Sakine Öz: Kamu Denetçisi de Soma'da Hükümeti Aklama Derdinde
Chp Manisa Milletvekili Sakine Öz, Soma faciası hakkında rapor açıklayan Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) için, "Asıl siyasi sorumlular olan dönemin Başbakanı Erdoğan, Bakanlar Taner Yıldız ve Faruk Çelik'in bu insanlıkdışı düzeni, bu emek sömürüsünü ve yanlış politikaları nasıl yürüttüğünü açıklamak yerine, suçu bürokratlara atıyorlar, bu düzeni kuran hükümete doğrudan eleştiremiyorlar.
Chp Manisa Milletvekili Sakine Öz, Soma faciası hakkında rapor açıklayan Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) için, "Asıl siyasi sorumlular olan dönemin Başbakanı Erdoğan, Bakanlar Taner Yıldız ve Faruk Çelik'in bu insanlıkdışı düzeni, bu emek sömürüsünü ve yanlış politikaları nasıl yürüttüğünü açıklamak yerine, suçu bürokratlara atıyorlar, bu düzeni kuran hükümete doğrudan eleştiremiyorlar. Soma ve Ermenek'te MİGEM ve TKİ'nin, Bakanlıktaki belli ana kadroların sorumluluğu zaten var, ama onları böyle çalışmaya iten, bu düzeni kurup sorumsuzca işletenler hala koltuklarında otururken, ombudsman da ürkeklikte Soma Komisyonu raporuyla yarışa girdi, bakanlara ve dönemin Başbakanı Erdoğan'a söz söyleyemedi. Soma Komisyonu muhalefet şerhimiz, facia hakkındaki tüm gerçekleri ortaya serdiği günden beri ne diyeceklerini, kime ne rapor yazdıracaklarını şaşırdılar. Dikkat edelim, Soma'nın ilk haftasından beri önce şirket, sonra müfettişler, şimdi de bürokratlar öne sürülüyor. Devlet kurumları, olması gereken denetimi yapmak yerine, Soma'nın asıl siyasi sorumluları olan Erdoğan, Taner Yıldız ve Faruk Çelik'i aklamanın peşine düştü. Lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok. İşlerini artniyetle yapan Bakanlar ve dönemin Başbakanı Erdoğan bu facianın asıl sorumlusudur. Her gün yeni birine ya da bir kuruma suçu atarak ortadan kaybolmaya,her gün bir raporla kendilerini aklamaya, Soma'nın yürek yakan fotoğrafında arka sıralara kaçmaya çalışıyor ama başaramayacaklar." ifadesini kullandı.
"SOMA RAPORUMUZUN GÜCÜNDEN KORKTULAR"
Sakine Öz'ün açıklamasının devamı şöyle: "Soma'da yaşananların asıl sorumluları ve Soma'nın travması, Soma Komisyonuna yazdığımı muhalefet şerhi raporumuzda açıkça yazıldı. Biz, o raporumuzla Soma'da yazılması gereken asıl komisyon raporunu yazdık. Şimdi bu gerçekleri ellerindeki devlet gücüyle silmeye çalışıyorlar ama faydası yok. Bu katliamın sorumluları, şirketle birlikte dönemin Başbakanı Erdoğan, Bakanlar Taner Yıldız, Faruk Çelik ve onların kurduğu düzenin sadık bürokratları MİGEM, TKİ, TTK kadroları ile denetimin eksik yürümesine yol açılan teftiş kurullarıdır."
"DEVLETTE SUÇ SATMA MESAİSİ VAR"
"Ombudsman devlette bunca hata ve eksiği sıralayıp da bunca yıldır bu düzeni değiştirme yetkisine sahip olan hükümette sorun görmüyorsa, bu saatten sonra halkın hangi çıkarını savunacak? Biz, bundan sonra ombudsmanın hangi raporuna inanacağız? Ombudsman, Soma Komisyonunun suya sabuna dokunmayan, teknik ayrıntıda boğulan raporunun izinden gitmiş, adeta onunla kanka olmuştur. Çözüm önerileri getiren bir rapor, bu önerileri uygulayacak siyasi kadroların siciline bakar da öyle konuşur. Aylar önce uyarmamıza ragmen bu defa Soma'dan sonra Ermenek'i bize yaşatan bakanlar, ana kadrolar hala koltuklarındayken, maden ruhsatları hala Başbakanda iken, bunlar hakkında söz edemeyen ombudsman, Türkiye'nin vicdanıyla dalga geçiyor. Devlette suçu sürekli alt kadrolara satarak işin içinden sıyrılma yarışında ombudsmanlık da buna aracı olduysa, vay o kurumun haline, kurulma amacına! Dikkat edelim, Soma'nın siyasi sorumlularının üstünü kapatmaya kalkanlar, önce şirkete, sonra müfettişlere, şimdi de bürokratlara topu atıyor. Bakanları açıkça sorumlu sayan gensorular Mecliste kaç defa görüşüldü, halk Soma'nın sorumlusunu vicdanına yazdı ama ne Soma Komisyonu, ne de ombudsman sanki bu bakanlar sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi lafı dolandırıyor."
