Şehir Tiyatrolarından "Şehitlerimize Saygı Haftası"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatrolarında ilan edilen "Şehitlerimize Saygı Haftası" kapsamında 30 Aralık'a kadar tüm oyunların gösterimi öncesinde hazırlanan bildiri okunacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatrolarında ilan edilen "Şehitlerimize Saygı Haftası" kapsamında 30 Aralık'a kadar tüm oyunların gösterimi öncesinde hazırlanan bildiri okunacak.
Hafta boyunca gerçekleşecek etkinliğe ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu, Şehir Tiyatrolarının, Türk tiyatrosuna yön vermiş 103 yıllık bir sanat kurumu olduğunu belirterek, "Sanatçısından yöneticisine, personelinden teknik elemanına kadar kurumun her kesimi her zaman darbeye karşı olmuştur. 15 Temmuz sonrası göstermiş olduğumuz duruş ve tavır, devletin her kademesinden takdir kazanmıştır." dedi.
Efiloğlu, aynı tavır ve duruşla, "Şehitlerimize Saygı Haftası"nın düzenlendiğini kaydederek, "Oyunlarımızın öncesinde, hazırlamış olduğumuz bildiri, değerli sanatçılarımız Zihni Göktay ve Nilgün Kasapbaşoğlu tarafından okunarak seyircilerimizle paylaşılacaktır. İBB Şehir Tiyatrosu olarak devletimize ve milletimize her türlü hain ve alçakça kurulacak tuzaklara karşı olduğumuzu bir kez daha deklare ediyoruz." diye konuştu.
Şehir Tiyatrolarında 26-30 Aralık tarihlerinde ilan edilen "Şehitlerimize Saygı Haftası" kapsamında okunan bildiri şöyle:
"Şahidiz. Şehitlerimiz Malazgirt'ten, Çanakkale'den bugüne varlığımızın sebebidir/Şahidiz. Şehitlerimiz üstünde durduğumuz mukaddes toprağın asıl sahipleridir.
Şahidiz. Mücadele yedi düvele karşı verilmektedir. Türkiye bütün bu saldırılara karşı topyekun mücadele etmektedir. Şehitler vermektedir. Şehit verilen her eve, her ocağa ateş düşmektedir.
Şahidiz. Şehit analarının gözyaşlarına. Tabutları başında babaları için gözyaşı döken çocuklarımıza/Şahidiz. Bu memleketin ağacı, dalı, dağı, taşı, dili olmayan ama dile gelebilen her varlığının kardeşliğine.
Şahidiz. Memleketimize, Meclisimize, Demokrasimize, Cumhuriyetimize; kısacası varlığımıza yapılan her tür saldırıya, canını vererek savuşturan şehitlerimize/Şahidiz. Nazım Hikmet'ten Mehmet Akif'e.
Dört nala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e/Bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim/Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak/Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak/O benimdir, o benim milletimindir ancak."