Savaşta ve Barışta Atatürk: Küllerinden Doğan Türkiye Konferansı"
ABD'deki Louisville Üniversitesi öğretim üyesi tarihçi yazar Prof. Dr. Justin McCarthy, Ermeni iddialarına ilişkin, "Tarih kitaplarını hapse atamazsınız. Türklerin şunu düşünmesi gerekiyor; 'Ermeni milliyetçileri size ne zarar verir?' AB dışında tutabilir, çünkü yeterli propaganda gücü var. Kendi kendinize 'Biz neden AB'de olmak istiyoruz' diye sorabilirsiniz.
ABD'deki Louisville Üniversitesi öğretim üyesi tarihçi yazar Prof. Dr. Justin McCarthy, Ermeni iddialarına ilişkin, "Tarih kitaplarını hapse atamazsınız. Türklerin şunu düşünmesi gerekiyor; 'Ermeni milliyetçileri size ne zarar verir?' AB dışında tutabilir, çünkü yeterli propaganda gücü var. Kendi kendinize 'Biz neden AB'de olmak istiyoruz' diye sorabilirsiniz. Bana boşuna bir çaba gibi geliyor." dedi.
McCarthy, Göztepe Rotary Kulübü tarafından Ege İhracatçı Birlikleri'nin (EİB) salonunda düzenlenen "Cumhuriyet Kazanımları" toplantısında, "Savaşta ve Barışta Atatürk: Küllerinden Doğan Türkiye" konulu konferans verdi.
Prof. Dr. McCarthy, "Atatürk olmadan Türkiye ne olurdu?" sorusunun yanıtını aramak için önce 1. Dünya Savaşı'nın sonunda Anadolu'nun durumunu iyi anlamak gerektiğini belirtti.
Atatürk olmadan Türkiye'nin de kurulamayacağını savunan Justin McCarthy, şöyle devam etti:
"Eğer Atatürk ülkeyi kurtardıktan sonra ölmüş olsaydı bile yine de Türkler Atatürk'e çok şey borçluydu. Atatürk onları yok olmaktan kurtardı. Eğer olmasaydı, o zaman dünyada Türk olmazdı. Atatürk olmadan bir Türk devleti asla olmazdı. Balkanlar'daki Türklerin ve Bulgaristan'daki Türklerin kaderine bakın, Anadolu'daki Türkler de aynı kaderi yaşardı."
Mülteci sorunu
Kurtuluş Savaşı sonrası şehirlerin yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. McCarthy, şunları kaydetti:
"Toplum yok olmuştu. Toplumun erkeklere ihtiyacı vardı ama kadınların kocaları, babaları ölmüştü. Bütün bunlar savaş yüzünden oldu.
1923'te Anadolu mültecilerle doldu. Sofya'dan, Selanik'ten, başka yerlerden gelenler vardı. Çünkü askerler onları kovalıyordu. Bugün biz yine çok fazla mülteci probleminden bahsediyoruz. İnsanlar şikayet ediyor, 'mülteci alamayız' diyorlar. Almanya'da nüfusun yüzde 1'inden az mülteci var ama o zaman savaşın sonunda İstanbul'da nüfusun yüzde 2'si, Edirne'de halkın yüzde 37'si tamamen farklı nüfustan oluşuyordu. Almanya zengin bir ülke, buna rağmen mülteci kabul etmiyor ama Türkiye fakir bir ülkeydi, buna rağmen mülteciler geliyordu."
Atatürk sayesinde Türkiye'de reformlar yapıldığını anlatan Justin McCarthy, reformların mükemmel olmadığını ama "büyük depresyon" döneminde yine de o reformları başkasının yapamayacağını belirtti.
Avrupalılar tarafından kötü davranılan Türklerin Atatürk sayesinde bağımsız ve gururlu kimliğine kavuştuğuna da dikkati çeken McCarthy, şöyle devam etti:
"Ben bir tarihçiyim 100 yıl önce olanları yazıyorum. Atatürk bir mucize yarattı. Türklerin mucizeye ihtiyacı var mı? Bu sizlerin elinde olan bir şey. Bir mucizeye ihtiyacı varsa Atatürk geri gelmeyecek. Atatürk size bir Cumhuriyet hediye etti. Siz onu koruyacaksınız. Avrupalıların ya da ABD'li bir tarihçinin size ne yapacağınızı söylemesine ihtiyacınız yok. Aslında ben de öyle bir ülkeden geliyorum ki orada da Donald Trump var."
