"Rusya-Ukrayna Gerginliği ve Türkiye'ye Etkileri" paneli düzenlendi

Altınbaş Üniversitesi'nin düzenlediği "Rusya- Ukrayna Gerginliği ve Türkiye'ye Etkileri" panelinde; çözümsüzlük süreci, gerginliğin çevre ülkelere ve Türkiye'ye etkisi konuşuldu. Panele katılan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar ve Gazeteci Çetiner Çetin konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundular.

Altınbaş Üniversitesi, "Rusya- Ukrayna Gerginliği ve Türkiye'ye Etkileri" paneli düzenledi. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar ve Gazeteci Çetiner Çetin'in katıldığı panelde gerginliğin zirveye ulaştığı son dönemde, 7-8 yıldır devam eden çözümsüzlük sürecinin, çözüm olabileceği görüşü ön plana çıktı.

"RUSYA İSTEDİĞİNİ ALIRSA, BU TAKTİĞİ DOĞU AVRUPA'NIN BAŞKA NERESİNDE DENEYECEĞİNİ TARTIŞABİLİRİZ"

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen, yaptığı değerlendirmede, " Rusya'nın bölgeye soğuk savaştan beri en büyük askeri yığınağını yaptığını belirterek, bunun sadece diplomatik anlamda bir güç gösterisi olduğu konusunda şüphelerim var. Eğer bu noktada Rusya istediğini alırsa bundan sonra bu taktiği Doğu Avrupa'nın neresinde deneyeceğini tartışabiliriz. Uzun vadede Rusya'nın dış politika baskının Avrupa'nın ne kadarına kadar ilerleyeceği konusu düşünülmelidir" dedi.

Durumu iki yanı keskin bıçağa benzeten Erkmen, "Başarısız olması durumunda ise Rusya'nın çevre ülkeler üzerindeki baskı gücü zayıflayacak, çeşitli açmazlarla karşılaşacak" açıklamalarında bulundu.

"UKRAYNA DÜŞERSE SAVUNMA SANAYİNDE YENİ PARTNER ARAMAK ZORUNDA KALIRIZ"

Ukrayna'da durumu yerinde gözlemleyen deneyimli Gazeteci Çetiner Çetin ise tüm gözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'in görüşmesine odaklanırken krizin Türkiye açısından olası sonuçlarına değindi. Ukrayna'da Türk yatırımcıların 2020'deki yatırım miktarının 600 milyon dolar ile en fazla yatırım yapan ülke durumunda olduğunu belirten Çetin, "2 ülke arasındaki ticaret kayıtlı rakamlara göre 7 milyon 300 bin dolara çıktı. Buna ek olarak bavul ticareti dediğimiz kayıtsız ama çok ciddi bir kısım daha var. İlk defa bir Türk Bankası, büyük bir yatırımla Ukrayna'ya girmeye hazırlandı" diye konuştu.

Türkiye ve Ukrayna'nın Savunma Sanayi alanında da iş birlikleri olduğunu belirterek, "İHA ve SİHA'ların motorlarını oradan alıyoruz. Türkiye'nin kendi uçağını yapma projesinde de Ukrayna partnerimiz durumunda. Ukrayna'nın olası bir savaşta düşmesi başta ticari savunma iş birliklerimiz açısından olumsuz sonuçlar verir. Yeni partnerler aramak durumunda kalırız. Güçlü bir Ukrayna bizim avantajımıza bir denge unsuru yaratıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"TARAFLARIN GERİ ADIM ATMAMASI GELECEK AÇISINDAN KRİTİK BİR SÜREÇ"

Abdullah Ağar ise durumun Ukrayna üzerinden oynanan küresel jeopolitik bir oyun olduğuna dikkat çekerek, "Bu süreçte dost-düşman diye uluslararası ilişkiler tarihinde çok ilginç bir kavram ortaya da çıktı. Taraflar hiç geri adım atmıyor ve dünyanın geleceği açısından çok kiritik bir süreç" dedi.

"Yüzbinlerce kişinin ölümüne neden olabilecek bir savaşın çıkmaması temennimiz" diyen Abdullah Ağar, "Tansiyonu düşürmeye ihtiyaç var. Rusya, Almanya-İngiltere-Fransa ile kapıları kapatmışken Türkiye'nin bir arabulucu olarak şansı artıyor. Bu durumda çözümsüzlüğün çözüm olması düşünebilir. Her şekilde Rusya'nın mutlaka küresel jeolojik rekabetteki gücünün netleşmesi gerekir. ABD'nin vekaletler savaşı üzerinden Rusya'yı itibarsızlaştırmaya çalıştığı bir durum var karşımızda. Temel askeri parametreler ve Ukrayna'nın demografik yapısı karşısında Rusya çok güçlü bir fotoğraf veriyor. Buna karşılık, ABD'nin de aklını küçümsememek gerekir. ABD daha tüm kartlarını göstermedi. Rusya olası bir savaşı kazansa bile sonrasında darboğaza girebilir. Kaldı ki insanlar vekaletler savaşı nedeniyle çok yoruldu, düşmanlaştı. Bu savaş Ukrayna ile sınırlı kapmayıp, kitleselleşebilir ve çok daha ağır sonuçlar doğurabilir" diyerek sözlerini noktaladı.