Sahte Çözümlere Karnımız Tok

Bu Düzen Değişmeli Platformu'nun İzmir 1'inci ve 2'nci bölge milletvekili adayları Deniz Arık Binbay ile Kemal Okuyan, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir basın toplantısıyla niçin aday olduklarını, bu platformun neden kurulduğunu gazetecilerle ve kamuoyuyla paylaştı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Senem Doruk, Bu Düzen değişmeli Platformu'nun, Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçimlere katılması hukuksuz bir şekilde engellenen Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısıyla yola çıktığını belirterek şunları söyledi:

"Tüm Türkiye istatistiklere, anketlere, matematiksel hesaplara kilitlendi. İdeolojiler ve siyasi duruşlar birbirine karıştı, geriye halkımızın sadece seyirci olarak kabul edildiği bir şov dünyası kaldı. Bu düzen Değişmeli Platformu, emekçi halkın hiçe sayıldığı, siyaset yapma hakkının elinden alındığı bu tabloya itiraz ediyor. Bu Düzen Değişmeli Platformu, halkın siyaset yapma ve bu düzeni değiştirme hakkını savunmak için, kötünün iyisine mahkum olmadığımızı göstermek için, emekçi halkın kendi çıkarlarını savunabilmesi ve kendi sesini Meclis'e taşıyabilmesi için seçimlerde 
bağımsız milletvekili adayları gösterme kararı aldı. 17 bağımsız milletvekili adayımızı duyurduk. Tüm Türkiye'de çalışmalara başladık. Seçim meydanlarını düzen partilerine, onların yalanlarına, sahte umutlara, gücünü çaresizlikten, alternatifsizlikten alan alternatiflere, yanar dönerliğe, samimiyetsizliğe bırakmayacağız."

İZMİR 1. BÖLGE ADAYI DENİZ ARIK BİNBAY: BU DÜZENE MECBUR DEĞİLİZ

İzmir 1'inci bölge milletvekil adayı Deniz Arık Binbay, kendisinin çocuklarının geleceğinden endişe eden bir anne, bu toplumda yaşarken az ya da çok baskıya ve ayrımcılığa maruz kalan bir kadın, tüm allamalara pullamalara rağmen sağlık sisteminin kötüleştiğini gören emekçi bir hekim ve her gün insanların acılarını dinleyen bir psikiyatrist olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

"Sayımız az olmadığı halde azınlık gibi yaşatılıyoruz bu ülkede. Başkasını sömürenlerin değil, kendim gibi emeğiyle geçinen insanların sesi olmak istiyorum. Özel sektör patronlarınca uzun saatler çalıştırılan, devletteyse kısacık zamanda olağanüstü sayıda hasta görmek zorunda kalan; umudunu, itibarını, mesleğine olan tutkusunu kaybetmeye yüz tutmuş olan hekimlerin ve tüm emekçilerin; gittikçe daha çok sömürülen, kötü muamele gören, baskı altına alınan, şiddet gören kadınların; geleceği elinden alınan çocukların; bu ülkede gizli ya da açıktan baskı gören ve istismara uğrayan herkesin sesi olmak olmak istiyorum.

Bu düzenin değişmesi gerektiğini söylemek için aday oluyorum. Karamsarlığın ve çaresizliğin, bu düzenin devamı için kullanılan ve içimize yerleştirilen duygular olduğunu söylemek için aday oluyorum. Ülkemizi ve insanlarımızı, insani, bilimsel, sevgi dolu bir dünyada yaşatmanın ve hep beraber yaşamanın yöntemlerini bulmak, uygulamak ve umudu yükseltmek için aday oluyorum. Güzel İzmir'imizi çirkinleştiremesinler diye aday oluyorum…

Bu ülkenin eğitimli, düşünen, üreten, çalışkan, genç insanlarının elini taşın altına koyma zamanı geldi. Bunu göstermek ve örnek olmak için aday oluyorum.

Çürüyen bir ülkenin içinde çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirmeye çalışırsak çalışalım bu düzen değişmeden çocuklarımızın yaşamını özgürleştirme şansımız yok. Yaşadığımız ortamı bir bütün olarak iyileştirmediğimiz, dönüştürmediğimiz müddetçe aynı bataklığın ancak birkaç çiçek fazla açan bitkileri kadar özgür olabiliriz. Çocuklarımız ancak o kadar daha özgür olur. Bunu bildiğim için aday oluyorum.

İnanmadığımız bir ideolojiye, dertlerimizi dert edinmeyen, sözümüzü duyurmayan birilerine, düzenin devamına oy vermek zorunda değiliz. İnanmadığımız adaya oy vermek sevmediğimiz biriyle evlenmeye benzer, her gün lanet ederiz. Buna mecbur değiliz."

İZMİR 2. BÖLGE ADAYI KEMAL OKUYAN: SOLSUZ, SOSYALİZMSİZ, DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ TALEPSİZ BİR SEÇİMDE EVİMİZDE OTURAMAZDIK

İzmir 2. bölge milletvekili adayı Kemal Okuyan, bu seçimde herkesin fark etmediği bir gariplik olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"12 Eylül sonrası yapılan ve Özal'ı iktidara taşıyan seçimler dışında düzen değişikliği talebinin ya da sosyalizm talebinin gündemden düşürüldüğü ilk seçim bu. 1960'larda TİP vardı, 1970'lerde sosyalizm seçeneği vardı. 12 Eylül sonrasında da seçimlerde sosyalizm seçeneği yer aldı. İlk kez bu seçimlerde, bırakın sosyalizmi, sol seçenek bile gündemden düşürüldü. Seçimin sol tarafı adeta yok. TKP, seçime katılma yeterliliği olduğu halde seçime sokulmadı. Sosyalizmsiz bir seçimde evimizde oturamazdık. Solsuz, sosyalizmsiz, düzen değişikliği talebi olmadan bir seçim gerçekleşemez dedik ve o nedenle bağımsız aday çıkarma kararı aldık.

Sözümüzü özü belli: İşsizlik, yoksulluk, çirkinlik, adaletsizlik, eşitsizlik üreten bu akıl dışı düzen değişmeli. Hem de bir an önce. Pazarlıklar üzerine kurulu ittifakların yarattığı ahlaki çürümeye de kafa tutmak için bağımsız aday olarak çıktık.

Yıllardır bize dayatılan sömürüye karşı durmak için, gericiliğe ve paranın saltanatına, laiklik ve bilim karşıtlığına, kadın düşmanlığına, savaş çığırtkanlığına hayır demek için, eşitlik ve adaleti, aydınlığı, cumhuriyet fikrinin savunmak için bağımsız adaylar olarak yola çıktık.

Seçim bildirgemiz Böyle bir Türkiye'de yaşamak ister misiniz sorusuyla başlıyor. Seçim bildirgemizi okuyun ve bu soruya evet diyorsanız inanmadığınz, beğenmediğiniz, kötünün iyisi olarak gördüğünüz sahte çözümlerin peşinden gitmeyin."