Samsun Bilirkişi 'Kamu Kusurlu' Dedi, Savcılık Takipsizlik Verdi
Bilirkişi 'kamu kusurlu' dedi, savcılık takipsizlik verdiSAMSUN'un Canik İlçesi'nde 2012 yılı Temmuz ayında 13 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketiyle ilgili aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında açılan soruşturma sonunda savcılık takipsizlik kararı verdi.
Bilirkişi 'kamu kusurlu' dedi, savcılık takipsizlik verdi
SAMSUN'un Canik İlçesi'nde 2012 yılı Temmuz ayında 13 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketiyle ilgili aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında açılan soruşturma sonunda savcılık takipsizlik kararı verdi. Hazırlanan bilirkişi raporunda ise kamu kurumlarının sel felaketinde kusurları oldukları belirtildi. Enerji, Sanayi ve Maden (ESM) Kamu Emekçileri Sendikası Samsun Şubesi Başkanı Müşfik Veysel Erdoğan, "Canik'teki sel felaketi sadece insanların can ve malı değil adalete güven duygularını da elinden almıştır" dedi.
Canik İlçesi'nde 3 Temmuz 2012 gecesi meydana gelen selde 13 kişi yaşamını yitirdi. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı selde sorumlu olduklarını iddiasıyla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Canik İlçe Belediye Başkanı Osman Genç'in de aralarında bulunduğu belediye görevleri ile DSİ 7'nci Bölge Müdürlüğü görevlileri hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, bilirkişi raporunu gerekçe gösterip meydana gelen sel felaketinin ihmalden değil, doğal afet olduğu, meteorolojik açıdan afet olarak değerlendirilebileceğine kanaat getirilmesi gerekçesiyle soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı verdi.
BİLİRKİŞİ RAPORU ŞAŞIRTTI
Ancak, 8 Şubat 2015 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda kamu kurumlarıyla ilgili çarpıcı tespitlerin yer aldığı ortaya çıktı. 3 öğretim üyesi tarafından hazırlanan raporda, olayın afet kapsamında ele alınmasının uygun olacağının belirtilmesinin yanında Devlet Su İşleri, Büyükşehir Belediyesi ve Canik Belediyesi'nin de ihmal, eksikleri ile kusurlu oldukları detaylıca ifade edildi.
DOĞAN AFET KAPSAMINDA ELE ALINMALI
Raporda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 4 Temmuz günü yağan yağışın daha şiddetli olduğu, bu yağışların şiddetlerinin Samsun ilinin 54 yıllık yağış verilerinin analizi yapılarak taşkın süresinde yağan yağışın 6 saatlik kısmının yineleme (tekerrür) süresinin yaklaşık 300 yıl, bir saatlik yağışın tekerrür süresinin yaklaşık 400 yıl olduğu tahmin edildiği, ölçülen ve hesap edilen sayısal verilerden de görüleceği üzere 3-4 Temmuz 2012 yağışları hem günlük toplam yağış değerleri, hem de yineleme periyodu açısından değerlendirildiğinde geçmiş aylar/yıllar yönünden taşkın oluşturması beklenmeyecek sınırlarda olmasına karşın yağış şiddeti ve frekansı yönünde bölge özelliklerini yansıtan klasik yaz taşkınları oluşturacak özellikte olduğu belirtilerek, olayın doğal afet kapsamında ele alınmasının uygun olduğu ifade edildi.
"DSİ YÜZDE 50 KUSURLU"
İnşaat Mühendisi Doç.Dr. Serkan Nas, Harita Yüksek Mühendisi Yrd.Doç.Dr. Kemal Çelik ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Yrd.Doç.Dr. Enver Akaryalı tarafından hazırlanan raporda ayrıca Yılanlıdere üzerinde sel kapanını (vahşi çöp depolama alanında) 2012 yılında meydana gelen selde, dip ve dolu savakların tıkanma-kot farkı-boyutlandırma eksiklikleri bulunduğu belirtildi. Projelendirme ve uygulama aşamasında boyutlandırma ve malzeme seçimi yanlış-eksiklikleri görüldüğü, bu nedenle DSİ'nin yüzde 50 kusurunun bulunduğu belirtildi.
CANİK BELEDİYESİ YÜZDE 20, BÜYÜKŞEHİR YÜZDE 30 KUSURLU BULUNDU
Ayrıca raporda Canik Belediyesi'nin ilçe sınırları içerindeki inşaat ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi sorumluluğu, Yılanlıdere'nin taşması sonucu konut ve işyerlerinde oluşan zararda Canik Belediyesi'nin kusurunun yüzde 20 olduğu ifade edildi. Ayrıca "Dere yatağında düşük kotta yer alan ve selden zarar gören kaçak yapıların 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32'inci maddesi gereğince Canik Belediyesince zamanında yıkılmaması ve Büyükşehir Belediyesi'nce 5 bin 216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 11'inci maddesindeki denetim yükümlülüğünün yerine getirilmeyerek gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle Canik ve Büyükşehir Belediyesi'nin kusurlu olduğu" denildi. 5 bin 216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 3 bin 194 sayılı İmar Kanunu ve 2 bin 560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince görevlerin gereklerinin yerine getirilmediğinden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı yüzde 30 kusurlu bulundu.
"TAKİPSİZLİK KARARI KAMU VİCDANINI YARALADI"
Eneri, Sanayi ve Maden (ESM) Kamu Emekçileri Sendikası Samsun Şubesi Başkanı Müşfik Veysel Erdoğan, Cumhuriyet Savcısı'nın verdiği takipsizlik kararı sonrasında bilirkişi raporuna yeni ulaştıklarını anlatırken şöyle konuştu: "12 kişi hakkında açılan soruşturmada hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak bunun beklenen meteorolojik verilerin üzerinde bir yağış olduğu bu anlamda da beklenmeyen bir afet kapsamında değerlendirilerek takipsizlik kararı verildi. Ancak, bilirkişi raporunu detaylı incelediğimizde, her ne kadar bunun meteorolojik veriler açısından beklenenin üzerinde bir yağış olmasıyla birlikte bir değerlendirme yapmış, fakat onun peşine kamu kuruluşlarının da bu can ve mal kayıplarının meydana gelmesinde kusurlu olduğunu belirtmiş, hatta kusur dağıtımı da yapmış. 13 kişinin hayatını kaybettiği bir süreçte bilirkişi raporunda tespit edilmiş olmasına rağmen takipsizlik kararı verilmesi her şeyden evvel kamu vicdanını yaralamıştı. Canik'te yaşanan sel felaketi sadece insanların canı ve malını almamış insanların adalete olan güven duygularını da elinden almıştır."