Sakarya'da Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Adil Öksüz'ün de bulunduğu 86'sı tutuklu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Adil Öksüz'ün de bulunduğu 86'sı tutuklu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıkların avukatları ve yakınları ile valiliğin işgali sırasında yaralanan bazı vatandaşlar katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanıkların savunmasının alınmasına devam edildi.
Erzurum'da tutuklu sanık er İsmail Emeç, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, Sakarya Merkez Komutanlığında gece nöbet değişimlerini sağlama görevinin olduğunu söyledi.
15 Temmuz 2016 tarihinde saat 21.00 ila 23.00 arasındaki nöbet değişim görevi için komutanlıkta hazır bulunduğunu anlatan Emeç, "Karargah binası önünde Binbaşı Selçuk Aksoy bana tüm askerlerin tam teçhizatlı ve silahlı olarak hazırlanmalarını emretti. Koğuşa gittiğim sırada koğuş telefonu çaldı. Nöbetçi Onbaşı Ferhat Ünsal, arayanın Albay Ahmet Üzer olduğunu ve tatbikat yapılacağını söylediğini aktardı. Tüm askerlerin tam kamuflajlı hazırlanmalarını emretmiş. Hızlıca hazırlandık ve inzibat karakolu önünde beklemeye başladık." şeklinde konuştu.
Terhisine 13 gün kaldığını, daha önce hiç tatbikat eğitimi almadığı için gruptaki arkadaşlarıyla tatbikat hakkında konuştuklarını anlatan Emeç, Başçavuş Burhan Kılıç'ın kendilerine ikili sıra halinde nizamiye kapısına doğru gitmelerini emrettiğini kaydetti.
Emeç, burada kendilerine içi mermi dolu şarjörler dağıtıldığını dile getirerek, "Mermi ve şarjörleri aldıktan sonra inzibat karakoluna geri döndük. Rütbeliler, Merkez Komutanlığının yakınında toplandılar. Onlara yakın olduğumuz için bizim biraz daha uzaklaşmamızı istediler. Komutanların tatbikat hakkında konuştuklarını düşündük. Daha sonra gruptaki arkadaşlardan birisi terör saldırısı ihtimalinden söz etti. Rütbeliler dağıldıktan sonra bizlere araçlara binmemiz emredildi. Güzergah üzerinde halkın yol kenarlarında olduğunu gördüm. Terör saldırısı olsa, vatandaşların dışarıda olmaması gerektiğini düşündüm." ifadelerini kullandı.
Adliye yerleşkesinin önünde durduklarını ve burada Burhan Başçavuşun kendilerine şarjörlerin takılmasını emrettiğini aktaran Emeç, şöyle devam etti:
"Adliye bahçesinin iç tarafından sıralı halde beklemeye başladık. Biraz sonra insanlar bulunduğumuz noktaya gelmeye başladı. Burhan Başçavuş vatandaşlara karşı 'Burada durmayın uzaklaşın' emrini verdi. Bu davranışların üzerine tatbikat olmadığını anladım. Kalabalık artınca vatandaşların bize, 'defolun, gidin buradan, yanlış işler yapıyorsunuz, silahlarınızı bırakın' gibi söylemleri oldu. Şok oldum anlayamadım. Vatandaşlara sordum ne olduğunu, 'darbe oluyor' dediler. Bu sırada bulunduğumuz yerin doğusunda bahçe için silah sesleri geldi. Silahımı korumaya alarak sığınacak yer aradım. Yerleşke içindeki polis merkezindeki memurlar bizi içeri aldı. Orada bir odada bekledik. Silahlarımız seri numaraları ve isimlerimiz yazılarak teslim alındı. Darbe olduğunu bilseydim çıkmazdım. Komutan emriyle çıktım. Terör örgütü üyesi değilim. Hiç kimseye ve kamu malına zarar vermedim. Hiçbir suç kastım yok. "
Daha sonra SEGBİS aracılığıyla savunmalarını yapan tutuksuz sanıklar er Murat Türk, er Necmi Pehlivan, er Ogün Aksoy ve er Ramazan Şahin de kendilerine tatbikat yapılacağı söylenerek, adliye yerleşkesine götürüldüklerini ve darbe girişimi olduğunu vatandaşlardan öğrendiklerini öne sürdü.
Duruşmada hazır bulunan ve darbe girişimi sırasında yaralanan Mehmet Salkım, müşteki sıfatıyla verdiği ifadede, olayları duyması üzerine gittiği valilik binası önünde sol dizinden kurşun yediğini, üzerindeki tişörtü çıkararak pansuman yaptığını söyledi.
Diğer müşteki Mustafa Onur Ayan da televizyonlarda olayları duymasının ardından komşusuyla valilik bahçesine giderek askerleri ikna etmeye çalıştığını anlattı.
Valilik protokol girişinde yaklaşık 10 kişilik asker grubunu gördüğünü belirten Ayan, "Üzerimize ateş açtılar. Ben sol dizimden yaralandım. Ateş açılmasına rağmen vatandaşlar durmadı, gelmeye devam etti. Bunun üzerine askerler farklı yönlere kaçtı." dedi.
Daha sonra valilik ve adliye yerleşkesindeki güvenlik kameralarının darbe girişimi gecesine ait kayıtlarının izletildiği salonda, müşteki avukatları o gece saat 00.48 ile 00.58 arasındaki güvenlik kamerası kayıtlarının silindiğini iddia ederek, kayıt cihazının TÜBİTAK tarafından incelenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı yarına erteledi.
Öte yandan, AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz da duruşmayı izledi.
İddianame
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliğinin işgaline ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz, meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Binbaşı Ali Şahin, Üsteğmen Kayhan Demir, Yarbay İsmail Öcal ile 171 asker ve 2 sivil şüpheli hakkında, TCK'nın "anayasayı ihlal" suçunu düzenleyen 309, "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl altışar aydan 319'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 41 şüpheli hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, 50 şüpheli hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un müşteki olarak yer aldığı iddianamede, Valiliğin işgali sırasında yaralanan 19 vatandaş da mağdur olarak bulunuyor.