"ADAMIMI YEDİRMEM" DÜZENİ, SOMA'YI YUTTU
"Soma Komisyonu raporu dahil olmak üzere, bu aklama raporlarına imza koyanların ortak özelliği uzun ve detaylarda boğulan raporlar yazmalarıdır. Bu yolla asıl ve kısa gerçeği, işin özünü gözden kaçırmaktır: "Ben adamımı yedirmem" düzenini kurup işletenler Soma'yı yuttu. Mevzuatı işçi sağlığı ve verimli enerji için değil, kendi çarkı dönsün diye eksik yazdıran dönemin Başbakanı ve Bakanlar, eğer enerjinin karakutusu olan bu bürokratları görevden alsalardı, tıpkı 17 Aralık'ta Erdoğan Bayraktar'ın dediği gibi, bu bürokratlar da her şeyi konuşur, madenlerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük düzeninin Tayyip Erdoğan'a kadar uzanan zinciri açığa çıkardı. Bürokratlar, her şeyi yukarıdan gelen talimatla yaptı. Maden ruhsatlarının Başbakana bağlı olduğu düzende o çok eleştirilen, siyasete göbekten bağlanmış bürokratlar, MİGEM ve TKİ, TTK kadroları, teftiş kurulları elbette verilen rolü oynar. Onları istifaya zorlamak, Bakanların günahlarını, emek tarihimizin en derin siyasi cinayeti olan Soma'daki asıl paylarını hafifletmez. Açık bir resmi gerçek var: 2012 yılında çıkan ve madenler dahil birçok ruhsatı kendine bağlayan Erdoğan'ın 2012/15 sayılı Başbakanlık genelgesinden bu yana, 3534 tane başvurudan 3400'üne, yani yüzde 96'sına onay verildi. Sadece 30 başvuru olumsuz sayıldı ve 104 başvuru hala Başbakanlıkta bekletiliyor. "Ben adamımı yedirmem" diyenler enerji yolsuzluklarının üzerini böyle uzun raporlarla örtmek ister ama Soma Komisyonu muhalefet şerhimiz tüm gerçekleri ortaya serdiği günden beri ne diyeceklerini, kime ne rapor yazıdracaklarını şaşırdılar."
"OMBUDSMAN, SİYASİ SORUMLULARA ÇÖZÜM ÖNERİYOR"
Ombudsman "MTA şöyle verimi hale gelsin, MİGEM şöyle etkin kılınsın, madenlerde projeler, etütler, denetimler şöyle yapılsın, bir şirket diğer bir şirkete rodövans hakkı tanımasın, havza madenciliğine geçilsin " diye öneriyor. Biz yıllardır çözümü önerirken susan, denetim için mevzuatları eksiksiz hazırlatmayan Bakanlar bu bozuk düzenin, sayılan bu eksiklerin asıl sorumlusu iken, ombudsman hala Bakanlara değil, bürokratlara istifa çağrısı yapıyor, hükümeti aklama mesaisi yapıyor. Bizim Soma muhalfet şerhimizi açıp okusaydı asıl sorumluların listesini görecekti.Devlet kurumları, olması gereken denetimi yapmak yerine, Soma'nın asıl siyasi sorumluları olan Erdoğan, Taner Yıldız ve Faruk Çelik'i aklamanın peşine düştü. Lafı eveleyip gevelemenin, ombudsman raporunda yazıldığı gibi, hükümete dolaylı yoldan eleştiri getirmenin anlamı yok. İşlerini artniyetle yapan Bakanlar ve dönemin Başbakanı Erdoğan bu facianın asıl sorumlusudur, bunu açıkça konuşmak zorundalar… Onlar her gün yeni birine ya da bir kuruma suçu atarak ortadan kaybolmaya, her gün bir raporla kendilerini aklamaya, Soma'nın yürek yakan fotoğrafında arka sıralara kaçmaya çalışıyor ama başaramayacaklar. Ombudsmanlık, kurulduğu günden bu yana yayınladığı ilk rapor olan Soma ile çok kötü bir başlangıç yapmış, sorumluları aklama merkezi olacağını, devlette şeffaflık için adım atmayacağını göstermiştir." - Ankara