Ruh Dünyamızın Aynası: Mustafa Miyasoğlu"
Mustafa Miyasoğlu'nun oğlu Eren Miyasoğlu, babasının bir eğitimci olarak evlatlarına yapılması gerekenleri sözle değil bizzat yaparak anlattığını belirterek, "Babamın bizi yönlendirmeleri sayesinde küçük yaşlarda çok güzel tecrübeler edindik.
Mustafa Miyasoğlu'nun oğlu Eren Miyasoğlu, babasının bir eğitimci olarak evlatlarına yapılması gerekenleri sözle değil bizzat yaparak anlattığını belirterek, "Babamın bizi yönlendirmeleri sayesinde küçük yaşlarda çok güzel tecrübeler edindik. Onun eğitimci ve yönlendirici yönünden çok faydalandık." dedi.
Türk Edebiyatı Vakfı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı'nın iş birliğiyle düzenlediği "Ruh Dünyamızın Aynası: Mustafa Miyasoğlu" anma programı, vakfın Sultanahmet'teki merkez binasındaki Mehmet Akif Ersoy toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Şair, yazar ve fikir adamı Mustafa Miyasoğlu'nun arkadaşlarının ve edebiyatçı dostlarının yanı sıra ailesinin de katıldığı toplantıyı Türk Edebiyatı Vakfı Müdürü Özcan Ünlü yönetti.
"Cömert bir kişiliğe sahipti"
Miyasoğlu'nun çok cömert bir kişiliğe sahip olduğunu belirten Ünlü, "Hiçbir kompleksi yoktu. size bir şey lazımsa ve Mustafa Miyasoğlu'nda o şey varsa hemen çıkarır verirdi." dedi.
Ünlü, bir gün kendisine neden bu kadar verici olduğunu sorduğunu ve Miyasoğlu'nun "Öleceğiz işte kurtlar kemirecek, onlar kemirmeden alın sizin olsun." dediğini aktardı.
Miyasoğlu'nun sadece elinin altında sürekli bulunması gereken bazı kitaplarını vermek istemediğini söyleyen Ünlü, "' 'Ben öldükten sonra Nilüfer Hanım size verirse verir. O kitaplarıma dokunmayın' derdi, ama onun dışında her şeyini paylaşırdı." ifadesini kullandı.
"Geniş bir monografisinin hazırlanması lazım"
Prof. Dr. Şeyma Güngör ise konuşmasında Miyasoğlu'nun geniş bir monografisinin hazırlanması gerektiğini belirterek, "Yazarların eserlerinin kronolojik olarak bir listesini yapmak alışılmış bir şey. Fakat sadece basılı eserlerin kronolojisini yapmak eksiktir. Sözlü çalışmalarını da bu kronolojiye dahil etmemiz gerekir." dedi.
Hayatında ortaya koyduğu eser, sohbet, ders ve röportaj gibi çalışmaların da tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Güngör, "Bütün bu çalışmalar ışığında aile, arkadaş ve dostlarının da hayatta olduğu bu zamanda Miyasoğlu'nun geniş bir monografisinin hazırlanması lazım." ifadesini kullandı.
Yazar Abdurrahman Şen, Necip Fazıl Kısakürek'in farklı bakış açılarıyla değerlendirilebildiğini belirterek, "Mustafa abi Necip Fazıl'ı doğru anlayan ve özüyle doğru anlatanlardandı." dedi.
Bugün tiyatro yaptığını söyleyip Mustafa Miyasoğlu ve Hasan Nail Canat isimlerini bilmeyen tiyatrocuların dahi var olduğunu ifade eden Şen, şunları kaydetti:
"Boşluğunu gördüğü tiyatro başta olmak üzere bazı dallarda da eser verme gereği hissetti. Bu dal öylesine önemli ki daha MTTB orta öğrenim komitesindeyken oyunlar yazıp, sahnelenmesini sağlayıp, tiyatro temelini atacak kadar."
"Israrlarından kurtulabilen abilerim var"
Mustafa Miyasoğlu'nun oğlu Eren Miyasoğlu, babasının bir eğitimci olarak evlatlarına yapılması gerekenleri sözle değil bizzat yaparak anlattığını söyledi.
Babasını anlatırken gözleri dolan Miyasoğlu, "Israrlarından kurtulabilen abilerim, amcalarım var. Telefonu kapattıkları zaman ısrarlardan kurtulabilirlerdi ama biz o ısrarlardan Allah'a şükür ki kurtulamazdık." ifadesini kullandı.
Her etkinliğe ailecek hep beraber gittiklerini anlatan Miyasoğlu, "Babamın bizi yönlendirmeleri sayesinde küçük yaşlarda çok güzel tecrübeler edindik. Onun eğitimci ve yönlendirici yönünden çok faydalandık." şeklinde konuştu.
Miyasoğlu'nun eşi Nilüfer Miyasoğlu, oğulları Eren, Mehmet ve Emre Miyasoğlu'nun da katıldığı programda, yazarın dostları da kendisiyle yaşadıkları hatıraları anlattı.
Şiirin yanında deneme, hikaye, tiyatro ve roman türlerinde verdiği çok sayıda eserle tanınan Mustafa Miyasoğlu, 1 Ağustos 2013'te 67 yaşındayken İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.