Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl'den sigara uyarısı
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, yapılan bir anket çalışmasında uyuşturucu kullananların yüzde 99'unun sigara ile içiciliğe başladıklarının ortaya konduğunu belirterek, "Tütün, tütün ürünlerinin insanoğlunun sağlığına hiçbir faydası olmadığı gibi son...
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, yapılan bir anket çalışmasında uyuşturucu kullananların yüzde 99'unun sigara ile içiciliğe başladıklarının ortaya konduğunu belirterek, "Tütün, tütün ürünlerinin insanoğlunun sağlığına hiçbir faydası olmadığı gibi son derece zararlı, ölüme götüren neticeleri olmaktadır." uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Erdöl, "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, tütün ve tütün ürünleri içerisinde en fazla kullanılanların sigara ve nargile olduğuna işaret etti.
Tütün ve tütün ürünlerinin damar yapısını bozduğunu, damarın ulaştığı yerlerde tahribat yaptığını anlatan Erdöl, damar bozukluğu kalbi besleyen damarlarda olursa kalp krizi, bacağı besleyen damarlarda olursa bacak kangreni, beyni besleyen damarlarda olursa beyin damarlarının tıkanması sonucu felç meydana geldiğini ifade etti.
Sigara dumanının özellikle akciğere yoğun olarak çekildiği için burada tahribata yol açtığını belirten Erdöl, ağız, dil ve diğer organlara, prostattan beyin ve kemiklere kadar pek çok organda kansere sebep olduğunu dile getirdi.
Erdöl, sigaranın diğer "bağımlılıklara kapı" olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Uyuşturucu kullananlar arasında yapılan bir anket çalışmasında, yüzde 99 oranında sigara ile içiciliğe başladıklarını söylüyorlar. Dolayısıyla tütün, tütün ürünlerinin insanoğlunun sağlığına hiçbir faydası olmadığı gibi son derece zararlı, ölüme götüren neticeleri olmaktadır. İnsanoğlu buna rağmen, her gün günlük olarak 1 paket sigara içen 20 kere, 2 paket sigara içen 40 kere alıyor eline onu 40 sefer kullanıyor. Bir insana deseniz ki, 'Günde 10 sefer ilaç kullanacaksın. Hiçbir hastalığın kalmaz.' Onu kullanmaz. Hele 40 kere ilaç alacaksın derseniz hiç kullanmaz. Tedavi olmak için günde 3 kere ilacını almayan bir insan günde 30 kere hastalanmak için 'kendine göre ilacını' alıyor. Nargile gibi diğer ürünleri kullanırken, bir oturuşta 30-60 dakika onu emerek nefes alıyor, ciğerlerini zehirliyor. '30-60 dakika temiz hava al, sağlıklı ol.' desen zor dayanır insanlar. İşte bu bir bağımlılık türü."
Sigaradan ölenlerin 6'da 1'i pasif içici
Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Türkiye'de yılda 120 bine yakın insanın sigara kullanımından dolayı öldüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ama bunların yaklaşık 20 bini, 6'da 1'i pasif içici. Hiç sigara içmiyor hayatında. ya kocası içiyor hanımı, ya babası içiyor çocuğu ya dedesi içiyor torunu, ya amcası içiyor yeğeni bir başkasının keyif aldığı gerekçesiyle içtiği sigaradan dolayı zehirleniyor, hastalanıyor, ölüyor. İnsan hakları bakımından baktığımızda başkasına hiçbir insanın bu yükü yüklemeye hakkı yok. İnsan haklarına aykırı."
Tütün ve tütün ürünleri kullanımının bitkilere, ormanlara, çevreye de çok büyük zararı bulunduğunun altını çizen Erdöl, orman ve ev yangınlarının yaklaşık yüzde 50-60'ının nedeninin sigara ve diğer tütün ürünlerine bağlı olduğunu aktardı.
Bir insanın keyif aldığı için başka bir insanı hastalandırmaya, öldürmeye hakkı olmadığı gibi bitkiyi, canlıyı öldürmeye de hakkı olmadığını vurgulayan Erdöl, bunun tabiatın kurallarına, insan ve hayvan haklarına aykırı bir durum olduğunu ifade etti.
