Savunma Bakanı Yılmaz: Türkiye, Musul Harekatına Katkı Vermeye Başladı
İsmet Yılmaz, Türkiye'nin IŞİD'e karşı koalisyonun üyesi olduğunu söyleyerek "Türkiye somut katkı vermeye başlamıştır. Katkı nasıl olacak zamanla değerlendirilir" dedi.
Musul Valisi Esil Nuceyfi, dün yaptığı açıklamada " Türkiye, Musul operasyonuna katılmaya karar verdi." demişti. Vali'nin açıklamasına Milli Savunma Bakanı İstem Yılmaz'dan doğrulama geldi. Bakan Yılmaz, Türkiye'nin IŞİD'e karşı koalisyonun bir üyesi olduğunu belirterek, "Bu koalisyonun üyesi olmakla (Musul harekatı) somut katkı vermeye başlamıştır. Bunun dışında ne gibi bir katkı olur, ulusal çıkarlar göz önüne alınarak zamanı geldiğinde bir değerlendirme yapılır ve koalisyon üyesi olmanın gerektirdiği sorumluluklar yerine getirilir" dedi.
BAKAN TARTIŞMALARA SON NOKTAYI KOYDU
Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Musul Valisi Türkiye'nin Musul harekatına destek vereceğini açıkladı. Bu desteğin ayrıntıları nedir, bu destek doğru mu?" sorusuna Yılmaz, " Türkiye, IŞİD'e karşı koalisyonun bir üyesidir. Bu koalisyonun üyesi olmakla somut katkı vermeye başlamıştır. Bunun dışında ne gibi bir katkı olur, ulusal çıkarlar göz önüne alınarak zamanı geldiğinde bir değerlendirme yapılır ve koalisyon üyesi olmanın gerektirdiği sorumluluklar yerine getirilir" yanıtını verdi.
"KIRIKKALE'DE EĞİTİM VERİLECEK"
Yılmaz, "ABD ile eğit-donat imzalandı. Durum nedir, biz nerede eğiteceğiz, nerede donatacağız?" sorusuna cevap verirken, "ABD ile Türkiye, ortak bir komisyon kuracak. Bu komisyonda kimlerin eğitileceği belirtilecek, bu belirtilen kişilere, Kırıkkale yakınlarındaki birlikte eğitim verilecek" diye konuştu.
"DİĞERLERİ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN..."
"ABD'de konuşulan bir şey var, Türk askerinin direk karadan girmesi. Böyle bir seçenek gelirse Türk askeri karadan Irak'a girer mi?" sorusu üzerine Bakan Yılmaz, "Sayın Başbakanımız ne demişti. 'Diğerleri kendi üzerine düşeni yaparsa Türkiye de üzerine düşeni yapmaya hazırdır" ifadelerini kullandı.
İsmet Yılmaz, aynı gazetecinin, "Yani 'karadan da girebiliriz' diye yorumlayacağız" sözlerine, "Kendi cümleni bana şey etmeyeceksin. Aynı soru soruldu. Başbakan da 'diğerleri kendi üzerine düşeni yaparsa Türkiye de kendi üzerine düşeni yapmaya hazırdır' dedi" karşılığını verdi.
"IRAK'A GİDECEĞİM"
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, çarşamba günü Irak'a gideceğini belirterek, "Savunma Bakanı ile İçişleri Bakanı ile görüşeceğim. Muhtemelen Başbakan olur, Genelkurmay Başkanı olur. Yani, bir görüşme programı var. Erbil ziyareti de plan ve programda var" dedi.
"Bu ziyarete bahar aylarında yapılacak operasyonla ilgili diyebilir miyiz?" sorusuna Yılmaz, "Demeyin, sen dersen sadece kendin demiş olursun" cevabını verdi.
