Savaşta Kadın Olmak" Konferansı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Programdan detaylar- TRT1 İyi Fikir Programı Sunucusu ve Sanatçı Züleyha Ortak'ın konuşması TRT1 İyi Fikir Programı Sunucusu ve Sanatçı Züleyha Ortak, savaşın mağdurlarının kadınlar ve çocuklar olduğunu belirterek, "Çünkü, çocuklar ki masum bedenler, konuşamıyorlar ve gözleriyle ifade ediyorlar bir takım şeyleri. Kadınlar da ya utangaçlığından ya da buradaki dil bilmezliğinden hiçbir şeylerini anlatamıyorlar" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Programdan detaylar- TRT1 İyi Fikir Programı Sunucusu ve Sanatçı Züleyha Ortak'ın konuşması TRT1 İyi Fikir Programı Sunucusu ve Sanatçı Züleyha Ortak, savaşın mağdurlarının kadınlar ve çocuklar olduğunu belirterek, "Çünkü, çocuklar ki masum bedenler, konuşamıyorlar ve gözleriyle ifade ediyorlar bir takım şeyleri. Kadınlar da ya utangaçlığından ya da buradaki dil bilmezliğinden hiçbir şeylerini anlatamıyorlar" dedi. Ortak, Milli Eğitimciler Birliği Derneği'nce (MEB-DER) Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen "Savaşta Kadın Olmak" Konferansında yaptığı konuşmada, Reyhanlı ve Kilis'teki Suriye'li mültecilerin kaldığı kamplara belki bir çocuğun yarasını sarabilmek, gönlüne dokunabilmek ve feryadını duyup, hissedebilmek için gittiklerini söyledi. Savaşın hiçbir zaman bitmeyeceğini, savaşsız bir dünyanın tasavvur etmenin mümkün olmadığını ifade eden Ortak, "Dünyanın kuruluşundan buyana var olan bir şey. Bizim yapmamamız gereken tek şey, birbirimize sıkı sıkı sarılmak. Şunu artık kabullenmeliyiz. 'Biz göndereceğiz, kapılar açılacak ve gidecekler', yok böyle bir şey. Onlar bizim içimizdeler. Biraz empati kurmak gerekiyor. Biraz merhamet, şefkat gerekiyor" diye konuştu.- "Savaşın mağduru kadınlar ve çocuklar" Ortak, kadın bedeninin her yerde sömürüldüğünü vurgulayarak, "Her yerde sömürülen bir kadın bedeni varken bari böyle bir acı içerisinden böyle bir istismar çıkarmasınlar. Bu İstanbul'da daha fazla" şeklinde konuştu. Bir annenin evladına ekmek götürebilmek için her şeyi yapmaya göze aldığını belirten Ortak, şöyle konuştu: "İşte bu her şeyden kastımız bu kadın istismarcılarının kadınların da bir şekilde maruz kaldığı ortam içerisinde bulunması. Bizim toplum olarak buna fırsat vermememiz gerekiyor. Buna ne dinimiz ne örf ve adetimiz ne geleneklerimiz nede insanlığımız, vicdanlarımız hiç biri el vermiyor. Bizim daha çok fazla bunda özverili olup bunları daha dikkate almamız gerekiyor bir takım şeyleri. Evet sevelim, sayalım, destekte bulunalım ama paylaşmayı da unutmayalım. Bilelim ki bizler paylaştıkça bir takım şeyler çoğalacak. Savaşın mağduru kadınlar ve çocuklar. Bunu defaatle de söylemeye devam edeceğiz. Çünkü, çocuklar ki masum bedenler, konuşamıyorlar ve gözleriyle ifade ediyorlar bir takım şeyleri. Kadınlar da ya utangaçlığından ya da buradaki dil bilmezliğinden hiçbir şeylerini anlatamıyorlar."