Sadullah Ergin AİHM kararı (1)
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'nin insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda her geçen gün ilave adımlar atan bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye'de artık düşünceyi ifade etme...
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'nin insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda her geçen gün ilave adımlar atan bir ülke olduğunu belirterek, " Türkiye'de artık düşünceyi ifade etmek, yazı yazmasından dolayı ceza görmek tarihe karışmıştır" dedi.
Temaslarda bulunmak üzere Fransa'nın Strasbourg şehrine gelen Adalet Bakanı Ergin, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile görüştü. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Ergin ve Jagland gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Türkiye ile çok iyi bir diyalogumuz var" diyerek konuşmasına başlayan Jagland, Türkiye'deki reformlar hakkında Bakan Ergin'den bilgi aldığını söyledi. Jagland, Türkiye'nin reformların sürdürülmesi konusundaki kararlılığının altını çizerek, reformların somut sonuç vermeye başladığını ifade etti. Jagland, Ergin'e çeşitli sorular yönelttiğini de belirterek, "Medya ve basın mensupları üzerinde çeşitli baskılar olduğuna dair duyumlar aldığımızı söyledim ve bunu sordum. Sayın bakandan bu konuda cevaplar aldım" dedi.
Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuruların azaldığına dikkati çeken Jagland, "Türkiye içinde alınan önlemler sayesinde birçok konu Türkiye içinde çözülebiliyor artık. Türkiye çok önemli gelişme kaydetti" diye konuştu.
Bakan Ergin de Türkiye'ye yönelik objektif tutumu nedeniyle Genel Sekreter Jagland'a teşekkür ederek konuşmasına başladı. Son 4 yıl içinde çok önemli çalışmalar ve ortak projelerin yapıldığını aktaran Ergin, sonuçların da alınmaya başladığını kaydetti.
- "AİHM'ne başvuru sayısı yüzde 25 azaldı" -
Ergin, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru sürecinin başladığını, Adalet Bakanlığı bünyesinde insan hakları dairesinin kurulduğunu, AİHM'nin Türkiye aleyhinde verdiği kararların gerekçelerini oluşturan konuların değiştirildiğini ve uzun yargılamalardan kaynaklı konulara bakan tazminat komisyonunun kurulduğu söyledi. Ayrıca, AİHM'nde yapılan savunmaların Dışişleri Bakanlığı'ndan Adalet Bakanlığı'na geçtiğini, hakim ve savcıların terfilerinde AİHM kriterlerinin esas alındığını belirten Ergin, şöyle devam etti:
"Uzun yargılamalardan kaynaklı şikayetlerden 4000 dosya var Strasbourg'da. Mahkeme 2600'ünü Türkiye'de kurulan komisyona iletti. Bunun 1600'ü kısa sürede karara bağlandı. Strasbourg mahkemesinde 5-6 yıl süren bu dosyalar Türkiye'de ortalama 102 günde karara bağlandı. Bu kararlardan yüzde 80'ine itiraz edilmedi. Bütün bunlara baktığımızda geçen yıl AİHM'ne yapılan şikayetlerde 16 bin 900 dosya ile Türkiye, Rusya'nın ardından ikinci ülkeydi. Tedbirler sonucu bugün itibarıyla dosya sayısı 12 bin 450'ye inmiştir. Bir yılda yüzde 25'lik azalma kaydedildi. Bu iniş hızı devam edecek."
- "Düşünceyi ifade etmek suç değil" -
Bakan Ergin, Jagland ile ifade ve basın özgürlüğü konusunda da görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek, "Türkiye bu konuda her geçen gün ilave adımlar atan bir ülke. Biz Avrupa Konseyi'nin kurucu ortaklarındanız. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin altında imzamız var. AİHM'nin yargı yetkisini tanımış bir ülkeyiz. Bu açıdan istikameti belli olan bir ülkeyiz" şeklinde konuştu.
