Sağlık Bakanı Müezzinoğlu Açıklaması

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Şehir hastaneleri ile Türkiye'nin, 5 yıl sonra bölgesinde yaklaşık 1-1,5 milyar nüfusa sağlık turizminde hizmet edebilecek, 10 milyar dolar gibi bir gelirin ülkemize gelmesini sağlayacak vizyonu ve ufku var" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜMSİAD) Büyükçekmece Dayanışma Programı'na katıldı.

Programda konuşan Müezzinoğlu, darbe dönemlerinde bu ülkenin evlatlarının birbirlerine kırdırıldığını söyledi.

Müezzinoğlu, bu süreçlerin sonunda 14 Ağustos 2001'de farklı bir dönemece gelindiği, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'yi milletin ortak değerlerinin, hedeflerinin ve hayallerinin temsilcisi felsefesiyle belirli güç odakları ve sermayeye değil, millete güvenerek kurduğunu anlattı.

- "Akciğer kanserlerinde artış hızı durdu, inşallah azalma dönemini de yaşayabiliriz"

Türkiye'nin sağlık ve ekonomide giderek dünya standartlarını yakaladığını ve dünya ülkeleriyle yarışır hale geldiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sağlık konusunda geçmişte vatandaşlarımızın birçok zulüm ve engellerle karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz. Sokaklarda emekli kuyruklarını görüyorduk. Muayenede ve ilaç almada vatandaşa zulmeden bir düzen vardı. Bu koşullardan Türkiye bugün ambulans helikopterleri ve uçaklarıyla sağlıkta dünyayla yarışır konumuyla çok farklı noktalara geldi. Şimdi şehir hastaneleriyle ilgili hedeflerimiz var. Türkiye'de 2002 yılında sağlık tedavileri için yurt dışına giden insanımız 110 bindi. Almanya, Hollanda, Fransa, ABD'ye tedavi için cebinde 50 bin doları olmayanın gitme şansı var mıydı? Yurt dışına bu şekilde ödenen para yaklaşık 1-1,5 milyar dolar. Peki geçtiğimiz yıl geldiğimiz nokta nedir? Yurt dışından Türkiye'ye tedavi için 480 bin yabancı uyruklu kişi gelerek 2,5 milyar dolar Türkiye'ye bıraktığı para oldu. Bu da Türkiye'nin hak ettiği para değil. Türkiye'nin şu anda sağlık turizminde bu rakamı 10 milyar dolara taşıyabilecek bilimsel, tıbbi tecrübesi, teknolojisi ve yetişmiş insanı var. Dünyayla yarışabilecek imkanları var. Şehir hastaneleri ile Türkiye'nin, 5 yıl sonra bölgesinde yaklaşık 1-1,5 milyar nüfusa sağlık turizminde hizmet edebilecek, 10 milyar dolar gibi bir gelirin ülkemize gelmesini sağlayacak vizyonu ve ufku var."

Müezzinoğlu, obezite ve sigarayla ilgili de önlem aldıklarını ifade ederek, sağlıklı birey, aile ve toplum için çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Bakan Müezzinoğlu, "Akciğer kanserlerinde artış hızı durdu. Duraklama dönemi. İnşallah azalma dönemini de yaşayabiliriz" dedi.

"Bu anayasa bu millete yakışmıyor"

Yerel seçimlerle ilgili çalışmalardan da bahseden Müezzinoğlu, CHP'yi eleştirdi.

Müezzinoğlu, yerel seçimlere 50 gün kaldığını belirterek, "Proje, alt yapı ve şehir vizyonuyla ilgili bir cümleyi duyabiliyor musunuz? Duyduğunuz tek şey iftira, çamur, dedikodu, istikrarı bozmak ve buradan suyu bulandırarak milletin ümüğünü sıkmak ve diğer taraftan cebini daha güçlü hortumlayabilmek" diye konuştu.

CHP ve MHP'nin, 12 Eylül Anayasası'nın en ağır bedelini kendilerinin ödediğini savunduğunu dile getiren Müezzinoğlu, "MHP, CHP, ağır bedelini ödediyseniz 30 yıl geçti. Gelin ağır bedelini ödediğiniz bu anayasayı değiştirelim. Öneri getirin. Bu anayasa bu millete yakışmıyor. Milletin önünü kesen ve zulmeden anayasadan bu milleti kurtaralım" ifadelerini kullandı.

Müezzinoğlu, Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinerek, olaylarda derdin 10-15 ağacın sökülmesi olmadığını, Türkiye'nin ekonomisinin ve milli iradenin istikrarını bozmak olduğunu söyledi. 17 Aralık'tan bu yana da ülkenin 150 milyar lira kaybı olduğunu aktaran Müezzinoğlu, bu paranın Türkiye'nin geleceğine ve yatırımına gitmesi gerektiğini kaydetti.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kadıköy'de dün seçim otobüsünde başörtülü kadınlar var... Peki, 2008 yılında (başörtülü) öğrenciler okusun, üniversiteye girebilsin diye anayasa değişikliği yaptığımızda 411 milletvekili için hangi manşet atıldı? '411 el kaosa kalktı' manşeti atıldı. Sonra CHP onu, 'laikliğe aykırıdır' diye Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve iptal ettirdi. Biz 12 Eylül 2010 referandumunu başaramamış olsaydık, bugün başörtülü milletvekillerimiz, doktorlarımız, avukatlarımız, mühendislerimiz ve mimarlarımız olabilecek miydi? O fotoğrafları seçim otobüsüne hangi yüzle, hangi edeple koyabiliyorsun."

"Eğitimimizi daha güçlü yapmak için yeni yeni projeler geliştirelim"

Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, "Dershanelerin kapatılmasının nedenini öğrenmek istiyorum. Bu konuda bir orta yol yok muydu?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Ben ilkokulu köyde, ortaokulu kasabamda, liseyi de Türkiye'de okudum. Dershane merkezli bir eğitim olmaz, okul merkezli bir eğitim olur. Bizde dershane merkezli bir eğitime dönüştü. Çocuklarımıza, gençlerimize yazık. Cumartesi, pazar, bir yarış atı gibi koşturulan çocukların ruh hali ne oluyor, anne babaların imkanları ne oluyor? Eğitimimizi daha güçlü yapmak için yeni yeni projeler geliştirelim. Ama dershaneler daha güçlü olsun dersek kendi kendimizi kandırırız. Bu milletin çocuklarına da haksızlık yaparız."

Toplantının sonunda TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert, Bakan Müezzinoğlu'na plaket takdim etti.

Bakan Müezzinoğlu, günün anısına TÜMSİAD üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Toplantıda, AK Parti milletvekilleri Gülay Dalyan ve Harun Karaca da yer aldı. - İstanbul