Savcı, Pınar Gültekin davasında Avcı kardeşler için ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi
Muğla'da üniversiteli Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı hakkında 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme' suçundan haksız tahrik indirimi uygulanarak verilen 23 yıl hapis cezası kararına itiraz edilmesinin ardından, davanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi'nde yeniden görülmesine başlandı. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da tutuklanarak cezaevine koyuldu. Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021'deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eski eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme' suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020'de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara yapılan itirazın Muğla Sulh Ceza Hakimliği de kesin olarak reddine hükmetti.
MAHKEME 2 DOSYANIN BİRLEŞTİRİLMESİNE KARAR VERDİ
Davanın 24 Ocak 2022'de görülen 9'uncu duruşmasında savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliğiyle kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mertcan Avcı'nın da 'suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması', Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da 'suç delillerini yok etmek ve gizlemek' suçlarından cezalandırılmasını istedi. Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adli kontrol şartıyla daha önce serbest bırakılan Mertcan Avcı'nın tutuklanması amacıyla bir kez daha savcılığa başvurdu. Mertcan Avcı, 21 Şubat'ta 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirakten' tutuklandı. Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanan iddianamede, Mertcan Avcı'nın, Pınar Gültekin'in bulunduğu varildeki yangını önleyecek, sonlandıracak ve ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığına yer verilerek, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
MAHKEME İDDİANAMEYİ İADE ETTİ
İddianame, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, suça doğrudan etki edebilecek nitelikteki delillerin toplanmadan hazırlandığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Cenk Düzgün, iade kararına itiraz etti. Düzgün, itirazında Mertcan Avcı hakkında yürütülen soruşturmada, mevcut verilerle toplanabilecek tüm delillerin toplandığını, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiğini anlattı.
SAVCILIĞIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ
Savcılığın itirazını değerlendiren Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Kararda, itirazın kabulünün gerekçesi için Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Pınar'ın kesin ölüm sebebi ile zamanının belirlenmesi için mevcut veriler bağlamında mümkün olan tüm tespitler yapılarak iddianamenin düzenlendiği kanaati oluştuğundan, yeniden rapor alınmasının artık mahkemenin takdirinde olduğu, iddianamenin iade kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır denildi.
MERTCAN AVCI'YA AVUKATIN İTİRAZIYLA 2'NCİ TAHLİYE
Mertcan Avcı'nın tutukluluğuna avukatı itiraz etti. İtirazı değerlendiren Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Avcı'nın mevcut delil durumu, aynı delil durumuyla sanığın tutuklanma taleplerinin reddedilmesi, kaçma şüphesinin olmaması, adli kontrol tedbirlerine uyması nedeniyle itiraz yolu açık olmak üzere tahliyesine karar verdi.
ANNE HAKKINDA DAVA
Cemal Metin Avcı'ya, 14 Şubat'ta görülen davanın 10'uncu duruşmasında, Seni öldüreceğim, öldüreceğim köpek. Sen niye orada konuşuyorsun köpek diye hakarette bulunduğu gerekçesiyle anne Şefika Gültekin hakkında, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, 4 yıl 4 ay hapis istendi. İddianame, mahkeme tarafından kabul edilerek, anne Gültekin hakkında kamu davası açıldı.
HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİYLE 23 YIL HAPİS
Davanın 16 Mayıs'ta görülen 12'nci duruşmasında savcı, esasa ilişkin mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürmek', kardeşi Mertcan Avcı'nın da 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirakten' ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan, anne Ayten ve baba Selim Avcı'nın da 'suç delillerini gizlemek ve yok etmek' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 20 Haziran'da görülen davanın 13'üncü duruşmasında, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme' suçundan yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, 23 aydır tutuklu Avcı'ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis verdi ardından haksız tahrik indirimi uygulayıp, cezayı 23 yıl hapse düşürdü. Tutuksuz kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın ise beraatine karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR
Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin, davaya ilişkin gerekçeli kararında, Cemal Metin Avcı'nın, evlilik dışı ilişkilerini eşine ve çevresine söylemekle kendisini tehdit edip, hesabına kartsız para yatırtarak menfaat temin ettiği kaydedilen Pınar Gültekin'e duyduğu öfkeyle suçu işlediğinin dikkate alınmasıyla haksız tahrik hükümlerini uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiği belirtildi.
"PROFESYONEL SAĞLIK PERSONELİ DEĞİL, ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ ANLAYAMAZ"
Gerekçeli kararda; sanık Cemal Metin Avcı'nın, bağ evine girdikten hemen sonra Pınar Gültekin'i boğazını sıkarak öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesi gerektiği kaydedildi. Avcı'nın, profesyonel sağlık personeli olmadığı gözetildiğinde, Gültekin'in boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, bu nedenle de yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının, eziyet çektirmeye yönelik olmayıp, cesedi yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etme amaçlı olduğu belirtildi. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, Cemal Metin Avcı'nın aldığı 23 yıl cezanın az bulunması ve kardeşi Mertcan Avcı'nın beraat kararlarının istinafa taşındığını açıkladı.
