Şehit Kaymakam Safitürk Davasının İkinci Duruşması Başladı (2)
ŞEHİT DERİK KAYMAKAMI DAVASI ERTELENDİMardin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, çeşitli illerdeki cezaevlerinde tutuklu olan sanıklar Tahsin Erdaş, Şerif Mesutoğlu, Mehmet Deniz, Nursel Eser, Ahmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Bağı, Fikret Deniz, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve...
ŞEHİT DERİK KAYMAKAMI DAVASI ERTELENDİ
Mardin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, çeşitli illerdeki cezaevlerinde tutuklu olan sanıklar Tahsin Erdaş, Şerif Mesutoğlu, Mehmet Deniz, Nursel Eser, Ahmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Bağı, Fikret Deniz, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve Zuhal Dalçin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı. Duruşmada, tutuksuz sanıklar Abdülkadir Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Saime Ateş Mesutoğlu ve Hüseyin İzci hazır bulunurken, Şehit Kaymakam Safitürk'ün babası Asım ve eşi Ayşegül Safitürk ise mahkemeye görüntülü sistem üzerinden katıldı. Duruşmayı şehit Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, bazı yakınları ile Mardin Valisi Mustafa Yaman ve Derik Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Hakan Kafkas birlikte izledi. Şehit yakınlarına destek olmak üzere hemşerisi olan Trabzon-Mardin Kardeşlik Projesi Koordinatörü ve Trabzon Şehit Aileleri Derneği adına Ahmet Külekçi de davaya katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından mahkeme, sanıkların savunmaları alınması ile başladı. Gazetecilerin mahkemeyi takip etmelerine izin verilmezken, mahkeme salonunun küçük olması üzerine bazı tutuklu yakınları da dışarıda kalmak zorunda kaldı.
Mahkemede savunmalarını yapan tutuklu sanıklardan Zuhal Dalçin, Nursel Eser, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz, Ahmet Deniz, Fikret Deniz üzerilerine atılı suçlamaları reddederek, tahliyelerini talep etti. Tutuksuz sanıklar Abdülkadir Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Saime Ateş Mesutoğlu ve Hüseyin İzci de olayla ilgileri ve bilgilerinin bulunmadığını ileri sürerek, beraatlarını talep etti. İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliği yetkili avukatları ile müşteki avukatları, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep ederek, tüm sanıklar hakkında şikayetlerinin sürdüğünü belirtti. Avukatlar dosyada eksikliklerin giderilmesini, aynı yerde tutuklu bazı sanıkların başka yerlere nakledilmesini ve patlama sonrasında hastane, adli tıp ve sevk raporlarının araştırılmasını talep etti.
Sanık avukatları da tutuklu ve tutuksuz yargılanan müvekkillerine atılı suçları reddederek tahliye ve beraatlerini talep etti.
KURAN'DAN AYET OKUYARAK CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan şehit Kaymakam Muammed Fatih Safitürk'ün babası Asım Safitürk, "Kim bir mümini bile bile öldürürse onun cezası için de ebedi olarak kalmak üzere cehennemdir" ayetini okuyarak suçluların ahirette cezalarını çekeceklerini, bu dünyada da çekmelerini istediğini aktardı. Saldırıdan sonra bir ihmalin olup olmadığının araştırılmasını isteyen baba Safitürk, "Ben adaletin tesis edilmesini istiyorum. Tüm sanıklar hakkındaki şikayetim devam ediyor" dedi.
"TEK SUÇU FAZLA SEVİLMEKTİ"
Eşi Ayşegül Safitürk'te oğlu ile birlikte mağdur edildiklerini ve şikayetçi olduklarını kaydetti. Delillerin ortada olduğunu ve mahkeme heyetinden daha fazla uzatılmamasını isteyen Ayşegül Safitürk, eşinin şehit edilmesinde tek suçunun bölgede sevilen bir kaymakam haline gelmesinden kaynaklandığını söyledi.
"KADIN AĞLAYARAK SALDIRIYI ÖNCEDEN BİLDİRDİ"
Mahkemede hazır bulunan Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk de saldırıdan 13 gün önce kardeşini makamında ziyaret ettiğini belirterek, "Biz makamda çay içtiğimiz sırada belediyede görevli bir kadın, bir saldırı düzenleneceğini ve ağlayarak kaymakamın öldürüleceğini söyledi. Kardeşimin bu noktada dikkatli olmasını istedim. O da 'tamam' dedi. Buradan ayrıldıktan sonra tekrar kaymakama sordurdum, 'Onları gözaltına aldırdım' dedi. Bunun araştırılmasını istiyorum. Bir de tutuklu 5 sanık aynı cezaevinde kalıyor. Birleşip aynı ifadeleri veriyorlar. Hepsinden şikayetçiyiz, şikayetimiz devam ediyor" diye konuştu.
8 SAAT SÜREN DURUŞMA, 11 AĞUSTOS'A ERTELENDİ
Yaklaşık 8 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, bazı tanıkların da ifadesinin alınması için ve saldırının gerçekleştirildiği hükümet konağı ile kaymakamın şehit olduğu odanın fotoğraf ve krokilerinin hazır edilmesine ve tutuklu sanık Devran Aslan'ın en yakın ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden beyan vermeye engel teşkil edecek akıl hastalığının bulunup bulunmamasına ilişkin rapor hazırlanmasına karar vererek duruşmayı 11 Ağustos'a erteledi.
"HAK ETTİKLERİ CEZA EN KISA SÜREDE VERİLSİN"
Duruşmaya Trabzon'dan şehid yakınlarına destek olmak üzere gelen Trabzon-Mardin Kardeşlik Projesi Koordinatörü ve Trabzon Şehit Aileleri Derneği adına Ahmet Külekçi de şehit kaymakamın hatırasına destek olmak ve sanıkların hak ettiği cezayı almaları için duruşmayı takip etmek üzere Mardin'e geldiğini söyledi. Şehit kaymakamın hayallerini bir bir hayata geçirdiklerini anlatan Külekçi, bunun için üzerlerine düşen her çalışmada yer almaya hazır olduklarını anlattı. Sanıklara en üst seviyeden ceza verilmesini isteyen Külekçi, "Şehit Kaymakamı şehit edenler en kısa zamanda hak ettikleri cezayı almaları lazım ki toplumun vicdanına bir su serpilsin" diye konuştu.
İddianamede, sanıklardan Abdulkadir Deniz, Ahmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Baği, Fikret Deniz, Hüseyin İzci, Mehmet Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Nursel Eser, Saime Ateş Mesutoğlu, Şerif Mesutoğlu, Tahsin Erdaş, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve Zuhal Dalçin hakkında, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Kamu malına zarar vermek", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirilmesi" ve "6136 sayılı Kanun'un 12. maddesine muhalefet" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıldan 54 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede yer alan "Önemli tespitler" kısmında, "Olay yerinde yapılan incelemelerde Safitürk'ün makamının karşısında bulunan tuvalet giderinde 10 santimetre altta ışığı yanar vaziyette dışarıdan çok düğmeli olduğu görülen kumanda (verici) olduğu değerlendirilen antenli cihaz bulunmuştur. Güvenlik kameraları görüntülerinde yapılan incelemede binanın arka kısmını çeken kameranın güncel saatten 4 dakika kadar geri olduğu tespit edilmiştir. Makam odasının bulunduğu katın tuvaletinden patlamadan yaklaşık 10 saniye sonra bir çift eldivenin atıldığı görülmüştür. Suikast eylemini gerçekleştiren kişi veya kişilerin saldırının hemen sonrasında tuvaletin camından attıkları eldivenler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiştir" ifadeleri yer aldı.