Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Secdeye Kavuşturan Operasyon

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aydın’da bacak ve karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede ‘karaciğer kanseri’ teşhisi konularak tedavi şansı olmadığı belirtilen 66 yaşındaki Müzeyyen Çiftçi’ye şifa kapısı ilginç bir yöntemle İzmir’de açıldı.

Çiftçi’nin karnından tamamen çıkartılan karaciğerindeki tümör önce temizlendi ardından tekrar nakil işlemi yapılarak yerine konuldu. Ağrıları nedeniyle özellikle namaz kılmakta zorluk çektiğini belirten Çiftçi sağlığına kavuştuktan sonra; “Gece namazlarını çok severim, ona bile kalkamazdım. Her şey baştan başlayacak. Kendimi 16 yaşında hissediyorum” dedi.

Aydın’nın Nazilli ilçesinde yaşayan Müzeyyen Çiftçi, bacak ve karın ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanelerde karaciğer kanseri olduğunu öğrendi. Ancak doktorlar kendisine, tedavisi için geç kalındığını ve yaşama şansı olmayacağını aktardı. Umudunu kaybetmeyen Müzeyyen Çiftçi, İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Medical Park Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ünal Aydın'a başvurdu. Yapılan tetkiklerde ileri evrede karaciğer kanser olduğu tespit edilen Çiftçi, ameliyata alınarak karaciğerinin yüzde 70’ini ve damarlarını kaplayan tümörden kendi karaciğerinin tekrar kendine nakil edilmesi yöntemi ile kurtuldu.

“KARNINDAN KARACİĞERİNİ ÇIKARTTIK”

Uygulanan tedavi yönteminin dünyada sayılı örneklerinin bulunduğunu anlatan Genel Cerrah Ünal Aydın, “Karaciğer tümörleri tedavisinin en önemli seçeneği karaciğer nakli ve karaciğerdeki kitlenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Tabi ki karaciğer nakli yapabilmek için o kitlenin belli sınırlarda olması gerekiyor. O sınırların dışına çıktığı zaman nakil gerçekleştiremiyorsunuz. Kitle çok büyür ve damarları da sararsa cerrahi şansı da kalmıyor. Biz hastamızın karaciğerindeki kitleyi temizleyebilmek için, karnından tamamen karaciğerini çıkarıp, çıkardıktan sonra tümörü temizleyip, tekrar yerine koyduk. Ve adeta yeniden karaciğer nakli yapmış gibi olduk. Kendi ciğerini tekrar kendisine taktık. Ameliyatını olalı 6 gün oldu. Gayet sağlıklı, morali ve motivasyonu da yerinde. Genel manada bakıldığında dünyada çok ender hasta grubuna bu şans verilebilmektedir. Bu anlamda hastamız sağlıklı bir şekilde daha 6’ncı gününde taburcu olma şansı elde ettiği için hem ekibim hem de hastamız adına çok mutluyum” dedi.

Karaciğerdeki tümörlerin tedavisinin zor olduğunu ancak ‘tedavisi zor’ diye düşünerek hastaları kendi kaderine bırakmamak gerektiğini aktaran Aydın, hastaların umutsuzluğa kapılmadan muhakkak tedavi şansı olmalı diye araştırmalar yapmak gerektiğini ifade etti.

“KAYBETMEYLE YÜZ YÜZEYDİK”

Ameliyatın riskli olduğunu da ekleyen Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: “Riski minimalize etmek için ameliyatın her adımını ayrı değerlendiriyoruz. Tabi ki çok uzun 7-8 saat süren ameliyatlar bunlar, dolayısıyla oldukça zor ama üstesinden geldiğiniz zaman da hastanın mutluluğu sizin tüm yorgunluğunuzu üzerinizden alıyor. Müzeyyen Teyze gibi. Hastamız yeni ciğeriyle mutlu bir şekilde hayatını sürecek. Belki de bu ameliyat gerçekleşmese haftalar içinde kaybetmeyle yüz yüze kalacaktık. Bunu kendisi de biliyor. Ama şu anda oldukça sağlıklı ve güçlü şekilde evine göndereceğiz. Tabi ki hastalarımıza da bir mesaj vermek gerekirse, hiçbir zaman hiçbir şey yapılamaz diye düşünülmemeli. Mutlaka bir şans olabilir, şansı sonuna kadar değerlendirmek lazım.”

“KENDİMİ GENÇ KIZ GİBİ HİSSEDİYORUM”

Tedavinin başarıyla uygulandığı Müzeyyen Çiftçi ise duygularını şu sözlerle aktardı: ““Tedavisi yok dediler. Buraya gelince Allaha şükür Ünal Hocayla karşılaştım. Dünya benim oldu o anda. İçimde hep güvence vardı, iyileşme umudu vardı. ‘Ben bu dertten ölürüm’ diye hiç aklıma gelmedi. Sırtlarım ağrıyordu, iştahsızdım, halsizdim. Hiç halim yoktu. Gece namazlarını çok severim, ona bile kalkamazdım. Sabah ezanları okunurdu bile bile kalkamazdım, halim yoktu. Bundan sonra hepsi de değişecek, her şey baştan başlayacak. 16 yaşında dünyaya gelmiş gibiyim. Sağlığıma kavuştum, kendimi genç bir kız gibi hissediyorum.”

MİHRAP DÜZÖZ -SERHAT YILDIZ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title