Sakarya'da kuyumcudan 30 milyon liralık hırsızlığın detayları iddianamede
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde bir kuyumcudan 30 milyon liralık hırsızlık yapılmasına ilişkin 6'sı tutuklu 7 sanık hakkında dava açıldı.
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde bir kuyumcudan 30 milyon liralık hırsızlık yapılmasına ilişkin 6'sı tutuklu 7 sanık hakkında dava açıldı.
Uzun Çarşı'daki bir kuyumcudan 29 Aralık 2024'te 30 milyon lira değerinde altın, döviz ve para çalınmasına ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Başsavcılıkça hazırlanan 23 sayfalık iddianame, 8. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, iştirak halinde "gece vakti bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık", "gece vakti birden fazla kişiyle kendisini tanınmayacak hale koymak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "mala zarar verme" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 4 sanığın 11 yıl 10 aydan 29'ar yıla, 3 sanığın ise 6 yıl 7 aydan 17'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianameye göre, hakkında yakalama kararı bulunan H.E. ile tutuklular E.İ, B.Ç.S, E.İ, G.F. G.S. ve A.D'nin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde gerçekleştirdiği hırsızlık olayının aydınlatılması için soruşturma yürütüldü.
Olay günü motosikletle gelen E.İ. ve H.E'nin saat 04.15'te kuyumcuya girdiği, E.İ'nin cam vitrindeki altınları çantaya koyduğu aktarılan iddianamede, sanıkların rahat tavırlar sergilediği, acele etmediği, tedirgin olmadığı ayrıca iş yeri alarmının çalmadığı bilgisine ulaşıldığı belirtildi.
İddianamede, H.E'nin asansörlü kasanın kumandasına basarak yukarı çıkmasını sağladığı, buradaki altınları çantaya koyduğu, asansörlü kasanın kumandasının nerede olduğunu ve nasıl çalıştırılabileceğini önceden bildiği, kasanın kilidinin bulunmadığının belirlendiği anlatıldı.
Güvenlik kamerasının ses kaydı yapması nedeniyle sanıkların el işaretiyle iletişim kurduğu değerlendirilen iddianamede, H.E ve E.İ. saat 04.32'de yaklaşık 30 milyon değerinde altın, döviz ve parayı 3 sırt çantası ile bez torbaya koyup motosikletle kuyumcunun önünden ayrıldığı bilgisine yer verildi.
Çalıntı motosiklet ve sahte plaka kullanılmış
İddianamede, E.İ ve H.E'nin Arifiye ilçesinde terk ettikleri motosikletin şasi ve motor numarasından yapılan sorgulamaya göre 30 Kasım 2024'te İstanbul'dan çalındığının belirlendiği kaydedildi.
Sanıkların bir araç ilan sitesindeki aynı marka ve model motosikletin plakasının sahtesini oluşturarak çalıntı motosiklete taktığı belirtilen iddianamede, motosikletin D-100 kara yolu Aşağı Dereköy mevkisinde akaryakıt istasyonuyla iş yeri arasına bırakıldığı, motosikleti bırakan kapalı kasa aracın sanık G.F. tarafından kiralandığı ve ilgili yerde yaklaşık 3 dakika durduğu ifade edildi.
Sanık avukatı tarafından dosyaya sunulan dilekçeye göre E.İ, H.E, G.S. ve E.İ'nin "etkin pişmanlık" hükümleri kapsamında 9 milyon 20 bin lira ödediği müştekilerin, şikayetlerini geri aldığı aktarılan iddianamede, E.İ, H.E. E.İ, B.Ç.S, G.F, G.S. ve A.D'nin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde ortak hareket ederek hırsızlığı gerçekleştirdiklerinin ortaya konulduğu vurgulandı.
İddianamede, olayı E.İ. ve hakkında yakalama kararı bulunan H.E'nin planladığı, motosikleti İstanbul'dan kapalı kasa araçla getiren B.S.Ç'ye G.F. ve A.D'nin başka bir araçla eşlik ettiği, E.İ. ve H.E'nin hırsızlık eylemini gerçekleştirmelerinin ardından motosikleti atıl vaziyette bıraktıktan sonra G.S. tarafından Anadolu Otoyolu'ndan alınarak İstanbul'a götürüldüğü bilgisi yer aldı.
Bazı sanıkların ikrar içerikli savunma yaptığı, sanıkların güvenlik kameralarında görüntülerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, "Hırsızlık eyleminin eşine çok sık rastlanmayacak derecede ustaca planlanan ve gerçekleştirilen, ayrıca neticesinde elde edilen maddi değeri çok yüksek bir olay olduğu anlaşılmıştır. Şüphelilerin olayın aydınlatılması, zanlıların tespiti ve yakalanmalarına yönelik çalışmaları önceden hesap edecek derecede tedbirli plan yaptığı ve icra ettikleri anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.
E.İ, iddianamedeki ifadesinde, "güzel para" geleceğini düşündüğünden kendisine iletilen teklifi kabul ettiğini, H.E'nin keşif amaçlı kuyumcunun bulunduğu yere gittiğini kaydetti.
H.E'nin kullandığı motosikletle olay bölgesine geldiklerini, levyeyle dış kapıyı açarak içeri girdiklerini belirten E.İ, çantalara miktarını hatırlamadığı bilezik, yüzük, gerdanlık, takı, para ve döviz doldurduğunu, olay yerinden ayrıldıkları motosikleti atarak kasklarını çıkarmadan otoyolun kenarına kadar yürüdüklerini, daha sonra G.S'nin kullandığı araca bindiklerini anlattı.
İstanbul Kurtköy mevkisinde çaldıkları paradan 400 bin lirayı alarak araçtan indiğini, H.E'nin kendisine sayım yapılarak hakkına düşeni daha sonra vereceğini söylediğini anlatan E.İ, çalıntı altın ve paraların tamamının H.E'de olduğunu öne sürdü.
H.E'nin olaydan 3 gün sonra kendisine verdiği avroyu bozdurduğunu söyleyen İ.E, "Bu soygundan 1 milyon 150 bin lira civarında para elde ettim. H.E'den ses çıkmayınca paramın devamını almak için ulaşmaya çalıştım ancak telefonu kapalıydı. İşlemiş olduğum suçtan pişmanım. Üzerime atılı suçlamayı samimiyetli ikrar ederek kabul ettim. Ayrıca anlatınca olayın aydınlatılmasına yardımcı olduğumu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Öte yandan bazı şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.
Sanıkların yargılanmasına gelecek ay başlanacak.