Samsun2chp'li Muharrem İnce: İstiklal Marşı ile İlgili Bir Söz Verildi Mi?

Chp Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce bugün bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Samsun'a geldi. CHP'li İnce, Samsun'da CHP İl Başkanlığını ziyaret ederek teşkilat üyeleriyle buluştu. Bir süre partililerle toplantı yapan İnce, daha sonra basın toplantısı düzenleyerek Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulunup basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

BEN SAMSUN'DA OLSAM BAKAN KILIÇ OLMAZDI

CHP'li Muharrem İnce, baba tarafından mübadil olduğunu, 1924 yılında ailesinin aslında Samsun'a yerleştirildiğini belirterek, "Fakat orada bir değişiklik olmuş İstanbul'dan Yalova'ya geçmişler, buraya gelmemişler. Buna en fazla heralde Suat Kılıç sevinecektir. Çünkü ben Samsun'a gelmiş olsaydım, Suat Kılıç olmayacaktı, o zaman buralarda. Buna heralde dua edecektir, iyiki bunlar buraya gelmemiş diye. Gerçi neşeli de olurdu ama kendisine buradan böyle bir küçük sataşma yapıyorum ki belki genel kurulda sataşır da biraz renklendiririz meclisi diyorum" dedi.

KANDIRMACAN İBARET

Türkiye'nin 2002'den beri bir faşizme doğru gittiğini belirten CHP Grup Başkanvekili İnce, "Eğer katılım yoksa, uzlaşma yoksa, şefaflık yoksa, paketlerden hiçbir şey çıkmaz. Kapalı kapılar arkasında bir paket hazırlıyorlar, sivil toplumun görüşleri, muhalefetin görüşleri, odalar, barolar yok. Çıkıyor Başbakan bir gün işte Kürtlere üç harf, Süryanilere 270 dönüm tarla, Romanlara enstitü, Alevilere bir tabela 'Alın bakayım ben size bu kadar lüfettim. Siz bu kadar demokratik olacaksınız' diyor. Padişahımız, efendimiz bunları açıklıyor. Türkiye'de böylece demokratikleşiyor. Bunlar bir kandırmacadan ibarettir. Türkiye'de yargı bağımsızlığı, can güvenliğimiz, mal güvenilğimiz yoktur. Eğer bu ülkenin Valisi çıkıpta insanları sosyal medya aracılığıyla tehdit ediyorsa ve o Vali açığa alınmıyorsa bu ülkede işimiz zor demektir. Türkiye'de bir faşizim vardır. Türkiye'nin başında da bir diktatör vardır. Bütün diktatörler gibi bunun da sonunun kötü olduğunu göreceksiniz. Hitlerle aynı yöntemleri kulanıyor zaten" diye konuşarak şöyle devam etti:

PKK'NIN TALEPLERİNİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞACAKLAR

"Geçmişte sen Abdullah Öcalan'a ne verdin dediğimizde '12 kanallı televizyon verdim, jimlastik saatlerini artırdım. Birde dostlarıyla sohbet imkanı verdim' demişti. Biz de şunu söylemiştik; 'sen ne zamandan beri bir mahkumün şartlarını iyileştirebiliyorsun ya da kötüleştirebiliyorsun. Demekki Abdullah Öcalan'ın şartlarını iyileştirebiliyorsan Allah korusun hapse düşsem bana su vermezsin. Hayır bunlardan başka ne verdin sen İmralı'yla yaptığın pazarlıkta bunları söyle' dediğimizde söylemiyorlardı. Dedik ki Türklük tanımımı değişecek, başkanlık sistemimi gelecek, eyalet sistemine mi geçeceğiz, ne olacak sen ne verdin, ne pazarlığı yapıyorsun. Bir şey vermedim diyorlardı. Verdiklerini yavaş yavaş göreceksiniz. İşte biri 'Andımız'ın kaldırılması. Bu verilen sözlerden birisidir. Bekleyin yakında İstiklal Marşına da gelecek. Dünyanın bütün ülkelerinde 'Andımız'a benzer antlar söylenir. Kim rahatsız olmuş bundan. Kahraman ırkımızdan söz ediyor İstiklal Marşı, acaba bunun da sözü verildi mi? Bu konuda da bir şey var mı? Parça parça, alıştıra alıştıra, PKK'nın taleplerini yerine getirmeye çalışacaklar."

