğraşırdı. Amfi yapar, gitar ve saz çalmaya çalışırdı. Elektrik elektronik mühendisi olmak istedi ancak sınıf öğretmenliği bölümünü kazandı. Öğretmen olarak atanmayı beklediği sırada tekrar üniversite sınavına girdi ve Gümüşhane Üniversitesi Elektik Elektronik Mühendisliğini kazandı ancak ekonomik sıkıntılardan dolayı çocuğumu orada okutamadım. 'Rabbim bunu nasip etmiş, buna devam edelim.' dedim."
Oğlunun eşyalarının henüz kendisine ulaşmadığını belirten Yılmaz, oğlu hakkında siyasiler ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı açıklamalardan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yılmaz, millete başsağlığı dileyerek, şunları kaydetti:
"Vatanımızın, milletimizin başı sağolsun. Bu ateş bütün ülkeye düştü. Bu ateşin bir an önce söndürülmesi için kim elinden ne geliyorsa yapsın ve bu ateşi söndürelim. Huzurlu ve mutlu bir hayat sürelim vatanımızda. Bayrağımıza, milletimize ve devletimize sahip olalım. Tunceli de Şanlıurfa da Gümüşhane de bizim vatanımız. Kimin elinden ne geliyorsa yapsın, vatanımız kan ağlamasın. Çocuklarımız, evlatlarımız boşu boşuna ölmesin. Rabbim vatanımıza böyle acılar yaşatmasın."
Yılmaz, oğlunun kız arkadaşıyla da sürekli telefonda görüştüklerini, onun da kendileriyle aynı acıyı yaşadığını dile getirdi.
"Ağabeyim çok merhametliydi"
Şehidin kardeşi Yahya Yılmaz ise ağabeyini kaybettiği için üzgün olduğunu ancak şehitliği dolayısıyla da gurur duyduğunu söyledi.
Yılmaz, ağabeyinin merhametli biri olduğunu anlatarak, "Kapımıza gelen köpeği bile sahiplendi. 'Kral' adını koyduğumuz köpek bir keresinde hasta oldu ve ağabeyim onu hiç yalnız bırakmadı. Torul'a gidip onun için özel ilaç getirmişti." dedi.
Şehit öğretmenin çocukluk arkadaşı Muhammet Baş ise çocukluklarının birlikte geçtiğini söyledi.
Atanmadan önce arkadaşının sürekli ders çalıştığını ifade eden Baş, "Müziğe ve elektroniğe tutkusu vardı. O gitar ve saz çalar ben de türkü söylerdim. Çok mert ve iyi niyetli biriydi. Üzüntümüzü ifade edecek cümle bulamıyorum." diye konuştu.