Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Sanık Albaydan "Darbeyi Kimin Yaptığını Bilmiyorum" Savunması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 61'i tutuklu, 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 61'i tutuklu, 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Van Asayiş Kolordu Komutanlığında görevli olmasına rağmen 15 Temmuz'da Jandarma Okullar Komutanlığında yakalanan eski Kurmay Albay Özkan Doğanay savunma yaptı.

15 Temmuz hain darbe kalkışmasının kimler tarafından yapıldığına ilişkin bilgisinin bulunmadığını iddia eden Doğanay, sabah saatlerine kadar gelişmeleri televizyonda izlediğini öne sürdü.

Jandarma Okullar Komutanlığında kurmay başkanı olarak görev yaptığı sırada Van Asayiş Kolordu Komutanlığına atandığını söyleyen Doğanay, darbe girişiminden sonra ihraç edildiğini belirtti.

Doğanay, yurt dışı görevinden dönen bir arkadaşının yemek daveti üzerine önceki görev yeri Jandarma Okullar Komutanlığının sosyal tesislerine gitmek için yola çıktığını, bu sırada sanık eski Kurmay Yarbay Ali Bozgeyik'in kendisini aradığını söyledi.

Bozgeyik'in telefonda, sanık eski Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun kendisiyle görüşmek istediğini bildirdiğini belirten Doğanay, "Komutan bana kışlaya yönelik bir saldırı ya da sabotaj olabileceğini söyledi. Bu dönemde okulda izinler nedeniyle personel sıkıntısı olduğunu biliyordum. Çünkü 2 yıl buranın kurmay başkanlığını yaptım. Bunun için ben de kurmay başkanı gelene kadar kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim. Komutan da içtima alanına giderek tabur komutanın hazırlıklarını görmemi istedi." ifadelerini kullandı.

Darbe sanığı general sıkıyönetim emrine kızmış

İlerleyen saatlerde bir personelin getirdiği dosyayı okuyan Köroğlu'nun sinirlenip, küfrettiğini iddia eden Doğanay, şöyle devam etti:

"Nedenini sorunca Köroğlu, sıkıyönetim ilan edildiğini, bu emri kabul etmediğini söyledi. Ben de bu emrin yerine getirilemeyeceğini belirttim. Daha sonra sabaha kadar televizyonda gelişmeleri izledik. Komutanın ricasıyla kendisinin yoğun olduğu anlarda nizamiyeleri arayarak dikkatli olmalarını söyledim. İlerleyen saatlerde eğitim komutanı, Köroğlu'nu arayarak durumun artık aydınlığa kavuştuğunu söyledi. Bunun üzerine Köroğlu da tabur komutanı Tarık Görener'e kademeli olarak normal düzene geçilmesi emrini verdi. İddianamede komutanın yanına gittiğimde sıkıyönetim emrini gördüğüm ve görevlendirildiğim yer alıyor. Bu kesinlikle doğru değildir."

"Darbeyi kimin yaptığını bilmiyorum"

Doğanay, Jandarma Okullar Komutanlığındaki odasında yapılan aramalarda, üzerinde kırmızı kalemle bazı kamu kurumlarının isimlerinin yazılı olduğu notların ele geçirildiğinin hatırlatılması üzerine, "Van'a atandığım için kurmay başkanlığı odasını boşaltmıştım, darbeyi kimin yaptığını ve planlandığını bilmiyorum. Darbe kapsamında bana sözlü ve yazılı emir verilmedi. Kimseye de bu yönde bir emir vermedim." iddiasında bulundu.

Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u 15 Ağustos 2014'te kullanmaya başladığına ilişkin iddianamede yer alan bilgiyi kabul etmediğini söyleyen Doğanay, yaklaşık 15 yıldan beri aynı hattı kullandığını, söz konusu programı telefonuna yüklemediğini öne sürdü.

Sanık yarbay da başka birlikte görevli

Sanık eski Yarbay Fazıl Ergün de hazırlık aşamasındaki ifadesinin baskı altında aldığı öne sürerek, mahkeme huzurunda yapacağı savunmanın dikkate alınmasını istedi.

Başka bir karargahta görevli olmasına rağmen Jandarma Okullar Komutanlığına gece eğitimi için gittiğini savunan Ergün, ilerleyen saatlerde terör saldırısı ihtimaline karşı okulda kalmaya devam ettiğini söyledi.

