Göbeklitepe'de bile böylesi görülmedi! Dünya tarihine ışık tutacak keşif
Şanlıurfa'daki Karahantepe'de yapılan kazılarda, neolitik döneme ait taş üzerine kazılmış koşan yaban eşeği figürü bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy "Nadir örneklerden biri olarak döneminin sanat anlayışını yansıtıyor" derken, Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ise "Göbeklitepe'de de bir takım figürlerle karşılaştık daha öncesinde ama böyle hareketli bir yaban eşeği motifiyle ilk kez karşılaşıyoruz" dedi.
Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Şanlıurfa Karahantepe'de 2024 kazı çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda yapılan çalışmalarda tabana döşeli taşlardan birinin üzerinde koşar haldeki yaban eşeği figürü betimlemesi ortaya çıkarıldı.
Karahantepe'nin Neolitik Çağ'ın en önemli yerleşim yerlerinden biri olarak tarihin derinliklerine ışık tuttuğunu, Taş Tepeler projesinin dünya tarihine ışık tutmaya devam ettiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Şanlıurfa'mızda ilk kez gerçekleştirilecek olan Dünya Neolitik Kongresi öncesinde ulaşılan eser, nadir örneklerden biri olarak döneminin sanat anlayışını yansıtıyor. Bu eşsiz eseri gün ışığına kavuşturan Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığı ekiplerimize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"GÖBEKLİTEPE'DE DE BİR TAKIM FİGÜRLERLE KARŞILAŞTIK AMA..."
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ise şunları söyledi: "Bina zemine gömük, üzeri kısa bir taş duvar üzerine dal örgü bir çatı sistemine sahip. Zemini büyük yassı taşlarla döşediklerini anlıyoruz. Bu taş döşemelerinin içerisinde bazılarının içinde öğütme taşı olarak kullanıldığını ve bir tanesinin üzerinde de bir yaban eşeği motifiyle karşılaştık. Bu dönemin ikonografisinde belirleyici olan hayvanlar var. Bunları 2 kategoriye ayırıyoruz. Birincisi ürkütücülüğü vurgulanmış hayvanlar, bunları dikili taşlarda özellikle görüyoruz. Bir diğer grubu da kuşlar ve en çok tüketilen hayvanlar oluşturuyor ki bunların arasında ceylan başı çekiyor. Diğer tüketilen hayvanlar arasında yabani eşek de var. Bu hayvanların da o ürkütücü olanlara göre bu dönemde insanların çevresinde olan, tükettikleri, birlikte yaşadıkları hayvanlar olduğunu söyleyebiliriz. Bu yabani eşek de benzeri bir şekilde o öğütme taşları olan bir tabanın içine yerleştirilmiş hareket halinde kazıma tekniğiyle yapılmış bir figür. Bu yönüyle yapı tabanlarında Göbeklitepe'de de bir takım figürlerle karşılaştık daha öncesinde ama böyle hareketli bir yaban eşeği motifiyle ilk kez karşılaşıyoruz. Bu da tabi buradaki hayvan ikonografisi, insan ve çevresiyle ilişkisini anlamamıza biraz daha katkı sağlayacak bir buluntu oldu."
"BOYUTLARINDAN ZİYAREDE HAREKETLİ OLMASI ÖNEMLİ"
Bu mekanların içerisinde böyle hayvan betimlemeleri veya dikili taşların bulunmasının aynı zamanda sembolik yönlerin de olduğunun kanıtlarını oluşturduğunu aktaran Karul, şunları kaydetti:
"Bulunan eşek figürü, öğütme taşının hemen yanına yerleştirilmiş yaklaşık 20 santimetre uzunluğunda bir figür ama boyutlarından ziyade onun hareketli olması, üzerine işlendiği taşa orantılı olarak betimlenmiş olması, yine bu dönemdeki sanatçıların becerisinin bir göstergesi. Karahantepe'de yapı zeminlerinde bir figür olarak ilk kez karşılaştığımız bir örnek bu. Bu da tabi benzerlerin olabileceğini gösteriyor. Zaten burada sözünü ettiğimiz kulübelerin birçoğunun taban seviyelerine henüz ulaşmış değiliz. Onları farklı yapılarda derinleşiyoruz. O seviyelere geleceğimiz başka mekanlar da var."