Bakan Yılmaz, " Irak'ta merkezi yönetim dışında görüşme yapıp yapmayacağının" sorulması üzerine ise "Erbil'e de geçiyorum. Neçirvan Barzani oradalarsa, onlarla görüşme vardır" diye konuştu. İki günlük Irak ziyareti kapsamında bir gün Bağdat'a kalacağını, ikinci gün Erbil'e geçeceğini belirten Yılmaz, heyette Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan temsilcilerin de yer alacağını kaydetti.
OPERASYON SÖYLENTİSİ KAÇIŞ BAŞLATTI
Irak'ta ordu birliklerinin, terör örgütü IŞİD'e operasyon yapacağı söylentileri üzerine iki ateş arasında kalmak istemeyen yerel halk, kenti terk ediyor. Musul'dan kaçak yollarla ayrılanlar, Kerkük'e sığınıyor.
Kaçışlar nedeniyle Kerkük'teki Leylan Çadır Kampı'nın kapasitesi doldu. Irak Türkmen Cephesi Telafer Sorumlusu Hazım Devlet, Musul'a operasyon yapılacağı haberleri üzerine daha önce kentte kalmayı tercih eden ailelerin de kaçmaya başladığını söyledi. Musul ve çevredeki yerleşim birimlerindeki kaçışların, Telafer ve İyaziye'den devam ettiğini aktaran Devlet, Leylan Kampı'ndaki sığınmacı sayısının 2 bin 400'e ulaştığını, kamptaki kapasitenin artık yetersiz kaldığını ifade etti.
"ÖLÜM YOLU"
Musul'dan Kerkük'e 36 saat süren bir yolculuktan sonra varıldığı bilgisini paylaşan Devlet, "Telafer'den kaçanlar, Suriye sınırından çöl yolunu tutup kaçak yollardan Enbar vilayetine oradan da Ramadi, Felluce, Ana, Rava, Nuheyip ve Kerbela'ya geçerek Bağdat ve Kerkük'e geliyorlar. Bu resmen ölüm yoludur" dedi.
YAŞADIKLARINI ANLATTILAR
Musul'dan kaçan ailelerin bir kısmı, Leylan Çadır Kampı'na sığındı. Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan aileler, can güvenliğinin kalmadığı kentte artık insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, şartların sürekli kötüye gittiğini söyledi.
Ailesiyle Musul'u terk eden Muhammet Yusuf, kentte en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirterek, "Oğullarım hamallık yapıyordu ancak günlerce iş bulamadılar. Ev kiraları fırladı. İçme suyu yok denecek kadar az. Elektrik aylardır yok. Pahalılık aldı başını gidiyor. Bir mutfak tüpünün fiyatı 7 binden 45 bin dinara yükseldi. Paramız bitince ve can güvenliği de kalmayınca çareyi Musul'u terk etmekte bulduk" diye konuştu.
Hişam Muhsin de Telafer'e bağlı İyaziye nahiyesinde memur. İyaziye'deki durum kötüleşince Musul'a geçtiğini anlatan Muhsin, şöyle devam etti:
"Devlet memuruyum fakat maaşımızı artık aylık değil, üç ayda bir almaya başladık. Son iki aydır telefon şebekeleri çalışmıyordu. Dünya ile bağlantımız kesilmiş durumdaydı. Sadece yüksek tepe ve binaların üzerinden telefonla konuşabiliyorduk. Ancak IŞİD'in telefonları yasaklaması üzerine iletişimi tamamen bıraktık."
"HER ŞEY ATEŞ PAHASI"
Hayat pahalılığından bahseden Muhsin, özellikle ısınma ve yemek pişirmede kullanılan gaz yağı ve tüpün çok pahalı olduğunu aktardı. Artık pahalı olması nedeniyle mutfak tüpü kullanmadıklarını dile getiren Muhsin, gaz yağında yemek pişirdiklerini kaydetti. Muhsin, benzin ve mazot fiyatının yükselmesi nedeniyle pahalılaşan taksilere de binemediklerini belirtti.
Terör örgütü IŞİD, 10 Haziran 2014'ten beri Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'u elinde tutuyor.