Daha sonra Jandarma Harekat Başkanı Korgeneral Arif Çetin'in kendisini arayarak, silahlı kuvvetlere karşı terör saldırısı olabileceğini söylediğini, bu kapsamda emrindeki taburu hazır tutması için emir verdiğini aktaran Ergün, "Bunun üzerine ben de Beytepe'deki okullar komutanlığında olduğumu söyledim. 'Uygun görürseniz burada kalayım.' dedim. O da 'taburunu topla' deyip bu durumumu uygun buldu." iddiasında bulundu.

İçtima alanındaki teğmenlere silah dağıtıldığını gördüğünü belirten Ergün, terör saldırısının öncelikli hedefinin nizamiyeler olması nedeniyle 1 No'lu nizamiyeye gittiğini, burada olağan dışı bir durumla karşılaşmadığını savundu.

Albayla çatışmaya girdi

2 No'lu nizamiyeden silah sesleri gelmesi üzerine söz konusu bölgeye zırhlı bir araçla gittiğini belirten Ergün, araçtan indiği sırada Albay Veli Tire ile karşıladığını söyledi.

Kendisine silah doğrultması nedeniyle "Bas geri, kaç" diye bağırması üzerine Albay Tire ve yanındakilerin kendisine ateş açtığını iddia eden Ergün, şöyle devam etti:

"Ateş edip etmediğimden emin değilim, ilk ateş eden ben değilim. 'Bas geri, kaç' diye bağırdıktan sonra üzerimize mermi yağdı. Ben araçtan inmek üzereyim neden bana ateş ediliyor, araç geri manevra yaptığı halde neden ateş ediliyor ki? Benim niyetim olayları anlamaktı. Niyetim iyi değilse araçtaki Biksi ile onlara ateş ederdim. Onların yaptığı işgüzarlık yerine onlarla çatışmaya girmiş oluyorsunuz. Gece eğitimi için gitmişsiniz, sonra terör saldırısı var diye harekete geçiyorsunuz ama onlarla çatışmaya giriyorsunuz."

İddianamede Albay Tire'ye silah doğrulttuğu, ancak tabancasının ateş almadığı, ikinci hamlede ateş ettiğine dair bilginin yer aldığının hatırlatılması üzerine Ergün, bu tespitin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.

Sorgu aşamasındaki ifadesinde FETÖ ile küçük yaşta irtibata geçtiğine dair beyanlarını da kabul etmediğini söyleyen Ergün, çapraz sorgu sırasında bir avukatın sorusu üzerine, "Darbe gecesi ve öncesinde TSK'da FETÖ'cü diyebileceğim birisi yoktur, öyle birini tanımıyorum." dedi.

Önceki itiraflarını reddeden yarbay ByLock'cu çıktı

Sanık eski Yarbay Orhan Çetin ise alışveriş için Güvercinlik bölgesindeki kantine gittiği sırada Jandarma Harekat Merkezinde görevli Mehmet isimli yarbay rütbesindeki arkadaşının kendisini aradığını ifade etti.

Söz konusu şahsın, Ankara'daki askeri birliklere yönelik terör saldırısı beklendiğini, bu kapsamda Jandarma Genel Komutanlığınca görevlendirme yapıldığını söylediğini aktaran Çetin, konuya ilişkin yazılı mesaj olup olmadığını sorduğunu anlattı.

Mehmet yarbayın kendisine karargaha gelmesi halinde mesajı gösterebileceklerini belirttiğini savunan Çetin, bunun üzerine Jandarma Okullar Komutanlığına gittiğini kaydetti.

Çetin, karargahta bulunduğu sürede kanunsuz emir almadığını, darbe teşebbüsü kapsamında kimseyi yönlendirmediğini iddia etti.

ByLock kullandığına yönelik tespiti avukatından öğrendiğini ifade eden Çetin, "10 yıldan fazladır aynı hattı kullanıyorum. Bu programı indirmedim, kullanmadım. Biri şeker hastası, üç çocuğum var. Ailem temel insani ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Tahliyemi istiyorum." dedi.

Emniyet ve savcılık sorgusu sırasında FETÖ'nün darbe girişimine yönelik önemli bilgiler içeren ifadelerini baskı altında verdiğini öne süren Çetin, söz konusu beyanları kabul etmediğini söyledi.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

Kaynak: AA / Güncel
title