"Sigara içenlerde Kovid-19 14 kat daha zararlı"
Prof. Dr. Erdöl, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile sigara kullanımı arasındaki ilişkiyi şöyle değerlendirdi:
"Dediğim gibi, tütünün en önemli iki olumsuz etki yolu var. Birisi damar iç yolunu bozması, diğeri de dumandan dolayı akciğeri bozması. Kovid-19'da aynı iki mekanizmayla zarar veriyor. Akciğerleri bozuyor, solunum sistemini perişan ediyor, bir de damarların içlerindeki değişikliklerle tıkanmalara, damarsal bozukluklara yol açıyor. Beyinde yaptığı tahribatın da kalpte yaptığı tahribatın da bacaklarda veya diğer organlarda yaptığı tahribatın da aslında temelinde bu var. Dolayısıyla iki zararlı el ele verip, akciğerleri ve damarları bozuyorlar. Bu nedenle ikisinin birlikteliği, sigara içenlerde bir de Kovid-19 olursa 14 kat daha zararlı hale geliyor. Dikkat etmemiz gereken en önemli husus Kovid-19'a yakalanmamak için maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet etmek, aşı olmak ve sigarayı, tütün ürünlerini bırakmak, tütün ürünlerinin kullanıldığı ortamlarda bulunmamak."
"Tütün ürünü kullanımını toplum hayatımızdan silmemiz lazım"
Prof. Dr. Cevdet Erdöl, tedbirlerin ve devletin alacağı kararların önemine değinerek, 2009'dan itibaren "dumansız hava sahası" projesiyle önemli bir trend yakaladıklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde başlatılan tütünle mücadele kampanyalarının çok önemli sonuçlar verdiğini, yüzde 32 olan tütün kullanımının yüzde 27'ye kadar düştüğünü aktardı.
"Fakat, ne zaman ki uygulamalar gevşedi, devlet ağırlığını olaydan bir noktada çekti diyelim, yüzde 32'lere ve belki daha yukarılara çıktı." diyen Erdöl, şöyle devam etti:
"Asıl tehlikelisi yüzde 32'den 27'ye inip, 32'ye çıkması değil, kadınlarda ve çocuklarda sigara içme oranının artmış olmasıdır. Biz çocuklarımızı ve hanımefendileri yeterince uyaramamışız, anlatamamışız, koruyamamışız demektir. Özellikle kadınlara, gençlere yönelik cazibe oluşturacak sigara türlerinin ortadan kaldırılması lazım. Nargile gibi toplumu gerçekten son derece kötü yönlendiren tütün ürünü kullanımını da toplum hayatımızdan silmemiz lazım. Bir yere 'nargilehane' yazarak orada nargile içilmesini, kullanılmasını meşru hale getirmek asla mümkün değildir. Kanunlarımıza göre kapalı alanlarda, sigara içilemeyen hiçbir alanda tütün de içilemez, nargile de kullanılamaz, diğer tütün ürünleri de tüketilemez. Dolayısıyla kapalı alanlarda nargile tüketilemez. Açık alanlarda 18 yaşını doldurmayanlara satılamaz. Kanunen suçtur, hapis cezası vardır. Sigaralar açılıp tek tek satılamaz. Suçtur. Çocuklara satışının hapis cezası vardır. Bunları tekrar toplum hayatımızda güçlü bir şekilde dile getirmeli, kapalı-açık mekan tanımını belirsiz olmaktan çıkarmalı, açık alan denilen açılır-kapanır alanların hepsi Avrupa Birliği normlarına göre de öyledir ki kapalı alan sayılmalıdır. Buna göre işlem yapılmalıdır. Koronavirüs dolayısıyla bu dönemde zaten her yer kapalı, bunu da bir fırsat bilerek, açıldığında açılır-kapanır alanların mutlaka kapalı alan olarak işlem görmesi, her ortamda da sigara veya diğer tütün ürünlerinin kullanılmaması lazım. Mesela, Afrika ülkelerinin bazılarına gidiyorsunuz sokaklarda sigara içmek yasak. Biz neden yapmayalım bunu? Belki büyük caddelerin sadece belli yerlerinde sigara içme veya büyük alanları olan müesseselerin belli yerlerinde sigara içilebilmeli. Diğer hiçbir yerinde sigara içilmemeli. Yoksa bunun sonunu getirmemiz mümkün olmayacak."
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, her günün 9 Şubat gibi sigarayı bırakma günü olmasını, öyle kabul edilmesini ve davranılmasını temenni ederek, "Tütünü bırak hayata tutun." mesajını verdi.
Tütün bağımlılığından kurtulmanın en kolay yolunun hiç başlamamak olduğunu belirten Erdöl, en tehlikeli bağımlılık türünün ise en kolay ulaşılanlar olduğunu bu noktada öğretmenlere, anne ve babalara önemli görevler düştüğünü sözlerine ekledi.