Şam'daki kimyasal saldırıda öksüz kalan Duha Şahab, yaşama tutunmakta zorluk çekiyor
ÖMER KOPARAN/ETHEM EMRE ÖZCAN - Suriye'de Ağustos 2013'te Şam'ın doğusundaki Doğu Guta bölgesinde Beşşar Esed rejimi güçlerince yapılan kimyasal silah saldırısı 9 yıldır hafızlarda canlılığını korurken, katliamda henüz bebekken anne ve babasını kaybeden Duha Şahab, geçirdiği ameliyatlara...
ÖMER KOPARAN/ETHEM EMRE ÖZCAN - Suriye'de Ağustos 2013'te Şam'ın doğusundaki Doğu Guta bölgesinde Beşşar Esed rejimi güçlerince yapılan kimyasal silah saldırısı 9 yıldır hafızlarda canlılığını korurken, katliamda henüz bebekken anne ve babasını kaybeden Duha Şahab, geçirdiği ameliyatlara rağmen konuşmakta ve yürümekte güçlük çekiyor.
Esed rejimi güçlerinin Doğu Guta bölgesinde kimyasal silahla 1400'ün üzerinde sivili öldürdüğü saldırı, 9. yılını geride bıraktı.
Hafızalardan silinmeyen bu katliamda çoğu kadın ve çocuk binlerce sivil, zehirli gazlardan etkilendi.
Şamlı Şahab ailesi de Doğu Guta'nın Duma ilçesinde gerçekleşen katliamda en ağır bedel ödeyen ailelerin başında geliyor.
Saldırıda 7 ferdini toprağa veren Şahab ailesi, yoğun saldırılar ve ablukaların ardından 2018'deki zorunlu tahliyeler kapsamında ülkenin kuzeyindeki Bab ilçesine göç etti.
Katliamda anne ve babasını kaybederek öksüz kalan 9 yaşındaki kız çocuğu Duha Şahab, saldırıdan yaralı kurtuldu.
Bacağından 2 kez ameliyat olan Duha Şahab, saldırının etkisiyle hem konuşmakta hem de yürümekte zorluk yaşıyor.
AA muhabirleri, katliamın 9. yıl dönümünde Şahab ailesiyle görüştü.
Duha Şahab, "Geceleri uyurken kimyasalın etkisiyle boğulacak hissine kapılıyorum. Beni bu hale getirenlerden hesap sorulmasını istiyorum." dedi.
Saldırının etkilerini halen üzerinden atamadığını, vücudundaki şarapnel izlerini gördükçe aklına geldiğini kaydeden Duha Şahab, "Saldırıyı her seferinde hatırladığımda acı çekiyorum." diye konuştu.
Rejimin hesap vermesini bekliyorlar
Dede Beşir Şahab ise katliamı hafızasından silemediğini kaydederek, olay gününü şöyle anlattı:
"Sabah saatleriydi sığınaktakilerden biri 'kimyasal saldırılar oldu kaçın' diye seslendi. Sığınakta kimyasal kokusunu hissettik ve sığınakta bulunan tıbbi noktaya doğru yürümeye başladık. Ailemle birlikte 10 adım atmadan gaz kokusu her yeri sarmıştı. Gazlara maruz kalmıştık. Sürünerek tıbbi noktaya ulaştım. Üzerime su döküldükten sonra kendime geldim."
Katliamda ailesinden 7 kişinin öldüğünü belirten Beşir Şahab, saldırının sorumlularından hesap sorulmasını beklediğini kaydetti.
Katliam sonrası abluka ve zorunlu tahliyeler
Katliamın ardından Doğu Guta, 2018'de de Beşşar Esed rejiminin en sıkı ablukasını uyguladığı, neredeyse tüm silahları kullandığı bölge haline geldi.
Bölgedeki muhalifler, Esed rejimi ve Rusya ile yaptıkları mecburi anlaşma neticesinde Nisan 2018'de Doğu Guta'yı boşaltmak zorunda kaldı.
5 yıllık kuşatmadan çıkan siviller, halihazırda ülkenin kuzeyinde muhaliflerin kontrolündeki alanlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Suriye İnsan Hakları Ağının raporuna göre, Esed rejimi, Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından muhaliflerin kontrolündeki yerleşimlere 217 kez kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdi.