Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Şam'da Kimyasal Silah Saldırısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kibaroğlu: "Suriye ile BM arasında yapılan müzakerelerde BM kimyasal silah uzmanlarının nerelere gideceği, hangi yetkilere sahip olacağı konusunda bir protokol hazırlandı" "Bu protokolün dışında ekibin bir yeri kontrol etmek istemesi halinde Suriye hükümetinin buna izin vermesi gerekiyor" Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Dr. Udum: "Saldırıda kullanılan sarin gazı, insanların hızlı biçimde ölümüne yol açan bir kimyasal silahtır"

Yusuf Hatip - Suriye ile BM arasında yapılan müzakerelerde BM kimyasal silah uzmanlarının nerelere gideceği, hangi yetkilere sahip olacağı konusunda bir protokol hazırlandığını, BM heyetinin heyetin, kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen Guta bölgesine gitmek için Esed rejiminden izin almaları gerektiği bildirildi.

Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu, AA Muhabirinin Suriye'de Esed güçlerinin bin 100 kişinin ölümne yol açan ve kimyasal silahların kullanıldığı iddia edilen saldırıya ilişkin sorularını yanıtladı. Kibaroğlu, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddiasının oldukça hassas bir konu olduğunu bilrterek, Suriye'nin soğuk savaş döneminden bu yana kimyasal silah sahibi olduğu bilinen bir ülke olduğunu söyledi.

Soğuk savaş bittikten sonra bile Suriye'nin kimyasal silah stoklarından arınmadığını söyleyen Kibaroğlu, Suriye'nin Kimyasal Silahların Yasakalanması Sözleşmesi'ne de taraf olmayan ülkelerden biri olduğuna işaret etti. Kibaroğlu, genel koordinatörlüğünü Türk Büyükelçi Ahmat Üzümcü'nün yaptığı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün konuya müdahil olması gerektiğini blirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu örgütün ve BM'nin girişimleriyle birkaç gün önce bir ekip Suriye'ye varmıştı. Bu ekiplerin bulunduğu bölgeye yakın bir noktada kimyasal silah kullanıldığı iddiası var. Kimyasal silahlar havaya saçıldığı için sadece düştükleri yerde etki yapmazlar. Hava ve rüzgarın etkisiyle kullanılan silahın tipine bağlı olarak çok uzaklara yayılabilir. Belli sürede etikleri kaybolsa da izleri kaybolmaz. Bu ekiplerin doğadan alacakları örneklerle kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı anlaşılabilir"

Suriye'de bulunan BM ekibinin kimyasal silah kullanılan bölgeye intikal edip etmeyeceğinin kritik bir soru olduğunu ifade eden Kibaroğlu, "Suriye ile BM arasında yapılan müzakerelerde ekibin nerelere gideceği, hangi yetiklere sahip olacağı konusunda bir protokol hazırlandı. Bu protokolün dışında ekibin bir yeri kontrol etmek istemesi halinde Suriye hükümetinin buna izin vermesi gerekiyor. Eğer en kısa sürede bölgeye intikalleri sağlanabilirse yarım saat içinde kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını anlayabilirler" diye konuştu.

Kibaroğlu, Rusya ve ABD'nin Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesi'ni sahiplenmesinden dolayı Suriye'nin kimyasal silah kullanmasına Rusyanın bağışlayıcı bir tavır içine gireceğine kesinlekli ihtimal vermediğini belirterek, Rusya ve ABD'nin bu noktada işbirliğine gitmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

-"Hızlı ölüme yol açıyor"-

Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Dr. Şebnem Udum, sarin gazının daha önce 1995'te Tokyo'da metro saldırısında kullanıldığını hatırlatarak, bu gazın insanların hızlı bir biçimde ölümlerine yol açan kimyasal silah olduğuna dikkati çekti.

Daha önce ABD'nin, sarin gazının kullanıldığından emin olmadığı ve yeterince kanıt olmadığı gibi açıklamalar yaptığını hatırlatan Udum, "Bazı ülkeler için ise daha yüksek seviyede kullanılsa bile onlar için sorun değil. Şu anki rejimin yerine demokratik bir rejimin getirilmesi, uluslararası aktörlerin menfaatlerini nasıl etkileyecek asıl sorun bu. Ondan dolayı bazı ülkeler kanıt bulunduğu zaman muhtemelen şu an bir açıklama metni üzerinde çalışmaya başlamışlardır bile. BM kayıtlarına ve kimyasal silahlar konvansiyonunu düzenleyen örgütün kayıtlarına bu kullanım çok ciddi biçimde geçebilir" ifadelerini kullandı.

-Sarin gazı kullanıldı-

Alman Kimyageri Gerhad Schrader tarafından 1938'de bulunan sarin, bir sinir gazıdır. Sarin gazı, aşırı zehirli bir sinir ajanı olarak bilinirken, vücuttaki sinir sistemlerinin dengesini bozarak felç meydana getiriyor. Uzmanların çok küçük bir damlasının bile insanı öldürebileceğini belirttikleri sarin, 1991'de Birleşmiş Milletler tarafından kitle imha silahları kategorisine alındı. Sarin gazının üretimi ve depolanarak saklanması1993'te Kimyasal Silahlar Konvensiyonu (CWC) tarafından yasaklandı.

Öte yandan bölgedeki doktorlardan Halid Mahmud, çok sayıda kişinin kullanılan sarin gazından etkilendiğini ifade etti. Yaralılarda nefes darlığı, kusma, göz bebeklerinde küçülme, bilinç kaybı yaşandığını belirten Mahmud, acil olarak tıbbi malzemeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Mahmud ölü sayısının artmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel
title