Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesini eleştirdi
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet Partisi-Gelecek Partisi Ortak TBMM Grubu toplantısında, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesini eleştirdi ve bu durumu Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın sorumluluğuna bağladı.
(KISA HABER - GÖRÜNTÜLÜ)
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet Partisi- Gelecek Partisi Ortak TBMM Grubu toplantısında; Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili "Sayın Numan Kurtulmuş mahcubiyetinden olsa gerek yurt dışına kaçmış ve bir dizi temas adı altında bu anayasayı imha eden bombayı Sayın Bekir Bozdağ'ın eline tutuşturarak, soluğu yurtdışında almıştır. Sayın Bozdağ da ihale üzerinde kalan Meclis Başkanvekili olarak tam bir görev adamı olarak duygularını, inandığı değerleri bir tarafa bırakarak bu ihalenin gereğini mahcup bir şekilde yerine getirmiştir" dedi.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet-Gelecek Grup Toplantısı'nda, cezaevindeki Can Atalay'ın milletvekilliğinin Anayasa Mahkemesi'nin iki kez verdiği ihlal kararına rağmen düşürülmesini değerlendirdi.
Kaya, şunları söyledi:
"Bu utancın ve hukuksuzluğun iki baş mimarı vardı. Biri Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, diğeri de görevli Meclis Başkanvekili Sayın Bekir Bozdağ. Siyasette yola çıkarken ettikleri büyük lafları, geçmiş mücadelelerini adeta çöpe atarak bir anayasa tanımazlığa birlikte imza attılar.
Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, bu filmde talimat alan baş aktör rolündeydi. Sayın Bekir Bozdağ da bu filmde, Anayasayı çiğneme ihalesi üzerinde kalan aktör rolündeydi. Maalesef ikisi de bu oyunda mahcup birer figürandı.
Sayın Numan Kurtulmuş mahcubiyetinden olsa gerek yurt dışına kaçmış ve bir dizi temas adı altında bu anayasayı imha eden bombayı Sayın Bekir Bozdağ'ın eline tutuşturarak, soluğu yurtdışında almıştır. Sayın Bozdağ da ihale üzerinde kalan Meclis Başkanvekili olarak tam bir görev adamı olarak duygularını, inandığı değerleri bir tarafa bırakarak bu ihalenin gereğini mahcup bir şekilde yerine getirmiştir.
Bütün itirazlara ve TBMM'de çalışma ortamı kalmamış olmasına rağmen mahcup bir şekilde vazifesini ifa ederek gündemi tamamlamadan adeta Meclis'e terk edip, kaçacak şekilde Genel Kurulu kapattı. Ama emin olun ki bu utanç her ikisinin de yakasını ister yurtdışına gitsinler ister yurt içinde kalsınlar ömür boyu bırakmayacaktır. Bu günler gelip geçer. Ama bu hukuksuzluklar ve bu utançlar sahiplerinin boynunda bir yük olarak geleceğe taşınır."
Haberin tamamı, birazdan...