Şanlıurfa'daki Silahlı Kavga
Şanlıurfa'da, sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, 27 Eylül'de 2 grup arasında çıkan ve 2 kişinin yaşamını yitirdiği kavgayla ilgili sağduyu çağrısında bulundu.
Şanlıurfa'da, sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, 27 Eylül'de 2 grup arasında çıkan ve 2 kişinin yaşamını yitirdiği kavgayla ilgili sağduyu çağrısında bulundu.
Memur-Sen İl Temsilciliği'nde bir araya 30'u aşkın sivil toplum kuruluşu temsilcisi adına açıklama yapan Şanlıurfa İnsan Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (İnsan-Der) Başkanı Mustafa Kırıkçı, kendi ülkelerinde rejimin zulmünden kaçarak Türkiye'ye gelen 3,5 milyon Suriyelinin 500 bininin Şanlıurfa'da misafir edildiğini söyledi.
Şanlıurfalıların hem insani hem de İslami görevi gereği Suriyelilere misafirperverlik gösterdiğini belirten Kırıkçı, "Ancak bir elin tüm parmakları bir olmadığı gibi, insanlar da hepsi aynı değildir. Sayıları az da olsa toplumumuzun huzurunu kaçıran, çeşitli suçlara karışanlar oldu. Devletimiz gerekeni yaparak bu suçlu güruha gereken cezaya verdi ve vermektedir." dedi.
Kırıkçı, STK'ler olarak hiçbir suçluyu mazur görmediklerini belirterek, suçluların cezasını çekmesi ancak masum hiç kimsenin de başkasının suçunun cezasını çekmemesi gerektiğini ifade etti.
Şanlıurfalılara tavsiyelerde bulunan Kırıkçı, şöyle devam etti:
"Ülkemiz 7 düvele karşı fiili olarak savaştadır. Düşmanlarımız, bazen terör örgütleri, bazen ekonomi, bazen de ajan, provakatörler vasıtasıyla halkı kışkırtarak kaos çıkarmak istemektedir. Geçmişte sağcı-solcu, Sünni-Alevi, Kürt-Türk, şimdi de Türkiyeli ve Suriyelileri karşı karşıya getirmek istemektedir. Bu oyuna gelmeyelim. Herkes imkanı dahilinde muhacir komşusuna her türlü insani yardımı yapmaktan geri durmasın. 7 yıldır yaptığımız büyük ensarlık görevimizi yapmaya devam edelim. Devletimize güvenelim. Polis, jandarma ve yargımızın işini zora sokacak davranışlardan kaçınalım. Bu insanlar isteyerek ülkemize gelmediler. Bu insanlar savaştan dolayı can, mal ve namus güvenliği için muhacir olup bize sığındılar. Ensar olarak bu mazlum muhacirlerin sadece midesini doldurmak değil, malını, canını ve namusunu korumak da bizim görevimizdir. Unutmayalım ki biz bu insanları sınır dışı edersek, ne gidecekleri bir yerleri ve ne de sığınacak kimseleri var."
Kentte yaşayan Suriyelilere de seslenen Kırıkçı, "Her misafir, ev sahibine tabidir. Sizi barındıran, sahiplenen, evini aşını sizinle paylaşan ensar kardeşlerinizi rahatsız edecek hal ve davranışlarda bulunmayın. Çarşıda, sokakta parkta daha çok nezaketli davranın. Aranızda yanlış yapanları uyarın." şeklinde konuştu.
"Şanlıurfa halkı bu oyuna gelmeyecektir"
Türkiye Kardeşlik Birliği (TÜRKAB) Şanlıurfa İl Temsilcisi Numan Kadiroğlu da nefretin ve şiddetin diline "hayır", evrensen insan diline, hoşgörüye "evet" dediklerini belirtti.
Münferit hadiselere bakıp gönül birliği yaptıkları insanları ötekileştirmemek gerektiğini vurgulayan Kadiroğlu, "Suriyeli kardeşlerimizi de münferit bir olay nedeniyle ötekileştirme gafletine düşmemeliyiz. Unutmayalım ki mazlum ve mağdur ümmete ağabeylik yaparken elbette fedakarlık yapıp incinebileceğimiz noktalar olacaktır. Tüm şer odaklarına rağmen temenni ediyoruz ki Şanlıurfa halkı bu oyuna gelmeyecektir. Geçtiğimiz gün meydana gelen münferit olayın aydınlatılması yine gerekli makamların çabası ile hasıl olacak, suçlular devlet ve kanun önünde hesap verecektir." diye konuştu.
Kentte 27 Eylül'de 2 grup arasında çıkan silahlı kavgada, Mahmut ve Mesut Dağ yaşamını yitirmiş, Müslüm ve Murat Dağ ise yaralanmıştı.