Samsun Çerkes Dernekleri 1864 Çerkes Sürgünü ve Soykırımınında Ölenleri Düzenledikleri Yürüyüşle...

Samsun Çerkes Dernekleri 1864 Çerkes sürgünü ve soykırımınında ölenleri düzenledikleri yürüyüşle andı.

Sahil Yolu Sevgi Kafe önünde bir araya gelen Çerkesler, Tütün İskelesi'ne kadar ellerinde bayraklarla yürüdüler. Çerkesler, Tütün İskelesi'nde 1864 Çerkes sürgünü ve soykırımda hayatını kaybedilenleri anarak, dua ettiler. Ardından Nart Çocuk Kulübü sunum yaparken, Çerkes Dernekleri Korusu ağıtlar seslendirdi. Daha sonra Çerkesler ve Kafkaslar denize çelenk ve karanfil bıraktılar.

Samsun Çerkes Derneği Başkanı Şıj Rahşan Erdoğan Yılmaz, 21 Mayıs 1864 tarihinde Çarlık Rusya'sı ile girmiş oldukları 200 yıla aşkındır savaşın mağlubiyet ile sonuçlanması nedeniyle tarihte 'Çerkes Sürgünü' olarak kabul edildiğini belirterek Bizler bu tarih itibariyle vatanımızdan sürgün edilmiş bir halkın torunlarıyız. Vatanından kimse uzakta kalmak, kopmak istemez. Hiç kimsenin tercihi bu değildir. Halklara zorla dayatılan, onların yaşamasına maruz bırakılan sonuçlar maalesef gelecek kuşaklarda da toplumların dillerini, kimliklerini kaybetme tehlikeleri ile karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır. Bizler böyle bir sürgün neticesine dönemin Osmanlı topraklarına bugün de Türkiye Cumhuriyetinde Anadolu topraklarında yerleşik olarak yaşıyoruz. Biz artık savaş isteyen bir halkın çocukları değiliz. Biz artık dilini, kimliğini korumak isteyen bir halkız. Yaşadığımız ülkelerde çocuklarımızın ana dilde seçmeli ders seçebilme, Abiyece, Abazaca seçmeli dilleri seçmeye kavuştuğu bir dönemdeyiz. O yüzden devlet tarafından bize sağlanan bu talepleri sonuna kadar kullanmalıyız. Çocuklarımızın dil, kimlik bilincinin gelişmesi için elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu bizim sürgün yollarında yitirdiğimiz atalarımıza büyük bir borcumuzdur. Bu bir var olma mücadelesidirö dedi.

Tek isteklerinin geçmişi, kültürü unutmamak ve unutturmamak olduğunu ifade eden Kafkas Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Çalışkan, Yaşadığımız coğrafyanın birinci sınıf vatandaşları olmayı başarmış, bu ülkenin tarihini şekillendirmiş ve geleceğine bu topraklar üzerinde planlamış bir halkız. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar her dönemde bütün varlığımızla mücadele etmiş, gerek duyulduğu zaman seve seve vatanı savunmuşuzdur. Hiçbir zaman hiçbir yerde bu topraklarda ayrımcılık, bölücülük ve fırsatçılık asla yapmamış bir toplumuz. Bu coğrafyada bizim tek bir isteğimiz var. Bugüne kadar da tek bir isteğimiz olmuştur. Geçmişimizi, kültürümüzü unutmamak, unutturmamaktır. Buda bizim insan olarak doğal hakkımızdır. Ne anavatanımızı, ne de ata vatanımızı asla unutanlardan olmadıkö diye konuştu.