"Atatürk diktatör değildi"
Türkiye'nin bir sultanı değil, halkın kararıyla seçilen lideri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Justin McCarthy, şöyle konuştu:
"Ben Osmanlı'yı seviyorum ama Cumhuriyeti tercih ederim. Atatürk için 'diktatördü' diyenler oldu ama o bir rehberdi. Nereye gitmek istediğini bilen ama beceremeyenler için bir liderdi. Türkler, ölümü ve harabiyeti gördüler. Çok zor zamanlar geçirdiler. Mustafa Kemal bir diktatör değildi, insanlara yapmaları gerekeni söylemiyordu, insanların istediği yere gitmesini sağlayacak bir lider ve bir dahiydi. Birçok farklı gruptaki Türkleri bir araya getiriyordu. Herhangi bir toplumda birçok Türk hep lider olmayı ister. Bunun üstesinden gelebilmek için sadece büyük bir general değil, aynı zamanda iyi bir politikacı olmak gerekiyor. Dahiler nadiren gelirler. Dahileri olan ülkeler çok şanslı olurlar. Dahiler nasıl, nereden geliyor bilmiyorum ama umarım benim ülkemde de durum biraz daha farklı olur."
"Türkler asla zayıf bir ordu istemezler"
Kurtuluş Savaşı yıllarında ordunun durumuna ilişkin bir dinleyicinin sorusunu da yanıtlayan McCarthy, "Türkler asla zayıf bir ordu istemezler. Buna inanamam. Ordu olmazsa bir ülkeyi mahvedersiniz. Bir orduya ihtiyaç var. Her zaman büyük bir orduya ihtiyaç var. Kötü insanlar için her zaman büyük bir ordu gerekiyor. 'Rusya her zaman bir tehlike, her zaman bir orduya ihtiyacınız var' diyeceğim ama demiyorum." diye konuştu.
Ermeniler hakkında daha önce araştırmalar yapılmadığını, ancak son yıllarda Türkiye ve İngiltere'nin arşivlerine ve o döneme ilişkin istatistiki verilere ulaşabildiğini de aktaran Prof. McCarthy, Ermeni iddiaları karşısında Türkleri sevdiği için yazı yazmadığını, sadece gerçekleri söylediğini ifade etti.
Türklere inancının da büyük olduğunu vurgulayan McCarthy, "Türkiye'nin iyi bir istikbali olacağına inanıyorum. Ermeni problemi konusunda şu anda Batı'da insanların inandığı şey, bir yalan. Türklerin bir sürü problemleri var, Ermeniler de bundan yararlanmak istiyor. Birçok parlamento bu Ermeni soykırımını geçirmek istiyor." şeklinde konuştu.
Tarih kitaplarının hapse atılamayacağını da söyleyen Justin McCarthy, şöyle devam etti:
"Türklerin şunu düşünmesi gerekiyor. 'Ermeni milliyetçileri size ne zarar verir?' AB dışında tutabilir, çünkü yeterli propaganda gücü var. Kendinize 'Biz neden AB'de olmak istiyoruz' diye sorabilirsiniz. Bana boşuna bir çaba gibi geliyor. Bu söylediklerimin ABD ve Türk hükümetiyle ilgisi yok. Bu konu sizin işletmenizi, ticaretinizi bozamaz, çocuklarınıza bir şey yapamazlar, bu insanlardan korkmanıza gerek yok. Çünkü onlara karşı bir tavır aldıktan sonra onlar yok olacak ve gideceklerdir ama bu biraz zaman alacaktır."
Prof. Dr. Justin McCarthy, Türk halkının "Cumhuriyetin kazanımları", demokrasi ve reformlar konusunda başarılı olduğunu da sözlerine ekledi.