Sahil Güvenlik Komutanlığı Personeline İlişkin Darbe Girişimi Davası
Darbe girişimine ilişkin eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in de arasında bulunduğu 28 kişi hakkında açılan davanın görülmesine tanık beyanlarıyla devam edildi.
Darbe girişimine ilişkin eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in de arasında bulunduğu 28 kişi hakkında açılan davanın görülmesine tanık beyanlarıyla devam edildi.
17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülen duruşmada tanık Mehmet Akif Bilgen, 15 Temmuz'da nizamiyede görevli olduğunu, akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından silah sesleri gelmeye başladığını anlattı.
Durumu nöbetçi amiri Tolga Koptu'ya rapor etmek için aradığını ancak bir başkasının telefonu açtığını ve durumdan haberleri olduğuna benzer bir konuşması yaptığını dile getiren Bilgen, bir süre sonra birliğe çeşitli rütbede subayların giriş yapmaya başladığını söyledi.
Bilgen, saat 21.30 gibi de Yarbay Mustafa Şaban Gümüşiğne'nin gelerek "kendisinden habersiz giriş çıkış yapılmayacağını" söylediğini ve giriş çıkışların onun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini bildirdi.
Sabah olduğunda nöbeti devredip birlikten ayrıldığını anlatan Bilgen, şu anda Sahil Güvenlik Komutan Vekili, o dönem Albay rütbesindeki Bülent Olcay'ın 15 Temmuz'da 14.30 gibi gelip bir terör eylemi ihbarı olduğunu söylediğini, bu yüzden akşam yaşananları terör eylemi olarak düşündüğünü dile getirdi.
Tanık Ender Duman da 15 Temmuz günü 09.00'da nöbeti devraldığını ve santralde görev yaptığını söyledi.
Duman, saat 21.45 gibi santralin kapasının çalındığını, Harekat Başkanı Albay Süleyman Yarayan ve Ahmet Küçüktamer'in geldiğini, Yarayan'ın "Santral, içeriden çıkış yok. Dışarıdan gelen tüm telefonları da bana aktarıyorsun." diye emir verdiğini bildirdi.
Bundan yaklaşık 10-15 dakika sonra da Binbaşı Erkan Şirin'in geldiğini ve burada beklediğini dile getiren Duman, onun da ön ödemeli kartları iptal etmesini istediğini ancak bunu kendisinin yapamayacağını söylediğini bildirdi.
Duman, sabah saatlerinde bot komutanlarının telefonlarının bağlattırıldığını belirterek, bir süre sonra da nöbeti devredip ayrıldığını ifade etti.
Sanık Süleyman Yarayan'ın "Benden emir aldınız mı?" diye sorduğu Duman, "Aldım. Santral, içeriden çıkış yok. Dışarıdan gelen tüm telefonları da bana aktarıyorsun." şeklinde emir verdiğini söyledi.
Tanık Uzman Çavuş Ertan Bektaş da mesajların geldiği birimde görev yaptığını ve sabah nöbeti devraldığını, akşam Genelkurmaydan sıkıyönetim direktifi diye, "Harekat yıldırım" mesajı geldiğini bildirdi. Mesajlara nöbetçi Astsubay Onur Gül'ün baktığını ifade eden Bektaş, bunun bir nüshasını harekat merkezine, bir nüshasını karargah nöbetçi subaylığına gönderdiklerini ifade etti.
Bektaş, kayıt masasında oturduğunu, gelen mesajların içeriğini görmediğini ifade ederek, dağıtımları da nöbetçi astsubay gördükten sonra gereken yerlere yaptıklarını açıkladı.
"Harekat yıldırım" mesajını kendilerinin değil, sabah 05.00'ten sonra harekat başkanlığınca imza altına alınarak bağlı birliklere gönderildiğini ifade eden Bektaş, ertesi gün haber merkezi komutanının aradığını, diğer vardiya nöbete gelemeyeceği için devam etmeleri gerektiğini, kendilerinin de çalışmayı sürdürdüğünü söyledi.
Bektaş, 13.30 civarında Sezgin Şakrucu'nun haber merkezine 15 kişiyle geldiğini, Hakan Üstem'in görevden alınıp Bülent Olcay'ın yerine getirildiğini söylediğini dile getirdi. Bektaş, akşam geç saatlerde görevi devredip ayrıldığını anlattı.
Aaltı tanık daha savunma yaptıktan sonra duruşmaya öğle arası verildi.