ESKORT ÇETESİNİN TUZAĞINA DÜŞÜRÜLDÜĞÜNÜ İDDİA ETTİ
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Mahkemesi, davanın yeniden görülmesine karar verdi. Bugün görülen duruşmaya Gültekin'in annesi Şefika Gültekin, babası Sıddık Gültekin, taraf avukatları ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Cemal Metin Avcı, ilk mahkemedeki savunmalarını tekrar edip, asıl mağdurun kendisi olduğunu ve bir eskort çetesinin tuzağına düşürüldüğünü söyledi. Duruşmada söz alan Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin, 3 senedir perişan halde olduklarını belirtip, ilk mahkemede bulamadıkları adaleti istinaf mahkemesinde bulmak istediklerini söyledi. Baba Sıddık Gültekin ise Sanık, kızım tarafından tehdit edildiğini söylüyor. Madem öyle her yerde polis var, asker var. Burası muz cumhuriyeti değil, Türkiye Cumhuriyeti, gidip şikayetçi olsaymış. 3 senedir varil gördüğüm zaman yüzümü çeviriyorum, sobada ateş yandığını gördüğümde bana bir hal oluyor. Sanık kızıma para göndermediğimi söylüyor. İstanbul gibi bir yerde 5 evim, son model arabalarım var. Maddi gücüm yerinde, kızıma her şekilde para gönderiyordum dedi.
HER İKİ SANIĞA DA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Avukatlara da söz verilmesinin ardından mütalaasını açıklayan savcı, Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı hakkında 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi. Savcı, Mertcan Avcı'nın olay yerine Gültekin varilde yakılmaya başladığında geldiğini ve uzunca bir süre sanık olan ağabeyle varildeki yanma işleminin tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Savcı, Cemal Metin Avcı'nın olay yerinden bir süreliğine ayrıldığı sırada kardeşi Mertcan Avcı'nın varildeki alevlerin tamamen sönmesini beklediği vurguladı. Savcı, mütalaasında ayrıca Cemal Metin Avcı'nın ilişkisinin açığa çıkmasından korkup, plan yaparak Gültekin'i yayla evine götürdüğü ve burada etkisiz hale getirdikten sonra metal varile koyduğu, odun parçaları ve daha önceden temin ettiği benzinle yaktığını belirtti. Mertcan Avcı'nın varilin içerisinde maktulün olduğunu bilmediğine yönelik savunmasının da inandırıcı olmadığına da mütalaada yer verildi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mütalaanın alınmasının ve savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklayıp, Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, Mertcan Avcı'nın tutuklanmasına yönelik talepleri ise reddetti. Duruşma, mütalaa hakkında savunma yapılması için süre verilerek, 10 Mart'a ertelendi.
EPÖZDEMİR'DEN AÇIKLAMA
Duruşma sonunda adliye çıkışında açıklamalarda bulunan, Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Bizim açımızdan önemli bir duruşmaydı. Çok uzun sürdü, açıkçası mahkeme bugün karar verebilirdi. Esas hakkında mütalaa için dosyayı başsavcılık makamına tebliğ etti. Başsavcılık da mütalaa verdi fakat sanık müdafileri süre istedi. Biz başından beri bu suçun tek başına işlenemeyeceğini iddia ediyoruz. Bunun hayatın olağan akışına, fizik ve mantığa aykırı olduğunu düşünüyoruz. Hunharca, vahşice, canavarca ve eziyet çektirerek işlenmiş bir suç olduğunu söylüyoruz. Haksız tahrik indirimlerinin burada uygulanamayacağını söylüyoruz. Kadınlara şiddet ve kadın cinayeti davalarında ne yazık ki kurgu mahiyetinde haksız tahrik savunmaları yapılıyor. Burada da sanık Cemal Metin Avcı soruşturmada başka, kovuşturmada başka duruşmada, çapraz sorguda CMK 201'e göre sorduğumuz soruda ise başka bir haksız tahrik savunması yaptı. Buna itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Zaten ilk mahkemenin vermiş olduğu karar bizde de Türkiye kamuoyunda da hayal kırıklığı yaratmıştır. Bugün başsavcılık esasa ilişkin görüşünü açıkladı. Cemal Metin Avcı ve Mertcan Avcı bakımından verilen her iki kararın da kaldırılmasını istedi. 'Canavarca, tasarlayarak ve eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan Cemal Metin Avcı bakımından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi ve haksız tahrik indiriminin uygulanmaması gerektiğini söyledi. Bu yönüyle çok sevindirici bir mütalaa oldu. Mertcan Avcı bakımından da işlenen bu suça müşterek fail olarak iştirak ettiği ve eylem üzerinde ortak hakimiyet kurduğu, bu cinayeti birlikte işlediklerine kanaat getirdiğini söyledi ve beraat kararının kaldırılmasını isteyerek onun için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Adaletin yerini bulacağına inanıyoruz diye konuştu.