4. yargı paketi ile hem Terörle Mücadele Yasası'na hem de Türk Ceza Yasası'na çok önemli bir kriter getirildiğini vurgulayan Ergin, "Türkiye'de artık düşünceyi ifade etmek, yazı yazmasından dolayı ceza görmek, tarihe karışmıştır. Söylediğiniz sözün, yazdığınız yazının suç olması için, cebir şiddet veya tehdit içeren işlemleri meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde ifadelerin kullanılması şartı vardır. Bir söz, bir ifade, bir yazı, bu kriterleri barındırmıyorsa ondan dolayı hiç kimse Türkiye'de ceza almayacaktır. Bu kriterler, AİHM'nin kriterleridir" dedi.
- Cezaevlerinde bulunan gazeteciler -
Gazetecilerin Türkiye'de tutuklu yargılandığı yönündeki bir soru üzerine Ergin "Cezaevinde bulunan gazeteci ifadesi, geniş bir kavram. Gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevinde olduğunu düşündüğümüz faillerin büyük bir çoğunluğu 3. yargı paketinden sonra tahliye edilmiştir" karşılığını verdi. Ergin, Türkiye'de şu anda gazeteci kimliği olan ve yargılanan 33 kişinin bulunduğunu belirterek, bu şahısların bir kısmının adam öldürmek, yaralamak, patlayıcı madde ve silah bulundurmak, yasa dışı örgütlerle ilişkisi olmak suçlarından yargılandığını belirtti. Ergin, "Gazetecilik faaliyetinden dolayı cezaevinde bir kişinin daha olması kabul edilemez ama cebinde gazeteci kimliği olduğu için hiç kimsenin de suç işleme ayrıcalığı yoktur" diye konuştu.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland ise bir soru üzerine Türkiye'de terör suçlarından yargılananların 10 yıla kadar cezaevlerinde tutuklu kalabildiği yönünde bilgisi olduğunu ancak emin olmadığını söyledi. Bakan Ergin de yakın zamanda Anayasa Mahkemesi'nin bu süreyi iptal ettiğini ve bu 10 yıllık sürenin uygulanmayacağını aktardı.
- AİHM'nin son kararı -
AİHM'in 1994'te köy bombalanmasına ilişkin Türkiye aleyhinde verdiği kararın hatırlatılması üzerine Ergin, "2013'te 4. yargı paketi içinde etkin soruşturma yapılmadığından bahisle AİHM'de ihlal kararından sonra taraflar isterse soruşturma tekrar açılabilecek. Bu nedenle dünkü çıkan kararla ilgili soruşturma tekrar başlayacaktır" yanıtını verdi.
- 301'nci madde ve AİHM'nin "Taner Akçam" kararı -
Adalet Bakanı Ergin, TCK'nın 301'nci maddesine ilişkin bir soruya ise bu konuda 2008'de değişiklik yapıldığını hatırlatarak karşılık verdi. Aradan geçen 5 yıllık süreye bakıldığında uygulamada herhangi bir problemin kalmadığına vurgu yapan Ergin, şunları söyledi:
"Ancak AİHM, Taner Akçam kararında yeni bir yaklaşım ortaya koydu. Kovuşturmaya geçilmemiş olmasına rağmen, bu mevzuatın orda kalmasının bir baskı unsuru olabileceğine dair bir yorum yapıldı. Mahkemenin önündeki somut olayda soruşturma konusunun, kovuşturmaya geçilmemesine karar verilmesine rağmen yani yargısal bir faaliyete geçilmemesine rağmen mahkemenin verdiği karar, mahkeme içtihatları açısından da yeni bir durum. Bu kararın gerekçelerini takip ediyoruz. Üçüncü ülkeler aleyhine açılmış davalarda mahkemenin benzer içtihatlarını inceliyoruz."
Bir başka soruya Ergin, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvuruları kabul etmeye başlamasından sonra bu uygulamanın etkin bir iç hukuk olup olmadığına AİHM'in karar vereceğini ancak bugüne kadar AYM'nin 7 karar verdiğini ve bu kararların AİHM'in içtihatlarına uygun olduğunu söyledi.