Savaş Muhabirliği Sertifika Programı'nın Mezuniyet Töreni
Polis Akademisi Başkanvekili Prof.Dr.Hasan Hüseyin Çevik, "Umarız mecbur kalmazlar ama, bu eğitim alan arkadaşlarımız bundan sonra gittikleri zorlu şartlarda gazeteciliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum, muhabirliği daha kolay yaparlar diye"...
Polis Akademisi Başkanvekili Prof. Dr. Hasan Hüseyin Çevik, "Umarız mecbur kalmazlar ama, bu eğitim alan arkadaşlarımız bundan sonra gittikleri zorlu şartlarda gazeteciliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum, muhabirliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum" dedi.
Anadolu Ajansı ile Polis Akademisi'nin ortaklaşa düzenlediği Savaş Muhabirliği Sertifika Programı'nın mezuniyet töreni yapıldı.
Çevik, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de savaş muhabirliği eğitiminin ilk defa verildiğini belirterek, yapılan faaliyetten geri dönüşümlerle sonraki sertifika programlarında çok daha iyi müfredatlar hazırlanacağını düşündüğünü söyledi.
- "Ortak hareket etme kültürüne yapılan en büyük katkı" -
Polis Akademisi'nin böyle bir eğitim vereceğinin 4-5 yıl önce kimsenin aklına gelmeyeceğini ifade eden Çevik, "Polis Akademisi için çok onur verici, gurur verici, şereflendirici bir faaliyet oldu" dedi.
Türkiye'nin en önemli problemlerden birinin kurumların ortak hareket edememesi olduğunu anlatan Çevik, bu çalışmanın ortak hareket etme kültürüne yapılan en büyük katkı olduğunu dile getirdi. Her kurumun olaylara kendi gözlüğünden bakıp ayrı hareket etme eğilimi bulunduğuna işaret eden Çevik, son yıllarda kurumlar arasında işbirliğinin artmasını umut verici olarak nitelendirdi.
Savaş muhabirliği ifadesinin verilen eğitimin tamamını nitelendirmediğini anlatan Çevik, şöyle devam etti:
"Eğitim içeriği iyi açıklanırsa aslında zorlu şartlar muhabirliği gibi birşey bu. Habercilik işini yapan arkadaşlarımız zor şartlarda haberi nasıl yakalar, nasıl görüntüler ve nasıl ulaştırır sorularına yardım eden bir program bu. Savaş belki bunu kelime olarak sınırlamış olabilir. Eğitimin içeriği çok daha kapsamlı. Umarız mecbur kalmazlar ama, bu eğitim alan arkadaşlarımız bundan sonra gittikleri zorlu şartlarda gazeteciliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum, muhabirliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum."
-"Gazeteciler başta kendi güvenliğini sağlayarak görevini yerine getirmeli"-
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Başıbüyük, basın özgürlüğünün demokratik ülkelerin değişmez köşe taşlarından ve en temel haklardan olduğunu belirterek, sağlıklı bir demokrasi için bu hakkın işlemesinin gerektiğini söyledi. Başta basın özgürlüğü olmak üzere tüm hakların kullanılmasının temel şartının güvenlik olduğunu ifade eden Başıbüyük, güvenliğin olmadığı yerde kişisel hakların bile kullanılmasının zor olduğunu dile getirdi.
Basın çalışanlarının, masum insanların sesini duyurabilen yegane kaynak olduğuna işaret eden Başıbüyük, gazetecilerin görevlerinin büyük riskler de taşıdığını anlattı. 2011'de 100'e yakın gazetecinin görevleri başında hayatını kaybettiğine dikkati çeken Başıbüyük, gazetecilerin başta kendi güvenliğini sağlayarak görevini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
-"Temennimiz, diğer kurumlarda çalışan arkadaşlarımızın da riskli görevlere gitmeden eğitim almasıdır"-
Savaş Muhabirliği Sertifika Programı katılımcılarından Anadolu Ajansı İç Haberler Muhabiri Sarp Özer, eğitimin ardından kriz ve savaş bölgelerinde daha fazla görev alacaklarını belirtti.
"Haber ile hayat arasındaki ince çizgide yapacağımız bu görevlerde aldığımız eğitim bize yol gösterecek" diyen Özer, Anadolu Ajansı'nın 100. yıl vizyonu kapsamında yapılan birçok atılımın da kendilerine söz konusu bölgelerde önemli katkılar sunacağını kaydetti. Özer, şunları söyledi:
"Bu tür bir eğitimi Türkiye'de alan ilk gazeteciler olarak üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. Genel Müdürümüzün bu eğitimi almayan muhabirlerin riskli bölgelerde görev yapmayacağını belirtmesi ise hem bize duyulan güveni göstermesi hem de kurumumuzun bize verdiği önemi göstermesi açısından ayrı bir önem taşıyor. Savaş muhabirliği eğitimi kurumların muhabirlerine verdiği önemi göstermesi açısından da dikkat edilmesi gereken ayrı bir konu olarak nitelendiriyoruz. Temennimiz, diğer kurumlarda çalışan arkadaşlarımızın da riskli görevlere gitmeden eğitim almasıdır."
Eğitime katılanlardan Büşra Tamer de muhabir adayı olarak savaş ve afet gibi olaylarda yaşanan gerçekleri tüm dünyaya duyurmak istediğini belirterek, "Eğitim süresince savaş, çatışma ve afet bölgesinde bir gazetecinin başına gelebilecek olaylar karşısında neler yapmam gerektiğini uygulamalı olarak tecrübe etme şansı yakaladım. Aldığımız eğitimler neredeyse gerçekle birebirdi. Zaman zaman çok heyecanlandım, zaman zaman da zorlu dakikalar yaşadık. 100. yıl vizyonunu hayata geçirmeye yönelik çalışmalarıyla birçok medya kuruluşuna örnek olan Anadolu Ajansı'nın bu zevkli serüveninde 12 gün boyunca sizlerle yürüdüğüm için ayrıca çok mutluyum" diye konuştu.
-Sertifikalarını aldılar-
Savaş muhabirliği eğitimi süresince yaşananları içeren görüntülerin de izlendiği törenin sonunda AA Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk ile Polis Akademisi Başkanvekili Prof. Dr. Hasan Hüseyin Çevik, birbirlerine kurumlarının şapkalarını ve flamalarını hediye etti.
"Savaş muhabirliği" eğitimi alan öğrencilere ve eğitmenlere sertifikaları, AA Genel Müdür Öztürk, Polis Akademisi Başkanvekili Çevik, AA Haber Akademisi Genel Koordinatörü Salih Melek ve Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanı Hüseyin Tunçoğlu tarafından verildi.
Öğrenciler adına, Murat Altuğ Balcıoğlu tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı.
Törenin sonunda Öztürk ve Çevik, eğitmen ve öğrencilerle toplu anı fotoğrafı çektirdi.
Muhabir: Fatma Can/Hakan Der
Yayıncı: Ertuğrul Cingil - ANKARA