Saraybosna Film Festivali, Türk ve dünya sinemasından isimleri ortak yapım marketinde buluşturuyor
"Yozgat Blues", "Anons", "Bir Gün Bir Çocuk" ve "Dilsiz" ile festival yolculuğu devam eden "Pota" filminin yapımcılığını üstlenen Halil Kardaş, Saraybosna Film Festivali vasıtasıyla Türk ve dünya sinema sektöründeki ilişkilerin güçleneceğini söyledi.
"Yozgat Blues", "Anons", "Bir Gün Bir Çocuk" ve "Dilsiz" ile festival yolculuğu devam eden "Pota" filminin yapımcılığını üstlenen Halil Kardaş, Saraybosna Film Festivali vasıtasıyla Türk ve dünya sinema sektöründeki ilişkilerin güçleneceğini söyledi.
2010'dan bugüne yapımcı olarak çalışmalarını sürdüren Kardaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 27. Saraybosna Film Festivali ile sinema sektörünün günümüzdeki durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Halil Kardaş, "Pota" filminin dünya prömiyerini temmuz ayında gerçekleşen 51. Giffoni Film Festivali'nde yaptığını belirterek, filmin İspanya, Şili ve Ekvator'daki festivallerden de davet aldığını dile getirdi.
Festivalde görüşmelerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor"
İki projesinin Saraybosna Film Festivali'nin ortak yapım marketinde olduğunun altını çizen Kardaş, şunları kaydetti:
"İlki, Bekir Bülbül ve Büşra Bülbül'ün senaryosunu yazdığı, Bekir Bülbül'ün ayrıca yönetmenliğini yaptığı 'Bir Tutam Karanfil' filmi. Biz bu filmle, TRT 12 Punto vesilesiyle ortak yapım marketindeydik ve orada Belçikalı ortak bir yapımcı bulduk. Filmimizin proje geliştirme ve fon bulma sürecini beraber gerçekleştirdik. Geçtiğimiz mart, nisan aylarında da filmimizin çekimlerini tamamladık."
Genç yapımcı, festivalin, çekimi bitmiş fakat post prodüksiyon aşamasındaki filmlerin başvurduğu CineLink Work in Progress bölümünde finale kaldıklarının altını çizerek, "Diğer projem de Abdullah Şahin'in yönetmenliğinde 'Can Kuşu (Aqua Vita)' filmimiz. O da Kültür ve Turizm Bakanlığından destek aldı ve yine TRT 12 Punto'da bu sene TRT Ön Yapım Ödülü'nü kazandı. Buraya da ortak yapımcı, satış ve dağıtımcı bulma maksadıyla geldim. Görüşmelerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor. Ortak yapımcılarla, dağıtımcılarla yoğun bir program var." dedi.
"TRT'nin özellikle son 4 yılda sinema sektörüne çok büyük katkısı oldu"
27. Saraybosna Film Festivali'nin hem coğrafya hem de kültürel anlamda Türkiye'ye çok yakın bir etkinlik olduğuna işaret eden Kardaş, şöyle devam etti:
"Benim zannedersem festivale 7. gelişim. Buradaki ilişkilerimizde birçok ortak yapımcımız oldu. 'Anons' filmimizde Bulgar ortağımız vardı. 'Yozgat Blues'daki Alman ortağımızla yine buradaki platformda tanışmıştık. 'Bir Tutam Karanfil' filminde, Belçikalı ortağımızla yine burada buluşmuştuk. Geçen yıl, Kovid-19 döneminde görüşmeler online olmuştu. Online olarak da birtakım çözümlemeler yaptık ve 'Bir Tutam Karanfil' projesinde bir ortağımız oldu. Ben gelecekte de bu ilişkinin gelişerek devam edeceğini düşünüyorum. Daha birçok yeni yönetmen ve yapımcılar burada hayat bulacak. Balkanlar ve Avrupa'dan pek çok yapımcı, yönetmen ve dağıtımcı geliyor. Tanışma imkanı ve sıcak bir ortamı var. O yüzden gelecek için güzel şeyler olacak."
Yapımcı Halil Kardaş, Türk filmlerinin son 10 yılda özellikle festivallerde çokça yer almaya başladığına dikkati çekerek, "Çünkü birçok ülkeye baktığınızda film destek fonları Türkiye kadar güçlü değil. Mesela Kültür ve Turizm Bakanlığı, uzun metraj, belgesel, kısa film, animasyon ve birçok dalda destek veriyor. Aynı zamanda TRT'nin de TRT 12 Punto'nun başlamasıyla beraber, özellikle son 4 yılda sektöre çok büyük katkısı oldu. TRT1 Kanal Koordinatörü Cemil Yavuz Bey ile TRT Ortak ve Dış Yapımlar Müdürü Faruk Güven Bey'in destekleri ve festivallere katılımıyla buradaki iletişimler güçlendi. Festival direktörleriyle çok yakın temasa geçtiler." diye konuştu.
Saraybosna Film Festivali'nde TRT'nin verdiği ödüllere de vurgu yapan Kardaş, "Mesela Work in Progress'de TRT'nin 25 bin avroluk çok ciddi bir ödülü var. Saraybosna'nın bir yılda dağıttığı fon tutarı 100 bin avro yani onla kıyasladığınız zaman gerçekten TRT güçlü olarak sektörde diyebilirim. Festivallere gittiğiniz zaman Türk yapımcıların da arttığını görüyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
"Dün ve bugün yaptığım görüşmelerde geleceği daha güzel görebildim"
Halil Kardaş, son 4 yıldır genç yönetmenlerle çalışma gayreti içinde olduğunu aktararak, "Türkiye'de okuduğumuz senaryolar, tanıştığımız insanlar çok arttı. Çünkü birçok yerden destek alma imkanı var. Yerel fonlar ve senaryo destek fonları var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TRT de birçok destek verdiği için yeni yönetmenlerde bir heyecan oluyor ve onlar da bir şeyler yazmak, bir şeyler yapmak istiyor. Dolayısıyla önleri açılmış oluyor." ifadelerini kullandı.
Genç yönetmen Ahmet Toklu'nun ilk uzun metraj filmi "Pota" için İspanyol butik dağıtımcıyla anlaştıklarını sözlerine ekleyen Kardaş, "Kendi şahsi gayretlerinizle festivallere başvurabilirsiniz ama bir dağıtımcı veya bir satış firması gibi mücadele edemiyorsunuz. O yüzden dağıtımcımızın bize çok büyük faydası oldu. Pota filmi de TRT ortak yapımı bir proje. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli. Ahmet de yeni genç yönetmenlerimizden birisi." şeklinde konuştu.
Festival süresince yaptığı görüşmeler sırasında enteresan şeyler yaşadığını da anlatan Halil Kardaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben normalde ortak yapımcı arıyorum. Fakat konuştuğum insanların da mutlaka bir projesi oluyor ve 'Biz de Türkiye'yle bir şey yapabilir miyiz?', Yani 'Ortak beraber bir şey yapalım'a doğru gidiyor. Aslında güzel oluyor. Çünkü ben de neticede yapımcıyım ve Kültür ve Turizm Bakanlığının böyle opsiyonları da var. TRT'nin de düşük ortaklık opsiyonları var. Burada da bana bir alan açılmış oluyor. Dün ve bugün yaptığım görüşmelerde geleceği öyle daha güzel görebildim."