BUNLARIN DERDİ 5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN KAFASINI ÖRTMEK

25 Ocak 2008 AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna'nın kamuda türban serbest olacağını söylediğini belirten İnce, "3 gün sonra AKP jet toplantı yapıyor, Hüsnü Tuna'yı disipline sevk ediyorlar. Adam doğruları söylemiş. 8 Nisan 2008'de Hüsnü Tuna'ya uyarı cezası veriliyor. Be insafsızlar, be vicdansızlar, arkadaşınıza niyetini erken söylediği için niye ceza verdiniz o zaman. O zaman Hüsnü Tuna'dan helallik almanız lazım. Özür dilemeniz lazım. Bunların derdi üniversiteki kızlar, kamuda türban, öğretmene türban değildir. Bunların derdi taliban gibi 5 yaşındaki kız çocuğunun kafasını örtmektir. Bunu herkes böyle bilsin. İnsanlar da korkuyor. Muhalefette korkuyor, bu konuda konuşmaktan. Allah'a şükür benim böyle bir korkum yok. Bunların niyetini herkesin bilmesi lazım. Bunun önü kesilmeyecek, hakime, polise, askere şimdilik yok. Seneye o da gelecek, bekleyin. Sonra ilkokula inecek, sonra anasınıfına inecek. Bunların kafası budur. Taliban kafası böyle bir kafadır. PKK'nın taleplerini insanların din duyguları üzerinden onların üzerine türban kapatarak size bunu kapattırmayacağız. Bunu kullandırmayacağız" diye konuştu.

ADAY OLMAK İSTİYORUM DİYE GEZMEM

Bir basın mensubunun yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanılğı'na adaylığının kulislerde dile getirilmesiyle ilgili sorusuna İnce şöyle cevap verdi: "Adımın geçmesi demek aday olacağım ya da olmayacağım demek değildir. İstanbul'da AKP bir anket yaptırdı o ankete benimde adımı koydu. Ama ben bir talepte bulunmadım. Ankara'da bu türden talepler, istekler var. Örgütümüzden böyle istekler var. Milletvekillerimizden talepler var. Ben partimin hizmetkarı birisiyim. Bana ne görev verirse örgüt onu yaparım. Araştırıyor parti genel merkezi, kiminle kazanma şansımız yüksekse onunla kazanırım. Bu ben olur başkası olur bilemem. Ama Ankara'yı almamız lazım. İnsan düştüğü yerden kalkar. 20 senedir Ankara AKP zihniyetinde. Orada düştük oradan kalmalıyız. Ankara önemli, Ankara bir isyandır, destandır, bağımsızlıktır, direniştir, diriliştir. Bunu Ankara'dan başlatmamız lazım. Bana ne görev verilirse onu yaparım ama ortalığa ben adayım, aday olmak isityorum diye de gezmem."

SARIGÜL PARTİMİZE ÜYE OLSUN İSTERİM

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül ile ilgili bir soru üzerine, "Mustafa Sarıgül şuanda partimizin üyesi değildir. Geçmişte beraber görev yaptığımız bir arkadaşımızdır. Başarılı da bir belediye başkanıdır. Önümüzdeki süreçte, AKP'den kurtulma sürecidir. Ayrı düşmemezi gerektirecek hiçbir şey olmamalıdır. Ben gelmesini isterim. Partimize üye olmasını isterim. Gerisi artık şartlara göre bakacağız."